Dipnotlar
[1*] Elyazmasının kenarında, burada, Engels tarafından yazılmış şu not var: "Ayrıca, türlerin gelişmesi bir yana." -Ed.
[2*] Elyazmasında şöyledir: "die beiden Hauptgegensaetze" (iki temel karşıtlık). Engels'in burada kastettiği şudur: 1) özdeşliğin ve farklılığın antitezi ve 2) neden ve etkinin antitezi. "Raslantı ve zorunluluk" sözcükleri daha sonra satırlar arasına eklenmiştir. -Ed.
[3*] Elyazmasının kenarında tırnak içinde şöyle bir tümce var: "Raslantı olayları üzerine bu arada birikmiş olan malzeme eski zorunluluk düşüncesini ezdi ve yıktı." — Ed.
[4*] Sıfırla ilgili notuna Engels bu aktarmayı almıştır (bu kitabın 309-310. sayfalarına bakınız. -Ed.
[5*] Bu son tümce, tam olarak sayfa kenarına yazılmıştır. -Ed.
[6*] Yarım kalan not, ikinci ve üçüncü sayfalar ile dördüncü sayfanın başı, yargıların sınıflandırılması ile ilgili bir önceki büyük parçayı meydana getiren iki yaprağın dördüncü sayfasını bağlıyor. Anlaşılan Engels, her bilginin
görgücül temeli ile ilgili tezini Kant'ın
önselciliği karşısına koyarak notunu tamamlamak niyetindeydi. -Ed.
[7*] Yani tümevarımı tek doğru yöntem olarak kabul edenler. -Ed.
[8*] Elyazmasının kenarında şu not var: "Egemen inceleme biçimi tahlil olan kimya, karşıtı —sentez— olmaksızın bir hiçtir." -Ed.
[9*] Bunun sonunda. -Ed.
[10*] Bundan dolayı. -Ed.
[11*] Elyazmasında: "... sonra ateşler, ve deneyle önceden bilinen etkiyi bekleriz." -Ed.
[12*] Elyazmasında: "Ve burada" yerine "... böylece burada". -Ed.
[13*] Kendi kendinin nedeni. -Ed.
[14*] Ereksel neden. -Ed.
[15*] İtalikler Engels'indir. -Ed.
[16*] İtalikler Engels'indir. -Ed.
[17*] Dolayısıyla. -Ed.
[18*] Elyazmasında Engels tarafından şöyle bir ekleme yapılmıştır: "(Nicelik, s. 259. Gökbilim)".
[184] -Ed.
[19*] Şeyler ilerleme içinde sahip olmadıkları bu sonsuzluğa, dairesel hareket içinde sahiptir.
[185] -Ed.
[20*] Elyazmasının kenarında şöyle bir not bulunuyor: "Bkz:
Enz[
yklopädie], I, s. 252."
[191] -Ed.
Açıklayıcı Notlar
[156] Compsognathus. — Sürüngenler sınıfından olan, ama kalça ve arka ayaklarının yapısı bakımından kuşlara yakın olan, dinosorlar takımından artık kaybolmuş bir hayvan (H. A. Nicholson,
A Manual of Zoology, 5th ed., Edinburg and London 1878, s. 545).
Archaepleryr. için bkz: 18 numaralı not. -270.
[157] Engels, selenterelerde tomurcuklanma ya da bölünme ile çoğalmaya değiniyor. -270.
[158] Hegel,
Felsefi Bilimler Ansiklopedisi, paragraf 135, ek: "Örneğin bir organik cismin kolları, bacakları ve organları yalnız onun parçaları değildir: bunlar ne olduklarını ancak kendi birliklerinde bulurlar ve bunların bu birliği etkiledikleri gibi, birliğin de onları etkilediği sözgötürmez. Bu kısımlar ve organlar, canlı bedenlerle değil, ancak kadavralarla uğraşan bir anatomisi in eli altında yalnızca parça haline gelir." -271.
[159] Aynı yapıt, paragraf 126, ek. -272.
[160] Aynı yapıt, paragraf 117, ek. -273.
[161] Aynı yapıt, paragraf 115, not. Burada Hegel, yargının bizzat kendi biçiminin özne ile yüklem arasındaki farkı belirttiğini söyler. -273.
[162] Büyük bir olasılıkla burada kastedilen Clausius'un kitabıdır.
