"Modern toplumsal koşullarımız içinde gitgide kaçınılmaz bir zorunluluk durumuna gelen ve proletarya ile burjuvazi arasındaki son kesin savaşın, ancak kendi çerçevesinde sonuna kadar götürülebileceği devlet biçimi olan demokratik cumhuriyet, bu en yüksek devlet biçimi, servet ayrımlarını artık resmen tanımaz. Zenginlik, demokratik cumhuriyette, gücünü, dolaylı, ama o kadar da güvenli bir biçimde gösterir. Bir yandan, Amerika'nın klasik bir örnek sunduğu, memurların düpedüz rüşvet yemesi, öbür yandan, hükümetle borsa arasındaki ittifak biçimi altında; bu ittifak, devlet borçları ne kadar çok artar ve hisse senetli şirketler, yalnızca ulaştırmayı değil, üretimin kendisini de ellerinde ne kadar çok toplar ve böylece borsada ne kadar merkezi bir durum kazanırlarsa, o kadar kolay gerçekleşir. Amerika dışında, bunun çarpıcı bir örneğini yepyeni Fransız Cumhuriyeti verir, ve namuslu İsviçre de, bu alanda geride kalmaz. Ama, İngiltere bir yana, genel oy hakkının, Bismarck ya da Belichröder'den hangisinin daha yüksek bir duruma yükselttiği belli olmayan yeni Alman İmparatorluğu, hükümetle borsa arasındaki bu kardeşçe ittifak için, demokratik bir cumhuriyetin zorunlu olmadığını kanıtlar. Ve kısacası, mülk sahibi sınıf, doğrudan doğruya, bütün yurttaşlara tanınan genel oy hakkı aracıyla hüküm sürer. Ezilen sınıf, yani gerçekte proletarya, kendi kendini kurtarmak için yeteri kadar olgunlaşmadıkça, çoğunlukla, varolan toplumsal rejimi, olanaklı tek rejim olarak düşünecek, ve siyasal bakımdan söylemek gerekirse, kapitalist sınıfın kuyruğunu, onun aşırı sol kanadını oluşturacaktır. Ama kendi kendini kurtarmakta daha yetenekli bir duruma geldiği ölçüde, proletarya, ayrı bir parti oluşturur ve kapitalistlerin temsilcilerini değil, kendi öz temsilcilerini seçer. Öyleyse, genel oy hakkı, işçi sınıfının olgunluğunu ölçmeyi sağlayan göstergedir. Bugünkü devlet içinde bundan daha çok hiçbir şey olamaz ve hiçbir zaman da olamayacaktır; ama bu kadarı da yeter. Genel oy hakkı termometresinin, emekçiler için kaynama noktasını göstereceği gün, onlar da, kapitalistler gibi, ne yapmaları gerekiyorsa onu yapacaklardır." (abç) [F. Engels, Ailenin, Devletin ve Özel Mülkiyetin Kökeni, s. 401-402.]
"Belirli bir süre için parlamentoda halkı, yönetici sınıfın hangi bölümünün ayaklar altına alacağına, ezeceğine, dönem dönem karar vermek: yalnızca anayasal parlamenter krallıklarda değil, en demokratik cumhuriyetlerde de burjuva parlamentarizminin gerçek özü budur." (Lenin, Devlet ve Devrim, s. 63.)
Marksist-leninistler için seçimler, Engels'in sözleriyle, "genel oy hakkı, işçi sınıfının olgunluğunu ölçmeyi sağlayan göstergedir". Bu açıdan, bir genel ya da yerel seçimin irdelenmesi, her şeyden önce, başta işçi sınıfı olmak üzere geniş halk kitlelerinin siyasal davranış biçimlerini ve siyasal yönelimlerini saptamaya olanak sağlar. Seçim tahlilleri, aynı zamanda, iki seçim arasında ülkede gelişen ekonomik ve toplumsal olayların kitlelerin
bilincine nasıl yansıdığının da saptanmasını olanaklı kılar. Bu yönüyle seçim sonuçlarının irdelenmesi, ekonomik ve sosyolojik nitelik taşır.
