|
İP*
|
SİP-TKP
|
ÖDP
|
EMEP
|
|
Oy
|
%
|
Oy
|
%
|
Oy
|
%
|
Oy
|
%
|
2002
|
159.843
|
0,51
|
59.180
|
0,19
|
106.023
|
0,34
|
-
|
-
|
2004
|
79.774
|
0,25
|
85.178
|
0,26
|
12.379
|
0,04
|
18.695
|
0,06
|
2007
|
127.042
|
0,36
|
78.847
|
0,23
|
51.001
|
0,15
|
25.770
|
0,07
|
2009
|
114.243
|
0,29
|
85.507
|
0,21
|
67.984
|
0,17
|
48.939
|
0,12
|
2011
|
-
|
-
|
63.786
|
0,15
|
**
|
-
|
31.562
|
0,07
|
2014
|
110.108
|
0,25
|
48.873
|
0,11
|
53.208
|
0,12
|
-
|
-
|
* Bu tabloda Doğu Perinçek'in İP'inin yer vermemizin tek nedeni "legalst sol"un oylarının "büyüklüğü" ile kıyaslanabilmir olmasıdır.
** ÖDP, "teknik" nedenlerle, gerekli evrakları YSK'ya "zamanında" iletmeyerek seçime katılma hakkını yitirmiş.
|
Her seçim öncesinde, kendilerine "sol", "sosyalist", "komünist" ve hatta "maoist" diyen kesimlerin, seçimlere ilişkin kanılarına ve sanılarına, seçimlere neden ve nasıl girdiklerine, seçimlerden neler beklediklerine (daha doğrusu neler beklemediklerine) ilişkin açıklamaları, yazıları ve bildirileri kendi yayın organlarında ve çevrelerinde dolaşıma sokulur. Seçimlere ilişkin açıklamalar ve yazılar, hemen hemen bir önceki seçimlerde yayınlananlarla bir ve aynıdır. Yapılanlar da, söylemler de bir ve aynıdır.
Durum böyle olunca, "sol"un, özellikle "legalist sol"un (ki buna "illegal" şubeleri olan yapılar da dahildir) seçimlerde nasıl bir sonuç aldığı fazlaca merak konusu olmaz. Ne de olsa bir önceki seçimde ne olmuşsa, bir sonraki seçimde de o olacaktır. Neredeyse her seçim, "legalist sol" açısından öncesiyle, sonrasıyla, sonuçlarıyla fotokopi makinesinde çoğaltılmış tıpkı basımlar gibidir.
Genel kural olarak, resmen ve alenen "legalist sol" ile "illegal" görünümlü legalist "sol", genel seçimlerde oylarını bir nebze artırmanın derdine düşerken, ilk yaptıkları iş, diğer legalist-oportünistlerle ittifak arayışları olur. Yerel seçimlerde ise, birkaç beldede belediye başkanlığı kazanmak, birkaç mahallede kendi adaylarını muhtar seçtirmek bu legalist solcuların en büyük hedefleridir.
Bu bağlamda, 2009 yerel seçimlerinde, EMEP'in Dersim'in Mazgirt ilçesinde, özellikle de ÖDP'nin Hatay'ın Samandağ ilçesinde belediye başkanlıklarını kazanmaları seçimlerin en büyük "olayı" olmuştur. Bazı "merkez medya"da bu "olay"ın "haber" yapılması da, "olayı" daha da "önemli" bir hale getirmiştir.
Oysa Türkiye genelinde toplam belediye sayısı 2.894'tür. Bunun 30'u büyükşehir belediyesi, 51'i il belediyesi, 919'u ilçe ve 1918'i belde belediyesidir. İl ve ilçe belediyelerinin toplamı 970'dir. "Legalist sol"un 2009 yerel seçim "başarısı", işte bu 970 belediyeden 2'sini almasına ilişkindir.
Bu açıdan bakıldığında, "sol belediye"-lerin oranı %0,2, yani binde ikidir. Bu oran, "legalist sol"un seçimlerde aldığı oy oranıyla örtüşmektedir.