Die mechanische Wärmetheorie, 2-te umgearbeitete Auflage, I. Band, Braunschweig 1876. Kitabın 87-88. sayfalarında "ısının pozitif ve negatif niceliklerinden" sözedilir. -275.
[163] Engels'in kastettiği J. Grimm'in
Geschichte der deutschen Sprache ("Alman Dilinin Tarihi"), 4. Aufl., Leipzig 1880, ilk baskısı 1848'de Leipzig'de. Grimm, 1881-82'de yazılan
Frankonya Diyalekti adlı yapıtında daha geniş bilgi verdiği Frankonya lehçesinden sözeder. Bu notun 1881 dolaylarında yazılmış olması gerekir. -276.
[164] Kader ya da alınyazısı anlamına gelen "kısmet" sözcüğünü, Engels aynen kullanıyor. -278.
[165] Darwin'in
The Origin of Species by Means of Natural Selection (1859). -280.
[166] Heine'nin, bir katolik Kapuçifı rahibi ile, tartışma dolayısıyla Yahudilerin din kitabı
Tausves Jontof’a başvuran bilgili bir Yahudi hahamı arasındaki ortaçağ tartışmasını anlatan "
Disputation" (
Romanzero, cilt III, 1851) şiirinden bir parça, Kapuçin'in yanıtında
Tausves Jontof şeytana havale edilir. Bunun üzerine öfkeli haham kükrer:
"Gilt nichts mehr der 'Tausves Jontof’. Was soll gelten? Zeterl Zeterl" ("Eğer
Tausves Jontof artık geçerli değilse, ne geçerli olacak? İmdat! İmdat!") -281.
[167] G. W. F. Hegel,
Werke, Bd. III, 2. Aufl., Berlin 1841. Aktarmadaki italikler Engels'indir. -281.
[168] Hegel'in
Phanomenologie des Geistes adlı yapıtının önsözünde şu kısma değiniliyor: "Çiçek açtığı zaman tomurcuk kaybolur ve biz, sonrakinin öncekini çürüttüğünü söyleyebiliriz. Bunun gibi, meyve oluşunca çiçek, bitkinin var oluşunun yalancı bir biçimi olarak açıklanabilir, çünkü onun gerçek doğası olarak çiçek yerine meyve ortaya çıkar." Engels, bunu, G. W. F. Hegel,
Werke, Bd. II, 2. Aufl., Berlin 1841'den aktarıyor. -281.
[169] Dido — Engels'in, Marx'a yazdığı 16 Nisan 1865 ve 10 Ağustos 1866 tarihli mektuplarda söylediği köpeğinin adıdır. -283.
[170] Hegel, Mantığın üç kısma bölünmesi (varlık mantığı, öz mantığı ve kavram mantığı) ile yargının dörtlü sınıflanması arasındaki uygunluğu şöyle açıklar: "Yargının çeşitli türlerini bizzat mantıksal fikrin genel biçimleri belirler. Buna göre, yargının varlık, öz ve kavram aşamalarına paralel olan üç esas çeşidini elde ederiz. Bunlardan ikinci tür, farklılaşma aşaması olan tür niteliğine uygun olarak, ikiye ayrılmalıdır." (Hegel,
Felsefî Bilimler Ansiklopedisi, paragraf 171, ek.) -284.
[171] Buradaki
singulaer [tekil],
partikulaer [tikel],
üniverseli [tümel] tanımlamaları, biçimsel mantık anlamında tekil olarak, tikel, tümel demektir.
Einzelnes, Besonderes, Allgemeines (bireysel, özel, genel) diyalektik kategorilerinden farklıdır. -284.
[172] Engels, Hegel'in
Mantık Bilimi'nin
üçüncü kitabında yargı ile ilgili tüm bölümünün sayfalarını veriyor. -284.
[173] Hegel'in
Mantık Bilimi'nin
üçüncü kısmının tümü. -287.
[174] Haeckel,
Yaradılışın Doğal Tarihi (Berlin 1873) yapıtının dördüncü baskısının 75-77. sayfalarında, insanda ara çene kemiğinin bulunduğunu Goethe'nin nasıl keşfettiğini anlatır. Haeckel'e göre Goethe bu sonuca tümevarım yöntemi ile ulaşmıştır: "Bütün memeli hayvanlarda ara çene kemiği vardır" noktasından hareket ederek şu tümevarım sonucunu çıkarmıştır: "O halde insanda da böyle bir kemik vardır". Bu sonucu izleyerek deneysel bilgilerle onu doğrulamıştır (embriyon halinde iken insanda ara çene kemiğinin bulunması ve yetişkinlerdeki bazı kalıtsal durumlar). Engels, Haeckel'in sözünü ettiği tümevarımın yanlış olduğunu, çünkü doğru olduğu kabul edilen, memeli "insanın" ara çene kemiği yoktur önermesine aykırı düştüğünü söylüyor. -287.