Ancak seçimler, her durumda siyasal olaylardır; dolayısıyla da seçim sonuçları, içinde yaşanılan maddi varlık koşullarının seçmenlerin bilincine
nasıl yansıdığını ve günümüz açısından çok daha önemli olan
nasıl yansıtıldığını ortaya koyar.
Seçmen tercihlerini etkileyen on binlerce propagandif dışsal etki, ekonomik çıkar beklentisi ve ilişkisi, manipülasyon ve dezenformasyon ortamında yapılan değişik değerlendirmeler yepyeni bir siyasal söylem ve yönelim de ortaya çıkarabilmektedir.
Evet, seçimler, "işçi sınıfının" olduğu kadar, geniş halk kitlelerinin de siyasal olgunluğunu ölçmeyi sağlayan göstergedir. 30 Mart seçimlerinin sayısal verileri bu bakış açısıyla değerlendirilmelidir.
Herşeyden önce 30 Mart yerel seçimlerinin sayısal sonuçlarının daha önceki seçimlerden farklı özelliklere sahip olduğu bilinmelidir.
AKP'nin 12 Kasım 2012'de büyükşehir yasasında yaptığı değişiklik sonucunda yeni büyükşehirler "ihdas" edilmiş
[1], büyükşehirlerin sayısı 30'a yükselmiştir. Yasanın en önemli özelliği büyükşehirlerde İl Genel Meclislerinin ortadan kaldırılması ve yerine "büyükşehir meclisi"nin getirilmesidir.
Bugüne kadar yerel seçimlerde ülke genelinde partilerin aldıkları oylar İl Genel Meclisi oylarıyla hesaplanırken, 30 Mart seçimlerinde İl Genel Meclisi oyları sadece 51 il için geçerli olmuştur. Büyükşehirlerde ise, bir yandan "Büyükşehir Meclisi" oyları, diğer yandan buraların ilçe belediye meclisi oyları söz konusudur. Bu durum seçim sonuçlarının iki farklı haber ajansı tarafından (Anadolu Ajansı ve Cihan Haber Ajansı) farklı biçimlerde verilmesine yol açmıştır.
Devletin "haber" ajansı olan Anadolu Ajansı, 30 büyükşehir belediye başkanlığı oyları ile 51 ildeki belediye başkanlığı oylarını toplayarak "genel" bir veriye ulaşırken, "cema-at"in olduğu "iddia edilen" Cihan Haber Ajansı, 51 ildeki il genel meclisi oyları ile 30 büyükşehirdeki ilçe belediye meclisi oylarını birleştirerek "genel" oy sayısına ulaşmıştır. Bunun sonucunda da iki farklı oy sayısı ve oy oranı ortaya çıkmıştır.
|
CHA Verileri
|
A.A Verileri
|
Fark
|
Aldığı Oy
|
%
|
Aldığı Oy
|
%
|
AKP
|
19.390.387
|
43,3
|
17.458.409
|
45.4
|
1.931.978
|
CHP
|
11.474.343
|
25.6
|
11.353.066
|
29.5
|
121.277
|
MHP
|
7.909.517
|
17.7
|
5.684.950
|
14.8
|
2.224.567
|
BDP
|
2.081.790
|
4.7
|
1.357.431
|
3.5
|
724.359
|
SP
|
1.236.995
|
2.8
|
810.613
|
2.1
|
426.382
|
HDP
|
878.914
|
2,0
|
709.171
|
1.8
|
169.743
|
BBP
|
703.200
|
1.6
|
352.422
|
0.9
|
350.778
|
7 Parti Toplamı
|
43.675.146
|
|
37.726.062
|
|
5.949.084
|
Tablodan da görüleceği gibi, CHA'ya göre, AKP oyların %43,3'ünü alırken, A.A.'ya göre %45,4'ünü almıştır. Doğal olarak benzer farklılık CHP, MHP ve diğer partiler için de geçerlidir. A.A.'na göre CHP'nin oy oranı %29,5 gibi yüksek bir orana sahipken, CHA'na göre CHP'nin oy oranı %25,6'dır.
