SEKİZİNCİ BÖLÜM
İÇPAZARIN OLUŞMASI
ŞİMDİ, önceki bölümlerde incelenmiş olan verileri özetlemeli ve ulusal ekonominin çeşitli alanlarının, kapitalist gelişmeleri sırasındaki karşılıklı bağları hakkında bir fikir vermeye çalışmalıyız.
I. META DOLAŞIMININ BÜYÜMESİ
Çok iyi bilinmektedir ki, meta dolaşımı, meta üretiminden önce gelir ve bu, sonuncunun doğmasının temel koşullarından birini (tek koşulunu değil) oluşturur. Bu yapıtta, meta üretimi ve kapitalist üretimle ilgili verilerin incelenmesiyle yetindik ve bu nedenle de, Reform-sonrası Rusya’da, meta dolaşımının büyümesi yolundaki önemli sorunun üzerinde ayrıntısıyla durmayı düşünmüyoruz. İçpazarın nasıl hızla büyüdüğü hakkında genel bir fikir vermek için aşağıdaki kısa veriler yeterli olacaktır.
[sayfa 479]
Rus demiryolu sisteminin uzunluğu, 1865’te 3.819 kilometreden, 1890’da 29.063 kilometreye yükseldi,
yani 7 kattan fazla arttı. İngiltere aynı ilerlemeyi, daha uzun bir dönemde (1845 – 4.082 km; 1879 – 26.819 km; 6 katlık bir artış), Almanya daha kısa bir dönemde (1845 – 2.143 km; 1875 – 27.981 km; 12 katlık bir artış) gerçekleştirmiştir. Her yıl açılan yeni demiryollarının uzunluğu, farklı dönemlere göre, büyük ölçüde değişmiştir; örneğin, 1868-1872 arasındaki 5 yılda 8.806 verstlik, 1878-1882 arası 5 yılda ise yalnızca 2.221 verstlik yeni demiryolu açılmıştır.
Bu dalgalanmanın derecesi, emeğe olan talebi bugün artıran, yarın kısan kapitalizmin nasıl büyük bir yedek işsiz ordusu gerektirdiğini anlamamızı mümkün kılmaktadır. Rusya’daki demiryolu gelişiminde iki yükselme dönemi olmuştur: 601ar (ve 70’lerin başı) ve 90ların son yarısı. 1865’ten 1875’e dek, Rus demiryolu sistemindeki yıllık ortalama artış, 1.500 km idi, 1893’ten 1897’ye dek ise 2.500 kilometre olmuştur.
Demiryolu ile taşınan yük miktarı ise şöyledir: 1868 – 439 milyon
pud; 1873 – 1.117 milyon
pud; 1881 – 2.532 milyon
pud; 1893 –
4.846 milyon pud; 1896 – 6.145 milyon pud; 1904 – 11.072 milyon pud. Yolcu trafiğindeki büyüme de hızlı olmuştur: 1868 – 10,4 milyon yolcu; 1873 – 22,7; 1881 - 34,4; 1893 – 49,4; 1896 - 65,5; 1904 – 123,6 milyon.
Su taşımasının gelişimi ise şöyledir (Rusya’nın tümüne ait vereler)
[Tablo 104]:
[TABLO 104]
Yıllar
|
Vapurlar
|
Diğer Tekneler Sayısı
|
Taşıma Kapasitesi (Milyon Pud)
|
Tekne Değeri (Milyon Ruble)
|
Tayfaların
Sayısı
|
Sayı
|
Topl.
Beygirgücü
|
Buharlı
|
Diğer Tekneler
|
Toplam
|
Buharlı
|
Diğer Tekneler
|
Toplam
|
Buharlı
|
Diğer Tekneler
|
Toplam
|
1868 1884 1890 1895
|
646
1.246 1.824 2.539
|
47.313
72.105
103.206
129.759
|
–
20.095 20.125 20.580
|
–
6,1
9,2
12,3
|
–
362
401 526,9
|
–
368,1 410,2 539,2
|
–
48,9 75,6 97,9
|
–
32,1 38,3 46,0
|
–
81 113,9
143,9
|
–
18.766
25.814 32.689
|
–
94.099 90.356 85.608
|
–
112.865 116.170
118.297
|
İç sularda taşınan yük miktarı, Avrupa Rusyası'nda, 1881’de 899,7 milyon
pud; 1893’te – 1.181,5 milyon
pud; 1896’da – 1.533 milyon
pud idi. Bu yüklerin değeri, 186,5 milyon ruble; 257,5 milyon ruble; 290 milyon ruble idi.