[175] Engels, açıkça Whewell'in iki temel yapıtına değini yor:
History of the Inductive Sciences (üç cilt, London 1837) ve
Philosophy of the Inductive Sciences, (iki cilt, London 1840).
Elyazmasında şöyledir:
"die bloss mathematisch[en] umfass[en]d." Anlaşılıyor ki burada "umfassend" sözcüğü, saf matematiksel bilimlerden "meydana geliyor" anlamında kullanılıyor: bu bilimler, Whewell'e göre, "her teorinin koşullarını" araştıran ve bu anlamda aynı zamanda "düşünce dünyasının coğrafyasında" merkezî yeri alan saf aklın bilimleridir. Whewell,
Philisophy of the Inductive Sciences (Vol. I, Book II)'de başlıca unsurlarını geometri, teorik aritmetik ve cebir olarak gördüğü "saf bilimlerin felsefesi"nin kısa bir taslağını verir. Whewell,
History of the Inductive Sciences’da, "tümevarımsal bilimlerin" (mekanik, gökbilim, fizik, kimya, mineraloji, bitkibilim, hayvanbilim, fizyoloji, yerbilim) karşısına "tümdengelimsel" bilimleri (geometri, aritmetik, cebir) koyar. -288.
[176] "G-B-Ö" formülünde G genel, B bireysel, Ö özel anlamındadır. Bu formül Hegel tarafından tümevarım çıkarımlarının mantıksal özü tahlil edilirken kullanılır. Bkz: Hegel,
Mantık Bilimi, kitap III, bölüm I, kısım 3, "Tümevarımın Tasımı" paragrafı. Hegel'in Engels tarafından daha aşağıda anılan önermesi (tümevarımsal çıkarımın aslında şüpheli olduğu) aynı yerdedir. -288.
[177] H. A. Nicholson,
A Manual of Zoology, 5th ed., Edinburgh and London 1878, s. 283-85, 363-70, 481-84. -288.
[178] Hegel,
Felsefî Bilimler Ansiklopedisi, paragraf 39: "Deney bize
birbirini izleyen değişikliklerin algılarını verir ..., ama bir
zorunluluk bağlantısı ortaya koymaz." -291.
[179] Spinoza,
Ahlak, bölüm I, tanımlamalar 1 ve 3 ve teorem 6. -294.
[180] Bkz: 16 numaralı not. -294.
[181] Bu başlık,
Doğanın Diyalektiği'ne ait malzemenin ikinci dosyası için Engels tarafından hazırlanan içindekiler listesinde verilmiştir. Bu not, 20 Eylül 1877'de Alman Doğa Bilginleri ve Fizikçilerinin Münih Kongresinde bitkibilimci Nägeli'nin orta ya attığı temel tezin eleştirici bir tahliline ayrılmıştır. Nägeli'nin konuşmasının başlığı "
Die Schranken der naturwissenchaftlichen Erkenntnis" (Doğabilimsel Bilginin Sınırları) idi. Engels bunu, kongre raporunun ekine göre aktarıyor.
(Tageblatt der 50. Versammlung deutscher Naturforscher und Aerzte in München 1877. Beilage, September 1877.) Büyük bir olasılıkla rapor kendisine, kongreye katılmış olan K. Schorlemmer tarafından sağlanmıştır. -295.
[182] ;Engels, yeni bir kimyasal element keşfettiğini ve bu keşfin kimyada bir devrim meydana getireceğini bile bilmeyen Joseph Priestley tarafından 1774'te oksijenin keşfine değiniyor. Engels, bu keşif konusunda Marx'ın Kapitai'inin ikinci cildine yazdığı önsözde daha ayrıntılı olarak konuşuyor. -297.