İki ajansın verdiği sayılar arasında 6 milyon (5.949.084) fark bulunmaktadır. En büyük fark MHP'nin oylarında görülmektedir (2,2 milyon). CHA'ya göre, BDP+HDP'nin toplam oyu 2.960.704 (%6,7) iken, A.A.'ya göre, 2.066.602 (%5,3)
Partilerin Aldıkları Oylar
|
|
AKP
|
CHP
|
MHP
|
DEHAP/DTP/BDP+HDP
|
SP
|
BBP
|
2002 Genel Seç.
|
10.808.229
|
6.113.352
|
2.635.787
|
1.960.660
|
785.489
|
322.093
|
2004 Yerel Seç.
|
13.447.287
|
5.882.810
|
3.372.249
|
1.662.280*
|
1.297.681
|
374.125
|
2007 Genel Seç.
|
16.327.291
|
7.317.808
|
5.001.869
|
1.334.518
|
820.289
|
-
|
2009 Yerel Seç.
|
15.353.553
|
9.229.936
|
6.386.279
|
2.277.777
|
2.079.701
|
943.765
|
2011 Genel Seç.
|
21.399.082
|
11.155.972
|
5.585.513
|
2.339.501
|
543.454
|
323.251
|
2014 Yerel Seç.**
|
19.390.387
|
11.474.343
|
7.909.517
|
2.960.704
|
1.236.995
|
703.200
|
* SHP adıyla. ** CHA verileri.
|
Partilerin Oy Oranları (%)
|
|
AKP
|
CHP
|
MHP
|
DEHAP/DTP/BDP+HDP
|
SP
|
BBP
|
2002 Genel Seç.
|
34,3
|
19,4
|
8,4
|
6,2
|
2,5
|
1,0
|
2004 Yerel Seç.
|
41,7
|
18,2
|
10,5
|
5,2
|
4,0
|
1,2
|
2007 Genel Seç.
|
46,6
|
20,9
|
14,3
|
5,2
|
2,3
|
-
|
2009 Yerel Seç.
|
38,4
|
23,1
|
16,0
|
5,7
|
5,2
|
2,4
|
2011 Genel Seç.
|
49,8
|
26,0
|
13,0
|
5,4
|
1,3
|
0,8
|
2014 Yerel Seç.
|
43,3
|
25,6
|
17,7
|
6,7
|
2,8
|
1,1
|
|
Seçmen Sayısı
|
Kullanılan Oy
|
Geçerli Oy
|
Katılım Oranı
|
2002 Genel Seç.
|
41.407.027
|
32.768.161
|
31.528.783
|
%79,1
|
2004 Yerel Seç.
|
43.552.931
|
33.211.457
|
32.268.496
|
%76,3
|
2007 Genel Seç.
|
42.799.303
|
36.056.293
|
35.049.691
|
%84,3
|
2009 Yerel Seç.
|
48.049.446
|
40.932.260
|
39.988.763
|
%85,2
|
2011 Genel Seç.
|
50.411.080
|
43.913.276
|
42.973.736
|
%87,1
|
2014 Yerel Seç.
|
52.710.730
|
46.592.092
|
44.795.827
|
%88,4
|
Bu farklılık içinde 30 Mart yerel seçim sonuçlarının diğer seçim sonuçlarıyla karşılaştırılması çok sağlıklı olmamakla birlikte, genel bir "fikir" vermesi açısından yine de işe yarar görünmektedir.
Bu genel tabloda ortaya çıkan durum, 2011 genel seçimlerine göre AKP'nin 2 milyon oy yitirdiğini göstermektedir. AKP'nin oy oranı %49,8'den %43,3'e düşmüştür. Recep Tayyip Erdoğan'ın "balkon konuşması"yla "zafer" ilan ettiği sonuçlar, ortada bir "zafer" olmadığını göstermektedir. Üstelik bu sonuç, seçmen sayısının yaklaşık 2,5 milyon arttığı, seçime katılım oranının yaklaşık 1,3 puan yükseldiği koşullarda ortaya çıkmıştır.