30 Mart yerel seçimlerinde manzara-i umumiye fazlaca değişmemiştir. "Tek istisna", "ilk komünist belediye başkanı"nın Dersim/Ocacık'ta seçilmiş olmasıdır. Mazgirt ilçesinde belediye başkanlığı legalistler arasında el değiştirmiştir. 2009'da EMEP'in olan Mazgirt, bu seçimlerde ÖDP'nin eline geçmiştir.
Şüphesiz kendilerini tümüyle legal sisteme ve legal sistemde kendilerine ait olduklarını düşündükleri konumlarına adamış "solcu"ların ve de "komünist"lerin elde ettiği bu sonuçlar "tahlil" edilmeye ve "büyük" bir ilgiye mazhar olabilmelidir. Ne yazık ki, bu konuda yapabileceğimiz fazla bir şey yoktur.
Dersim/Ovacık
|
|
2009
|
2014
|
Seçmen Sayısı
|
2.189
|
2.401
|
Geçerli Oy
|
1.662
|
1.819
|
Katılım Oranı
|
%78,4
|
%79,2
|
|
Oy
|
%
|
Oy
|
%
|
TKP
|
-
|
-
|
656
|
%36.1
|
BDP
|
423
|
%25,0
|
607
|
%33.4
|
CHP
|
528
|
%30,5
|
281
|
%15.4
|
AKP
|
422
|
%25,5
|
227
|
%12.5
|
EMEP
|
226
|
%13,9
|
-
|
-
|
2009 yerel seçimlerinde CHP'nin belediye başkanlığını kazandığı Ovacık'ta, EMEP, kendi adayı ile seçimlere girmişken, 2014'de "HDP bileşeni" olduğundan bu kez BDP'yle birlikte seçime katılmıştır. Böylece 2009'da 423 oy alan BDP'nin oyları 607'ye yükselmiştir. Burada seçimin "mağlubu" hiç şüphesiz CHP'dir. 2009'da "sıfır" çeken SİP-TKP, bir zamanların "maocu bozkurtları"yla ittifak kurarak seçimlere katılmış ve 656 (yazıyla altı yüz elli altı) oy alarak bir "ilki" gerçekleştirmiştir!
Evet, Ovacık seçimine ilişkin yapabileceğimiz bu kadarçık "tahlil"e eklenebilecek tek şey, "ilk komünist belediye başkanı"nın "resmi komünist partisi" SİP-TKP'si ile "maoist" DHF'nin (Demokratik Haklar Federasyonu) ittifak kurmuş olmasıdır. Böylece "burjuva partileri"nden birisi olan CHP'den belediye başkanlığı alınmıştır. DHF sözcülerinin, "Dersim'den burjuva partilerini sileceğiz" sloganı da bir nebze olsun hayata geçirilmiş oldu.
Gelelim 2009 yerel seçimlerinin "sol yıldızı" olan Mazgirt'e.
2009 yerel seçimlerinde oyların %33,8'ini, yani 971 geçerli oyun 328'ini alan EMEP belediye başkanlığını kazanmışken, bu kez oyların %41,7'sini, yani 866 geçerli oyun 361'ini alan ÖDP belediye başkanlığını kazanmıştır. Bu seçimlere HDP "bileşeni" olarak birlikte giren EMEP-BDP'nin 2009'daki toplam oyları 635 iken (%65,4), bu seçimde 332 oy alabilmişlerdir. "Medyatik" söylemle, Maz-girt'te CHP'nin oyları "trajik biçimde" düşerken, ÖDP oy patlaması yaparak, oyların %41,7'sini, yani 866 oyun 361'ini alarak seçimin mutlak "galibi" olmuştur. Üstelik iki büyük düzen partisine "açık ara" fark atarak!
Mazgirt
|
|
2009
|
2014
|
Seçmen Sayısı
|
1.293
|
1.242
|
Geçerli Oy
|
971
|
866
|
Katılım Oranı
|
%75,1
|
%69,7
|
|
2009
|
|
|
2014
|
|
|
Oy
|
%
|
|
Oy
|
%
|
EMEP
|
328
|
%33,8
|
ÖDP
|
361
|
%41,7
|
DTP
|
307
|
%31,6
|
BDP
|
332
|
%38,3
|
CHP
|
242
|
%24,9
|
CHP
|
70
|
%8,0
|
AKP
|
79
|
%8,1
|
AKP
|
79
|
%9,1
|
Bağm.
|
14
|
%1,4
|
MHP
|
11
|
%1,3
|
SP
|
1
|
%0,1
|
BTP
|
9
|
%1,0
|
"Legalist sol"un yerel seçim "başarıları" üzerine yaptığımız "derin tahlil"e 2009 yerel seçimlerinin "yıldızı" Samandağ'la devam edelim.