[183] Cf. Hegel,
Felsefî Bilimler Ansiklopedisi, paragraf 13, dipnot: "Tümel olan salt bir biçim haline getirilip tikel olanla koordine edilince, tümelin kendisi de bir tikel haline düşer. Günlük konularda sağduyu bile tikellerin yanına bir tümel koymanın saçmalığına düşmez. Meyve arzu eden bir kimse kiraz, elma ve üzümü, bunlar meyve olmayıp kiraz, elma ve üzüm olduğu için reddeder mi?" -299.
[184] Burada Hegel'in
Mantık Bilimi'ne, bunun nicelikle ilgi bölümüne değiniliyor. Hegel, gökbilime değinerek, ölçülemeyen uzaklıkların, zamanın ve yıldızların ölçülemeyen çokluğunun kötü sonsuzluğu nedeniyle değil, "bu
ölçü ilişkileri ve aklın bu nesnelerde tanıdığı bu
yasalar yüzünden" gökbilimin alkışlanacağını söyler; "çünkü bunlar aklî sonsuzluk ve ötekiler ise akıldışı sonsuzluktur." Hegel,
Mantık Bilimi, cilt I, bölüm II, kısım 2, not: "Sonsuz Gelişmenin Yüce Fikri." -301.
[185] Bu, İtalyan iktisatçısı Galiani'nin
Della Moneta ("Para Üzerine") adlı broşüründen, Engels tarafından biraz değiştirilerek yapılmış bir aktarmadır. Aynı aktarma,
Kapital'in birinci cildinde Marks tarafından da kullanılmıştı. Marks ve Engels, Custodi baskısından yararlanıyorlardı:
Scrittori classici italiani di economia politica. Parte moderna, Tomo III, Milano 1803, s. 156. -302.
[186] “1/ r
2” de böyledir" sözleri Engels tarafından sonradan eklenmiştir. Olası ki, Engels, tamamen kesin bir anlamı olan, ama bitimli bir ondalık ya da normal bir kesirle anlatılmayan
p sayısını kastediyor. Bir dairenin alanı 1 olarak alınırsa,
pr
2 = 1 sonucu:
p - 1/r
2 (burada
r dairenin yarıçapıdır) olur. -302.
[187] Engels, Hegel'in
Doğa Felsejesi'ndeki şu kısmı kastediyor: "Güneş gezegene hizmet eder, tıpkı genellikle güneşte olduğu gibi, ay, kuyrukluyıldızlar, yıldızlar da yalnızca dünyanın belirtileridir." (Paragraf 280, ek). -303.
[188] Engels, Sir John Lubbock'un
Ants, Bees, and Wasps ("Karıncalar, Arılar ve Eşekarıları") adlı kitabının George Romanes tarafından yapılan tanıtılmasına değiniyor. Bu tanıtma yazısı, 8 Haziran 1882 tarih ve 658 sayılı İngiliz dergisi
Nature'da yayınlandı. Engels'in ilgilendiği, karıncalar "ultraviyole ışınlarına karşı pek duyarlıdırlar" pasajı
Nature'un XXVI. cildinin 122. sayfasındadır. -304.
[189] Engels, A. von Haller'in "
Falschheit der menschilchen Tugenden" adlı şiirine değiniyor. Haller bu şiirde şöyle iddia ediyordu: "Doğanın derinine hiç bir yaratıcı ruh inemez; bu ruh yalnız dış kabuğu gösterirse, en büyük mutluluktur." Goethe, "Allerdings" adlı şiirinde (1820), doğanın tek bir birlik olduğunu, Haller'in yaptığı gibi insan için bilinmeyen iç çekirdek kısmı ve dış kabuk diye bölünemeyeceğini belirterek Haller'in iddiasına karşı çıktı. Hegel, Goethe ile Haller arasındaki bu çekişmeyi
Felsefî Bilimler Ansiklopedisi’nde (paragraf 140, not ve paragraf 246, ek) iki kez belirtir. -305.
[190] Hegel,
Mantık Bilimi, kitap II, bolüm 1, kısım 1, "Görünüş" paragrafı ve bölüm II ("Görüngü"). Bu bölüm kendinde-şey ("Kendinde-Şey ve Varoluş") ve bir gözlem ("Transandantal İdealizmin Kendinde-Şeyi") ile ilgili ayrı bir paragraf içerir. -306.
[191] Hegel,
Felsefî Bilimler Ansiklopedisi, paragraf 124, Gözlem ve Ek. -307.
[192] Hegel,
Mantık Bilimi, kitap III, bölüm III, kısım 2. -307.