Tablo böyle olmakla birlikte, "medya"ya bakıldığında AKP'nin "zaferi" neredeyse herkes tarafından kabul edilmiştir. Bu da, "medya" aracılığıyla yapılan propaganda, dezenformasyon ve manipülasyonun ne denli etkin olduğunu açıkça göstermektedir.
30 Mart yerel seçimlerinin akşamı ve ertesi gün "medya"-nın AKP'nin "zaferi"ni ilan etmesinin ne kadar aldatıcı ve saptırıcı olduğu İstanbul oylarında da açıkça görülmektedir.
İstanbul
|
|
2009
|
2011
|
2014
|
|
Toplam Oy
|
%
|
Toplam Oy
|
%
|
Toplam Oy
|
%
|
AKP
|
3.083.593
|
44,4
|
3.915.914
|
49,5
|
4.180.339
|
47,9
|
CHP
|
2.578.623
|
37,1
|
2.476.413
|
31,3
|
3.494.174
|
40,1
|
MHP
|
358.686
|
5,1
|
743.316
|
9,4
|
349.116
|
4,0
|
SP
|
342.319
|
4,9
|
126.548
|
1,6
|
125.343
|
1,4
|
DTP/HDP
|
323.778
|
4,6
|
422.702
|
5,3
|
420.518
|
4,8
|
DSP
|
96.986
|
1,4
|
19.268
|
0,2
|
7.525
|
0,1
|
BBP
|
76.867
|
1,1
|
49.612
|
0,6
|
48.960
|
0,6
|
İstanbul
|
|
2009
|
2011
|
2014
|
Seçmen Sayısı
|
8.805.063
|
9.397.323
|
10.197.168
|
Kullanılan Oy
|
7.199.083
|
8.132.340
|
9.116.043
|
Geçerli Oy
|
6.941.614
|
7.936.607
|
8.720.960
|
Katılım Oranı
|
%81,8
|
%86,5
|
%89,4
|
İstanbul/AKP
|
|
2011
|
2014
|
Adalar
|
2.959
|
32,6
|
4.381
|
42,1
|
Arnavutköy
|
62.914
|
61,9
|
60.256
|
51,7
|
Ataşehir
|
105.579
|
45,7
|
106.726
|
41,5
|
Avcılar
|
91.502
|
42,6
|
98.182
|
40,6
|
Bağcılar
|
248.597
|
60,4
|
242.245
|
57,2
|
Bahçelievler
|
183.504
|
51,8
|
177.228
|
48,1
|
Bakırköy
|
38.304
|
26,1
|
32.618
|
21,9
|
Başakşehir
|
70.820
|
51,6
|
92.559
|
50,1
|
Bayrampaşa
|
90.027
|
54,3
|
87.392
|
50,4
|
Beşiktaş
|
25.375
|
20,3
|
21.179
|
16,6
|
Beykoz
|
80.434
|
52,6
|
68.973
|
44,5
|
Beylikdüzü
|
53.168
|
43,8
|
59.309
|
39,6
|
Beyoğlu
|
74.723
|
50,7
|
69.549
|
47,8
|
Büyükçekmece
|
48.627
|
45,2
|
56.996
|
44,8
|
Çatalca
|
15.497
|
38,3
|
15.578
|
35,7
|
Çekmeköy
|
51.721
|
53,8
|
58.937
|
48,6
|
Esenler
|
168.622
|
64,7
|
162.970
|
62,2
|
Esenyurt
|
119.679
|
48,6
|
155.127
|
47,7
|
Eyüp
|
100.634
|
48,7
|
104.415
|
46,7
|
Fatih
|
134.649
|
51,7
|
122.519
|
48,7
|
Gaziosmanpaşa
|
157.216
|
57,1
|
150.559
|
51,3
|
Güngören
|
104.105
|
55,6
|
90.924
|
50,4
|
Kadıköy
|
90.832
|
24,5
|
73.563
|
20,4
|
Kağıthane
|
136.304
|
55,1
|
132.562
|
51,3
|
Kartal
|
123.088
|
45,5
|
122.585
|
42,9
|
Küçükçekmece
|
189.174
|
46,3
|
186.038
|
41,9
|
Maltepe
|
116.743
|
42,1
|
106.279
|
38,3
|
Pendik
|
193.866
|
56,4
|
200.885
|
52,9
