Ağustos ayının son günlerinde Fi-Yapı adlı inşaat şirketinin iflas haberleri gazetelerde yer almaya başladı. Hürriyet gazetesi, Fi-Yapı’nın iflasını “Konutta son yılların en büyük şirket krizi” olarak verirken, Fi-Yapı’nın “projelendirdiği” 10 bin konutta inşaatların durduğunu bildirdi.
“Konut sektörü”nde Fi-Yapı’nın iflası, “medya” söylemiyle “ödeme zorluğuna düşmesi”, 2011 yılının başlarından itibaren uygulamaya sokulan, ancak Recep Tayyip Erdoğan’ın müdahelesiyle “ötelenen” ekonomi politikanın yeniden uygulamaya sokulmasının bir sonucu olmuştur.
Anımsanacağı gibi, 2011 yılının ilk aylarında “ekonominin aşırı ısındığı”ndan yola çıkan Merkez Bankası, ekonomiyi “soğutmak” amacıyla iç talebi kısmaya yönelik bazı tedbirleri uygulamaya sokmuştur. Ağustos 2011’e gelindiğinde Merkez Bankası’nın ekonomiyi “soğutmaya”, iç talebi kısmaya yönelik tedbirlerinin inşaat sektöründe büyük bir daralmaya yol açması üzerine Recep Tayyip Erdoğan “olaya” müdahale etmiş ve “otomobil yerine ev alın” diyerek Merkez Bankası’nın konut kredilerini sınırlandırmaya yönelik önlemlerini durdurmuştur.
Ama giderek büyüyen cari açığın yaratmış olduğu “kriz tehdidi” karşısında iç talebi kısmaya yönelik önlemler 2012 yılında yeniden uygulamaya sokulmuştur. Bugün övünerek söylendiği gibi, bu uygulamalar sonucunda cari açık belli ölçüde azaltılmıştır. Cari açığın azalmasına paralel olarak da iç talep, özellikle konut talebi hızla düşmüştür.
Genellikle “proje bazında”, yani “maket üzerinden” satış yapan inşaat sektörü, iç talebin daralmasıyla birlikte “darboğaza” girmiştir.
Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği’nin (GYODER) “2012 ikinci çeyrek sektör raporu”nda şöyle söylenmektedir:
“Türkiye’de inşaat sektöründe büyüme yılın ikinci çeyrek döneminde durmuştur. Ekonomik soğutma önlemlerinden en çok etkilenen inşaat sektörü olmuştur. İkinci çeyrekte özellikle özel sektör inşaat harcamaları zayıflamıştır. Talep tarafındaki yavaşlamanın yanı sıra konutlardaan alınacak KDV düzenlemesinin belirsizliği konut inşaatların duraklama yaratmıştır.
Konut sektöründe yılın ikinci çeyreğinde özellikle konut satışları ve konut kredisi kullanımı yavaşlamaya işaret etmektedir. Sıkılaştırma politikaları konut talebini de sınırlandırmaktadır.”
Aynı rapora göre, inşaat sektöründe yılın ikinci çeyreğinde büyüme %0,4 olmuştur. 2011’de tüketici kredileri içinde konut kredilerinin payı %45’ler düzeyindeyken, 2012 yılının ilk altı ayında bu oran %43’lere gerilemiştir. 2012 yılının ilk altı ayında kullanılan yeni konut kredileri 11,6 milyar dolar olmuştur. Bu miktar 2012 yılının ilk altı ayında 19 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Geçen yıl konut kredisi aylık faiz oranı 0,95 düzeyindeyken, bu yıl 1,21 düzeyine yükselmiştir.
Böylece 2010 yılında %23 ve 2011 yılında %13 büyüyen konut sektörü, 2012 yılının ilk altı ayında %3,1 oranında büyümüştür.
Geçen yılın Ağustos ayında Recep Tayyip Erdoğan’ın müdahale ederek “ötelediği” konut sektörü krizi, bu yıl “ötelenemez” hale gelmiştir.
İşte Fi-Yapı’nın iflası bu “ötelenemez” uygulamanın ilk sonucudur.