Hatay/Samandağ
|
|
2009
|
2014
|
Seçmen Sayısı
|
28.147
|
75.273
|
Geçerli Oy
|
21.290
|
57.746
|
Katılım Oranı
|
%78,5
|
%82,6
|
|
2009
|
2014
|
|
Oy
|
%
|
Oy
|
%
|
CHP
|
6.859
|
%32,2
|
49.968
|
%81,0
|
İP
|
-
|
-
|
6.929
|
%11,2
|
AKP
|
2.883
|
%13,5
|
2.634
|
%4,3
|
MHP
|
-
|
-
|
961
|
%1,6
|
HDP
|
-
|
-
|
801
|
%1,3
|
TKP
|
-
|
-
|
258
|
%0,4
|
SP
|
98
|
%0,5
|
66
|
%0,08
|
BTP
|
51
|
%0,2
|
50
|
%0,08
|
BBP
|
-
|
-
|
46
|
%0,07
|
ÖDP
|
7.266
|
%34,2
|
-
|
-
|
DSP
|
4.097
|
%19,2
|
-
|
-
|
2009 yerel seçimlerinde ÖDP adayı olarak seçimi kazanan ve "şimdi sol belediyecilik zamanı" diyerek övgüler dizilen Mithat Nehir bu seçimlere CHP adayı olarak girmiş ve oyların %81'ini alarak yeniden belediye başkanı seçilmiştir. Böylece düzen partilerinin sıkça yaptıkları "partiler arası transfer" olayı "legalist sol" için de aynen geçerli olduğu ortaya çıkmıştır.
Samandağ'daki "sol belediyecilik dene-yimi"ni bir yana bırakırsak, 30 Mart seçimlerinin bu ilçedeki en tipik olayı, 2009'da 28 bin olan seçmen sayısının 75 bine çıkmış olmasıdır. Bunun nedeni AKP'nin belediyeler yasasında yaptığı değişiklik sonucu pek çok yerde belde belediyelerinin tüzel kişiliğinin ortadan kaldırılmasıdır. Böylece 2009'-da kendi beldesindeki seçimlerde oy kullanan nüfus, bu seçimlerde ilçe bazında oy kullanmışlardır.
ÖDP'nin "solcu" belediye başkanının CHP'ye transferiyle birlikte artık Samandağ'-da "sol"=CHP olmuştur.
Hopa
|
|
2009
|
2014
|
Seçmen Sayısı
|
11.593
|
17.727
|
Geçerli Oy
|
9.748
|
13.760
|
Katılım Oranı
|
%87,1
|
%79,6
|
|
2009
|
2014
|
|
Oy
|
%
|
Oy
|
%
|
AKP
|
2.715
|
%27,9
|
4.536
|
%40.3
|
CHP
|
3.366
|
%34,5
|
4.521
|
%40.2
|
ÖDP
|
809
|
5">
%8,3
|
831
|
%7.4
|
HDP
|
-
|
-
|
623
|
%5.5
|
MHP
|
661
|
%6,8
|
548
|
%4.9
|
SP
|
94
|
%1,7
|
170
|
%1.5
|
BTP
|
255
|
%2,6
|
22
|
%0.2
|
Demokratik Güç Birliği
|
1.848
|
%18,9
|
-
|
-
|
30 Mart seçimlerinde sonuçları en çok merak edilen yerlerden birisi de Hopa olmuştur.
Hopa, onlarca yıldır solun etkin olduğu bir ilçe olarak, ilk kez 2004 yerel seçimlerinde "legalist sol"un "kalesi" haline gelmiştir. Yılmaz Topaloğlu ÖDP adayı olarak seçimleri kazanmıştır. 2009 yerel seçimlerinde Yılmaz Topaloğlu, yani Hopa'nın beda-i iftiharı "solcu" belediye başkanı ÖDP'den ayrılarak "Demokratik Güç Birliği"nin (BDP ve "bileşenleri", bugünkü haliyle HDP "bileşenleri") adayı olarak seçimlere katılmıştır. Böylece "sol" partiler arası transfer olayı Hopa'-da da gerçekleşmiştir.