|
Sancaktepe
|
75.924
|
52,1
|
86.730
|
50,0
|
Sarıyer
|
71.293
|
40,3
|
82.328
|
39,3
|
Silivri
|
35.803
|
41,4
|
39.182
|
42,2
|
Sultanbeyli
|
104.532
|
68,9
|
90.863
|
62,0
|
Sultangazi
|
154.204
|
59,8
|
164.404
|
58,6
|
Şile
|
9.958
|
52,2
|
9.453
|
41,3
|
Şişli
|
70.409
|
35,8
|
48.531
|
27,5
|
Tuzla
|
55.321
|
51,6
|
61.314
|
50,0
|
Ümraniye
|
207.312
|
58,0
|
195.963
|
49,8
|
Üsküdar
|
166.117
|
49,9
|
157.477
|
45,7
|
Zeytinburnu
|
86.378
|
51,6
|
80.936
|
49,0
|
Toplam
|
3.915.914
|
48,4
|
3.877.715
|
44,9
|
İstanbul/CHP
|
|
2011
|
2014
|
Adalar
|
4.358
|
47,9
|
5.207
|
50,1
|
Arnavutköy
|
14.519
|
14,3
|
9.791
|
8,4
|
Ataşehir
|
86.795
|
37,6
|
127.199
|
49,5
|
Avcılar
|
86.238
|
40,1
|
106.505
|
44,0
|
Bağcılar
|
73.735
|
17,9
|
83.387
|
19,7
|
Bahçelievler
|
101.780
|
28,7
|
130.947
|
35,6
|
Bakırköy
|
84.325
|
57,5
|
102.102
|
68,5
|
Başakşehir
|
36.897
|
26,9
|
62.463
|
33,8
|
Bayrampaşa
|
46.084
|
27,8
|
68.118
|
39,3
|
Beşiktaş
|
80.291
|
64,2
|
97.295
|
76,4
|
Beykoz
|
42.532
|
27,8
|
51.809
|
33,4
|
Beylikdüzü
|
47.054
|
38,8
|
76.034
|
50,8
|
Beyoğlu
|
40.359
|
27,4
|
51.184
|
35,2
|
Büyükçekmece
|
40.447
|
37,6
|
60.470
|
47,6
|
Çatalca
|
16.815
|
41,5
|
19.529
|
44,7
|
Çekmeköy
|
27.148
|
28,3
|
46.061
|
38,0
|
Esenler
|
40.201
|
15,4
|
39.303
|
15,0
|
Esenyurt
|
73.961
|
30,0
|
112.067
|
34,5
|
Eyüp
|
68.951
|
33,3
|
89.622
|
40,0
|
Fatih
|
71.333
|
27,4
|
79.555
|
31,6
|
Gaziosmanpaşa
|
62.362
|
22,6
|
73.593
|
25,1
|
Güngören
|
45.933
|
24,5
|
56.063
|
31,1
|
Kadıköy
|
215.434
|
58,2
|
260.580
|
72,4
|
Kağıthane
|
59.086
|
23,9
|
76.376
|
29,6
|
Kartal
|
97.664
|
36,1
|
128.531
|
45,0
|
Küçükçekmece
|
127.877
|
31,3
|
175.783
|
39,6
|
Maltepe
|
115.525
|
41,7
|
136.740
|
49,2
|
Pendik
|
83.533
|
24,3
|
111.861
|
29,5
|
Sancaktepe
|
41.951
|
28,8
|
59.191
|
34,1
|
Sarıyer
|
73.888
|
41,8
|
107.268
|
51,2
|
Silivri
|
34.674
|
40,1
|
44.616
|
48,0
|
Sultanbeyli
|
13.134
|
8,7
|
9.962
|
6,8
|
Sultangazi
|
57.085
|
22,1
|
64.972
|
23,2%
|
Şile
|
4.926
|
25,8
|
3.228
|
14,1%
|
Şişli
|
91.870
|
46,7
|
108.523
|
61,5%
|
Tuzla
|
30.683
|
28,6
|
45.937
|
37,5%
|
Ümraniye
|
88.908
|
24,9
|
117.554
|
29,9%
|
Üsküdar
|
108.885
|
32,7
|
149.187
|
43,3%
|
Zeytinburnu
|
39.172
|
23,4
|
47.688
|
28,9%
|
Toplam
|
2.476.413
|
32,2
|
3.196.301
|
38,4
|
2011 genel seçimlerine göre 30 Mart yerel seçimlerinde seçmen sayısı 800 bin artış gösterirken, seçime katılım olanı 2,9 puan artarak %89,4 olmuştur. Buna karşılık AKP'nin