Rus ticaret filosu, 1868’de 14.300 lastlık
[160] bir kapasiteye sahip 51 vapurdan ve 41.800 lastlık bir kapasiteye sahip 700 yelkenli gemiden oluşuyordu; 1896’da ise 161.600 lastlık bir kapasiteye sahip 522 vapurdan oluşuyordu.
[sayfa 480]
Uzak denizlerdeki bütün limanlarda, ticarî gemiciliğin gelişmesi şöyle olmuştur: 1856-1860 arası beş yılda, ülkeye dönen ve dışarı giden gemilerin sayısı, ortalama 18.901, toplam kapasiteleri ise 3.783.000 tondu; 1886-1890 dönemi için, bu gemilerin sayısı ortalama
23.201 (+ %23) ve toplam kapasiteleri ise 13.845.000 ton (+ %266) idi. Demek ki, kapasite, 3
2/
3 kat artmıştır. 39 yılda (1856’dan 1894’e kadar) kapasite 5,5 kat büyümüştür, ve eğer Rus ve yabancı gemileri ayrı ayrı ele alırsak, görülür ki, bu 39 yıl içinde, birincilerin sayısı 3,4 kat (823’ten 2.789’a) büyümüşken, kapasiteleri 12,1 kat (112.800 tondan, 1.368.000 tona) artmıştır, oysa ikincilerin sayısı %16 (18.284’ten 21.160’a) ve kapasiteleri 5,3 kat (3.448.000 tondan 18.267.000 tona) artmıştır.
Şunu da belirtelim ki, ülkeye dönen ve dışarı giden gemilerin kapasitesi de yıldan yıla büyük ölçüde dalgalanır (örneğin, 1878 – 13 milyon ton; 1881 – 8,6 milyon ton), ve bu dalgalanmalar vasıfsız emekçilere, tersane işçilerine vb. olan talepteki dalgalanmaları kısmen tahmin edebilmemizi sağlar. Burada da kapitalizm, her zaman iş isteyen ve ne kadar rasgele olursa olsun, ilk çağrıda, işi kabul etmeye hazır bir halk yığının varlığını ister.
Dış ticaretin gelişmesi aşağıdaki verilerden anlaşılabilir
[Tablo 105]:
[sayfa 481]
[TABLO 105]
Yıllar
|
Rusya’da Yaşayanlar (Finlandiya Hariç)
(Milyon)
|
İhracat ve İthalât Birleşik
Değeri
(Milyon Kredi
Rublesi)
|
Kişi Başına Düşen Toplam Dış Ticaret Devri Değeri
(Ruble)
|
1856–1860
1861–1865
1866–1870
1871–1875
1876-1880
1881–1885
1886–1890
1897–1901
|
69,0
73,8
79,4
86,0
93,4
100,6
108,9
130,6
|
314,0
347,0
554,2
831,1
1.054,8
1.107,1
1.090,3
1.322,4
|
4,55
4,70
< 7,00
9,66
11,29
< 11,00
10,02
10,11
|
Aşağıdaki veriler, banka iş hacmi ve sermaye birikimi hakkında genel bir fikir vermektedir. Devlet Bankasından çekilen toplam para, 1860-1863’te 113 milyon rubleden (1864-1868’de 170 milyon ruble), 1884-1888’de 620 milyon rubleye; cari hesaba yatırılan toplam pa
ra ise 1864-1868’de 335 milyon rubleden, 1884-1888’de 1.495 milyon rubleye çıkmıştır.
Borç ve tasarruf sandıklarının ve bankaların (kırsal ve sınaî) iş hacmi 1872’de 2¾ milyon rubleden (1875’te 21,8 milyon ruble) 1892’de 82,6 milyon rubleye ve 1903’te 189,6 milyon rubleye çıkmıştır.