"Legalist sol"un tüm iddialarına ve söylemlerine karşın 2009 yerel seçimlerini oyların %34,5'unu alan "düzen partisi" CHP kazanmıştır. Ama "sol"da umut bitmez. "Legalist sol" ne denli "düzen partileri"nin sol görünümlü izdüşümüyse de yine de kendisini farklı sunmayı becerebilmektedir.
30 Mart seçimlerine ÖDP ve HDP (2004'-ün "efsanevi" ÖDP'li solcu belediye başkanı, 2009'un "kılpayı" seçimi kaybedeni olan Yılmaz Topaloğlu ile) "büyük iddialarla" girmişler ve estirilen havaya göre seçimleri kazanmaları (özellikle ÖDP) içten bile değildir! Metin Lokumcu, hiç şüphesiz bu iddianın ve havanın estirilmesinde en önemli "figür" haline getirilmiştir.
Sonuç?
30 Mart seçimlerini CHP'den 15 oy fazla alan AKP kazanmıştır. "Legalist sol", AKP ve CHP'nin oylarının yakınına bile yaklaşamamıştır. Bu da göstermiştir ki, politik olarak aktif olmak seçimlerde fazla bir şey ifade etmemektedir.
"Derin tahlil"imizde son olarak Hatay'ın yeni ilçesi Defne seçimlerini ele alacağız.
Defne, AKP'nin belediye yasasında yaptığı değişiklik sonucu Antakya'nın Akdeniz, Elektrik, Sümerler ve Armutlu mahallelerinin ayrılmasıyla ve Harbiye'nin beldelerinin katılmasıyla ortaya çıkartılmış yeni bir ilçedir. Bu ilçenin yaratılmasının en temel amacı, Antakya'da solun güçlü olduğu yerleri büyükşehir belediye sınırlarının dışına çıkartarak ve küçülterek seçimleri AKP'nin kazanmasını garantiye almak olmuştur.
Defne, 134.570 nüfusa ve 93.209 seçmene sahip yeni bir bir ilçe olarak 30 Mart seçimlerinde CHP'nin ülke çapında en yüksek oy oranını sağladığı yer olmuştur.
Defne/Hatay
|
Seçmen Sayısı
|
93.209
|
Geçerli Oy
|
80.908
|
Katılım Oranı
|
%88,5
|
|
Oy
|
%
|
CHP
|
66.419
|
%82,1
|
TKP
|
6.170
|
%7,6
|
İP
|
3.211
|
%3,9
|
AKP
|
2.681
|
%3,3
|
ÖDP
|
865
|
%1,1
|
HDP
|
666
|
%0,8
|
MHP
|
600
|
%0,7
|
HEPAR
|
117
|
%0,1
|
SP
|
53
|
%0,07
|
Seçim sonuçlarında görüldüğü gibi, CHP'nin oy oranı %82,1'dir. İkinci sırada %7,6 oy oranıyla, yani CHP'nin onda biri kadar oy alan SİP-TKP'si yer almıştır. DSP adayı son anda SİP-TKP adayı lehine seçimlerden çekilmiştir. Dersim/Ovacık'ta "maoist"-lerle ittifak kurmakta hiçbir "beis" görmeyen müzmin revizyonist-oportünistler, Def-ne'de "düzen partisi" DSP ile işbirliğine gitmekte de "beis" görmemişlerdir. Anlaşılan "ilkeli olmak" denilen şey böyle bir şey olsa gerek!