büyükşehir belediye başkanlığı oylarındaki artış 264 bin düzeyinde kalmıştır. Buna karşılık CHP'nin İstanbul oyları 1 milyon 18 bin artmıştır. Bunun yaklaşık 400 bininin MHP'den geldiği varsayılsa bile, CHP'nin oylarındaki artış 600 bin düzeyindedir.
Bu durum AKP'nin "zaferi"ni değil, AKP'-nin İstanbul'da hatırı sayılır ölçüde güç kaybettiğini göstermektedir. İstanbul'un ilçelerindeki oy dağılımı bunu daha açık biçimde ortaya koymaktadır.
AKP, 30 Mart yerel seçimlerinde Adalar ve Silivri dışında her yerde oy oranları düşmüştür. Bu durum genel ortalamada yaklaşık 3,5 puan düşüşe denk gelmektedir. Seçmen sayısındaki ve katılım oranındaki artışa rağmen AKP'nin aldığı oy miktarı da düşmüştür.
Buna karşılık CHP, Arnavutköy, Esenler, Sultanbeyli ve Şile dışında her ilçede oylarını belirgin biçimde artırmıştır. Bu da 5,8 puanlık bir artışa denk düşmektedir. 2011 genel seçimlerinde AKP ile CHP arasındaki 16,2 puanlık fark, 30 Mart seçimlerinde 6,5 puana inmiştir. (Büyükşehir belediye başkanlığı seçimi oylarına göre, 2011 genel seçimlerinde AKP'nin oyları ile CHP oyları arasında 18,2 puan olan fark, 2014'de 7,8 puana inmiştin.)
Bu yazı yayınlandığında henüz kesinleşmemiş de olsa, benzer bir durum Ankara'da da ortaya çıkmıştır.
Ankara
|
|
2009
|
2011
|
2014
|
Seçmen Sayısı
|
2.979.744
|
3.407.999
|
3.607.797
|
Kullanılan Oy
|
2.533.176
|
3.030.299
|
>
3.274.380
|
Geçerli Oy
|
2.440.455
|
2.980.122
|
3.164.555
|
Katılım Oranı
|
%85,0
|
%88,9
|
%90,7
|
Ankara
|
|
2009
|
2011
|
2014
|
|
Toplam Oy
|
%
|
Toplam Oy
|
%
|
Toplam Oy
|
%
|
AKP
|
940.230
|
38,5
|
1.466.284
|
49,2
|
1.415.973
|
44,9
|
CHP
|
763.879
|
31,2
|
934.999
|
31,4
|
1.383.786
|
43,8
|
MHP
|
667.871
|
27,3
|
434.666
|
14,6
|
245.624
|
7,8
|
BBP
|
-
|
-
|
32.868
|
1,1
|
42.146
|
1,3
|
BDP/HDP
|
11.353
|
0,5
|
29.351
|
1,0
|
28.232
|
0,9
|
2011 genel seçimlerinde Ankara'da 1 milyon 466 bin oy alan (%49,2) AKP, 2014 yerel seçimlerinde 50 bin oy kaybederek, toplam oyların %44,9'unu almış görünmektedir. Aynı seçimlerde CHP'nin oyları ise, yaklaşık 450 bin artmıştır. 2011 seçimlerindeki %31,4'lük oy oranını %43,8'e yükseltmiştir. AKP ile CHP arasındaki fark, 17,8'den 1,1'e inmiştir. CHP'nin 2014 yerel seçimlerinde Mansur Yavaş'la aldığı oyların yaklaşık 200 bini MHP'den gelmiş olsa da, CHP'deki oy artışı açıktır.
