Baykal'ın dürüstlüğüne lafımız yok.. Kibar ve insancıl olduğu konusunda herkes hemfikir.. Birikimi tam, yazdığı doçentlik tezi hala referans gösteriliyor.. Hitabeti ise Ahsen Unakıtan'ın deyişiyle "excellent."
Yani eksiği yok, fazlası var.. E, o zaman sorun ne?
Bence sorun yöntemde ve yaklaşımda..
Bir yaklaşım değişikliği için kendisine "Mustafa Sarıgül modeli"ni öneriyorum.
İşte Sarıgül modelinden yola çıkarak Baykal için hazırladığım "garantili" yol haritası:
* Sabahları saat 6:30'ta kalkılacak (Sarıgül her sabah 06.30'da kalktı).
* Meşhur sabah koşularına ara verilecek, onun yerine her sabah Ankara'nın değişik camilerinde sabah namazı kılınacak (Sarıgül, haftanın en az dört günü Şişli'nin değişik camilerinde cemaatle sabah namaz kıldı).
* Namazın ardından cemaat, toplu olarak kahvaltıya davet edilecek.. O toplantıda cami cemaatinin memleket meseleleriyle ilgili görüşleri dinlenecek (Sarıgül böyle yaptı).
* Toplantı sonunda cemaate dini içerikli bir konuşma yapılacak (Bunun için bir terminoloji dersi gerekiyor. Bu iş için Yaşar Nuri Hoca uygun bir isim değil.. Mustafa Sarıgül'ün literatüre hakimiyeti göz dolduruyor, Baykal ondan faydalanabilir).
* Cami cemaatiyle buluşmanın ardından içinde bol miktarda 'vatan', 'ezan', 'millet', 'devlet' geçen uzun bir duaya mutlaka yer verilmeli. Bunun için iyi bir duahan ayarlanmalı (Sarıgül böyle yaptı).
* CHP'li belediyelerin, her cuma namazından sonra camilerin halılarının yıkanması için özel temizlik timleri oluşturmaları doğrultusunda talimat verilecek (Sarıgül böyle yaptı).
* Seçim gezilerinde destekçi ekip içinde mutlaka türbanlı bir kadının bulunmasına dikkat edilecek (Sarıgül böyle yaptı).
* Dine, ezana, imana verilen önem kadar Cumhuriyet'e de önem verilecek. Mesela "en büyük bayrak" tarzı gösteriler ihmal edilmemeli (Sarıgül böyle yaptı).
* Medyayla iyi geçinme şart. Öyle bir ilişki biçimi bulunacak ki, her gazeteci kendisini sizin "biricik dostunuz" sanacak (Sarıgül öyle yaptı).
* Camiler ihmal edilmediği gibi cem evlerine de ara sıra uğranacak (Sarıgül öyle yaptı).
* Ara sıra yaşlı vatandaşlar toplu olarak Edirne ve Bursa'daki tarihi camilere götürülecek (Sarıgül bunu yaptı).
* Kentlerin merkezlerini tutmuş 'tuzu kurular' zaten elde.. Asıl AKP'nin oy deposu haline gelen varoşlara gidilecek ve oradaki vatandaşlarla bire bir temas sağlanacak (Sarıgül bunu yaptı).
* Uygun düştüğü her yerde "besmele" çekilecek, "Allah" denilecek. Böylece "kişisel dindarlık" vurgusu yeterince ortaya konacak (Sarıgül bunu da yaptı).
*Ara sıra "Ben Anadolu çocuğuyum" denilecek.. "Metroseksüel değilim, Antalyalıyım" tarzı çıkışlarla halkın gönlü kazanılacak (Sarıgül bunu yaptı)!
* Şu "solcu" kavramına yeni bir yaklaşım getirilecek: "Halk ne kadar solcuysa ben de o kadar solcuyum" şeklinde çıkış yapılacak (Sarıgül bunu yaptı)."
(Ahmet Hakan Coşkun, Sabah, 1 Nisan 2004.)
"CHP'li Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, neler yaptı da yüzde 66 oyla Türkiye'nin en çok oy toplayan ikinci belediye başkanı olarak seçimi kazandı... Sarıgül'ün icraatından kimi çizgileri aktaralım:
* Şişli belediye sınırları içindeki 54 okuldan 52'sinin fen ve bilgisayar laboratuvarları ile kütüphanelerini yaptırdı...
* 12 bin 500 çocuğu, hiçbir ücret almadan, 23 Nisan' da Anıtkabir'e götürdü...
* Cami cemaatine yönelik kültür turları düzenledi. Belediye'nin 30 otobüsünden 10'unu cemaate tahsis etti... Otobüsler her gün 300 kişiyi Edirne'ye götürüyor, orada Selimiye Camii ziyaret ediliyor, aynı gün geri dönülüyor...
* İbadet yerleri temizlik ekibi kurdu... 140 cami sırayla temizleniyor, halıları yıkanıyor.
* Okullarla temas kurdu... Okula gelmeyen çocukların adları alınıyor, aileleri telefonla aranıyor, geçmiş olsun deniliyor, aile durumdan haberdar ediliyor.
* Cenazesini Anadolu'ya götürmek isteyen ailelere bu hizmet ücretsiz veriliyor.
Bunlara benzer çok sayıda icraat ilçedeki iş sahiplerinin katkısıyla yapılıyor. Belediyeden pek para çıkmıyor.
CHP bundan sonra ne yapmalı?... 450 dolayındaki yeni belediye başkanını Ankara'da toplamalı, bir ortak belediyecilik modeli saptamalı, CHP'li belediyeler kimi ortak ilkeler ve yöntemler doğrultusunda çalışmalı...
Mustafa Sarıgül gibi başarılı başkanların deneylerinden elbet yararlanılmalı..."
(Melih Aşık, "Sarıgül Deneyi", Milliyet, 2 Nisan 2004)