Bu sonucu SİP-TKP'sinin "baykuş bakışlı" şefi şöyle yorumlamaktadır:
"Defne'ye gelince… Sevra'yı (Baklacı) ve orada çalışan herkesi kutlamak gerek. CHP'nin tarihi bir sonuç elde ettiği seçimde, komünistler ittifak yapmaksızın ilk kez büyük bir ilçede bu oranda oy aldı. Başkanlık Sevra'ya yakışırdı evet, ancak Türki-ye'deki kuşatmayı hiçbir yerinden yaramamış bir partinin 200 bin nüfuslu bir yerleşimde yerel yönetime gelmesi de pek adil olmazdı. Sonuçta ilginç, yararlı bir deney oldu." (Kemal Okuyan)
"Legalist sol"un müzmin oportünisti böylesine "alçakgönüllü", ama bir o kadar da kibirli yazmaktadır: "Yakışırdı evet", ama "pek adil olmazdı"!
Böylece "legalist sol"un ahvalini ortaya koymayı amaçlayan "derin tahlil"imizi sonlandırmış oluyoruz. Tüm bu verilerden ortaya çıkan tek şey, "legalist sol"un bilcümlesinin birbirinden farkı olmadığı ve her seçimde kendilerine inanan insanlarda legal-barışçıl ve düzenin kuralları içinde kalarak bir şeylerin "değişebileceği" inancını varetmeyi sürdürdükleridir.
Bir kez daha Che Guevara'nın sorusu akla geliyor:
"Dar kapsamlı seçim çekişmeleri; şurada burada seçimi kazananların başarıları; iki milletvekili, bir senatör, dört belediye başkanı, halkın üzerine ateş açılarak dağıtılan büyük çapta bir gösteri; bir öncekine göre bir iki oy farkıyla kaybedilen yeni bir seçim; kazanılan bir grev, kaybedilen on grev; bir adım ileri, on adım geri; belli bir kesimde zafer, bir diğerinde on kez bozgun... Sonra birdenbire oyunun kuralları değişir, herşeye yeniden başlamak gerekir.
Bu tutum neden ileri geliyor? Halk enerjisini neden hep böyle boşuna harcıyor? Bunun tek nedeni var: Bazı Amerika ülkelerinde ilerici güçler taktik hedefler ile stratejik hedefleri korkunç bir şekilde birbirine karıştırıyorlar, küçük taktik sorunlarda büyük stratejik hedefler görmek istemişlerdir. Bu önemsiz saldırı mevzilerini ve elde edilen küçük kazançları, sınıf düşmanının temel hedefleri olarak göstermeyi bilen gericiliğin akıllıca davrandığını kabul etmeliyiz.
Böylesine büyük hatalar işlenen ülkelerde, halk hiçbir değeri olmayan eylemler için son derece büyük fedakarlıklar pahasına her yıl alaylarını seferber eder. Bunlar düşman topçusunun ateşine maruz kalan geçici mevzilerdir.
Bu mevzilerin adı, parlamentodur, kanuniliktir, yasal ekonomik grevdir, ücret artışıdır, burjuva anayasasıdır, bir halk kahramanının serbest bırakılmasıdır... Ve işin en kötü tarafı şudur ki, bu mevzileri elde etmek için bile, burjuva devletinin oyun kurallarını kabul etmek ve bu tehlikeli siyasal oyuna katılmak iznini alabilmek için de uslu ve aklı başında insanlar olduğumuzu, hiçbir tehlike arz etmediğimizi; örneğin kışlalara ve trenlere saldırmak, köprüleri uçurmak, katilleri ve işkence uzmanlarını cezalandırmak, dağlara çıkıp ayaklanmak ya da yumruklarımızı sert ve kararlı bir biçimde kaldırarak, Amerika'ya son kurtuluş mücadelesinin kesin müjdesini vermek gibi tehlikeli işlerle bir alış-verişimizin olmadığını ispat etmek lazımdır." (Che Guevara, Latin-Amerika Devriminin Taktik ve Stratejisi.)
Hepsi bu kadar!
Dipnotlar
[1] 30 büyükşehir şunlardır: Adana, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bursa, Denizli, Diyarbakır, Eskişehir, Erzurum, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir, Kayseri, Kocaeli, Konya, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Mersin, Muğla, Ordu, Sakarya, Samsun, Tekirdağ, Trabzon, Şanlıurfa, Van.