Bütün bu verilerden ortaya çıkan sonuç, 30 Mart gecesi Recep Tayyip Erdoğan'ın "balkon konuşması"yla ilan ettiği "zafer", hiçbir biçimde seçimlerin sayısal verileriyle örtüşmemektedir. Bu açıdan, "balkon konuşması", tümüyle dezenformasyona dayalı bir manipülasyon olayıdır.
Sağ partilerin, özellikle AKP'de "konsolide" edilmiş olan seçmen kitlesi, "sol parti" olarak gördüğü CHP karşısında anti-komünist ve din temelli bir "savaş" çizgisinde bulunmaktadır. Bu "savaş" içinde AKP'nin yolsuzluklarını bile görmezlikten gelmişlerdir.
2014 yerel seçimlerinin sayısal sonuçlarının gösterdiği diğer bir olgu ise, CHP seçmen kitlesinin seçimlere yoğun bir katılım gösterdiğidir. Bu katılım yoğunluğu, CHP seçmen kitlesinin "sandıksal demokrasi" aracılığıyla bazı şeylerin
değişebileceği umudunu koruduklarını göstermektedir. Özellikle 30 Mart akşamından itibaren "sandıklara sahip çıkma" çabaları, seçimlerdeki hilelere karşı gösterdikleri tepki bu umudun güçlü bir ifadesi olmuştur. Ancak bu umut, beklenilen sonuçların alınamaması nedeniyle ortaya çıkan umutsuzlukla yan yana durmaktadır. CHP seçmen kitlesinin (ki buna "sol kitle" demek fazlaca yanlış olmayacaktır), AKP'nin tüm devlet olanaklarını kullanarak yaptığı seçim hilelerinin etkisizleştirilemeyeceğini gördüğü oranda, umut, umutsuzluğa ve giderek seçimlere karşı kayıtsızlığa yol açabilecektir.
Bu "sol kitle"nin görmek istemediği gerçek ise, "sandıksal demokrasi" içinde tüm devlet olanaklarının seferber edildiği, devlet gücüyle seçim hilelerinin kolayca yapılabildiği ve sağ seçmen kitlesinin bir partide bloklaştığı koşullarda "sol"un hiçbir seçimi kazanma
olasılığının olmadığıdır.
"Sol kitle", "sandıksal demokrasi"ye, düzen içi "sol" partilere bağladıkları umutlarını kesmedikleri sürece, toplumsal muhalefet (parlamento dışı muhalefet) belli olayları ve gelişmeleri protesto etmekten öteye geçemeyecektir.
Sözün özü, "sol kitle", mevcut düzenden umudunu kesmemiştir. Seçimler yoluyla bir şeylerin değişebileceği beklentisini sürdürmektedir. Henüz "kaynama noktası"na gelinmemiştir.
Dipnotlar
[1] 30 büyükşehir şunlardır: Adana, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bursa, Denizli, Diyarbakır, Eskişehir, Erzurum, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir, Kayseri, Kocaeli, Konya, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Mersin, Muğla, Ordu, Sakarya, Samsun, Tekirdağ, Trabzon, Şanlıurfa, Van.