Friedrich Engels
Doğanın
Diyalektiği


1873-1883 yılları arasında yazıldı.
İlk kez Archiw K. Marksa i F. Engelsa. Kniga wtorajaj, Moskau - Leningrad 1925'de yayınlandı.

[Türkçe çevirisi, Friedrich Engels'in Dialektik der Natur (1876-1878) adlı yapıtını, Almanca aslından (Dietz Verlag, Berlin 1961) ve "Sunuş" ile "Açıklayıcı Notlar"ı İngilizce baskısından (Dialectics of Nature, Progress Publishers, Moscow 1964) Arif Gelen dilimize çevirmiş ve kitap, Doğanın Diyalektiği adı ile, Sol Yayınları tarafından Nisan 1979 (Birinci Baskı: Kasım 1970; İkinci Baskı: Mart 1975; Üçüncü Baskı: Ocak 1977) tarihinde Ankara'da bastırılmıştır.]

Eriş Yayınları tarafından düzenlenmiştir.
e-posta:
Kurtuluş-Cephesi Dergisi

Özgün biçimiyle Acrobat Reader formatında:
Doğanın Diyalektiği (1.693 KB)











[K İ M Y A]



      KİMYASAL olarak gerçek bir türdeş madde kavramı —eskiçağ kadar eskidir—, iki cismin kimyasal eğilimi ortak bir üçüncü cismi içeren herbiri cisme dayanır, şeklindeki Lavoisier'ye kadar uzanan tamamen çocukça bir görüşe tekabül eder (Kopp, Entıvickelung, s. 105).[245]

*


      Böylesine eski, uygun ve daha önce alışılmış olan pratiğe uyarlanmış yöntemler başka dallara aktarılıyor [sayfa 372] ve orada da birer engel meydana getiriyorlar: kimyada bileşiklerin yüzde hesabı, bileşiklerin değişmez oran yasasını ve çok katlı oranı ortaya çıkarmayı olanaksızlaştırmada en elverişli yöntemdi ve gerçekten ele uzun süre bunların keşfedilmesini engelledi.

*


      Atomculuk ile kimyada yeni bir çağ başlıyor (modern kimyanın babası Lavoisier değil, Dalton'dur) ve fizikte de, böyle bir dönem, molekül teorisi ile açılmıştı (değişik bir biçimde, ama hareket biçimlerinin değişmesiyle, aslında bu, sürecin yalnız öteki yanım gösterir). Yeni atomculuğu, daha öncekilerden ayıran şey, maddenin yalnız saklı olmakla kalmayıp, aynı zamanda, çeşitli aşamalardaki saklı parçaların (esir atomları, kimyasal atomlar, kütleler, göksel cisimler) çeşitli düğüm noktaları olduğunu, bunların genel maddenin çeşitli niteliksel varlık biçimlerini saptadığını —ağırlıksızlığa ve itilmeye kadar— (budalalar dışmda) ileri sürmemesidir.

*


      Niceliğin niteliğe dönüşmesi:
2:3'ün kokuya kadar bambaşka özellikler meydana getirdiği en basit örnek oksijen ve ozon'dur. Bunun gibi kimya, öteki cisimlerin allotropisi, moleküllerdeki atom sayısının değişik olmasıyla açıklanır. [sayfa 373]

*


      Adların
önemi. Organik kimyada bir cismin önemi, aynı zamanda onun adı, artık yalnızca bileşimi değil, daha çok bağlı olduğu dizideki durumu ile saptanır. O halde bir cismin böyle bir diziye bağlı olduğunu anlarsak, eski adı onu anlamaya bir engel olur ve bir dizi adı ile değiştirilmesi gerekir (parafinler vb.). [sayfa 374]








Açıklayıcı Notlar

[245] H. Kopp, Die Entwickelung der Chemie in der neueren Zeit, 1. Abt, München 1871, s. 105. -372.


Sayfa başına gidiş