İpotekler 1889’dan 1894’e kadar şöyle artmıştır: İpotekli toprakların değeri 1.395 milyon rubleden, 1.827 milyon rubleye, toplam ödünç para ise 791 milyon rubleden 1.044 milyon rubleye çıkmıştır.
Tasarruf bankalarının işlemleri özellikle 80’lerde ve 90’lar-da büyümüştür. 1880’de, 75 tasarruf bankası vardı, 1897’de ise 4.315 (bunun 3.454’ü postane bankaları idi) tane vardı. 1880’de mevduat 4,4 milyon ruble, 1897’de 276,6 milyon ruble tutarındaydı. Yıl sonu hesap dengesi 1880’de toplam 9,0 milyon ruble, 1897’de ise toplam 494,3 milyon ruble, idi. Yıllık sermaye artışı, özellikle 1891 ve 1892
kıtlık yıllarında (52,9 ve 50,5 milyon ruble), ve son iki yılda (1896 – 51,6 milyon ruble; 1897 – 65,5 milyon ruble) özellikle çarpıcıdır.
[sayfa 482]
Son istatistikler, tasarruf bankalarının daha da geliştiğini göstermektedirler. 1904’te bütün Rusya’da, 5,1 milyon kişinin para yatırdığı ve 1.105,5 milyon rublelik bir toplam mevduata sahip 6.557 tasarruf bankası bulunuyordu. Bu arada şunu da belirtelim, bu ülkede, gerek eski narodnikler, gerekse sosyalist hareketteki yeni oportünistler, tasarruf bankaları sayısındaki artışın, “halkın rafahı”nın bir belirtisi olduğundan sözetmekle, sık sık (kibarca söylersek) pek saf duruma düşmüşlerdir. Bu yüzden Rusya’daki tasarruf bankaları mevduatının dağılımını, (1904) Fransa’daki ile (1900,
Bulletin de l’Office du Travail’den alınan bilgi, 1901, n° 10) karşılaştırmak yersiz olmayacaktır. [Tablo 106.]
[TABLO 106]
Mevduatın Büyüklüğü
|
Mevduat
Sahipleri
(Bin)
|
%
|
Toplam
Mevduat
(Milyon
Ruble)
|
%
|
RUSYA’DA:
25 rublenin altında
25-100 ruble
100-500 ruble
500 rubleden fazla
|
1.870,4
967,7
1.380,7
615,5
|
38,7
20,0
28,6
12,7
|
11,2
52,8
308,0
605,4
|
1,2
5,4
31,5
61,9
|
Toplam
|
4.834,3
|
100
|
977,4
|
100
|
FRANSA’DA:
100 frankın altında
100-500 frank
500-1.000 frank
1.000 franktan fazla
|
5.273,5
2.197,4
1.113,8
1.948,3
|
50,1
20,8
10,6
18,5
|
143,6
493,8
720,4
2.979,3
|
3,3
11,4
16,6
68,7
|
Toplam
|
10.533,0
|
100
|
4.337,1
|
100
|
Narodnik–revizyonist–kadet savunucuları için burada ne de zengin malzeme bulunuyor! Bu arada, Rusya’da mevduatın, mevduat sahiplerinin işlerine ve mesleklerine göre, ayrıca 12 gruba bölündüğünü belirtmek ilginç olacaktır. En büyük mevduat toplamının –228,5 milyon ruble– tarım ve kır sanayileri ile uğraşan kişilere ait olduğu görülmektedir ve bu mevduat özel bir hızla büyümektedir. Köy uygarlaşmakta ve mujiğin yıkımını bir iş kaynağı yapmak
[sayfa 483] gitgide daha kârlı hale gelmektedir.
Ama, önümüzdeki konuya dönelim. Gördüğümüz gibi, veriler, meta dolaşımında ve sermaye birikiminde dev bir büyüme olduğunu göstermektedir. Ulusal iktisadın bütün dallarında sermayenin kullanımı için alanın nasıl yaratıldığı ve tüccar sermayesinin nasıl sınaî sermayeye dönüştürüldüğü, yani üretime yöneltildiği ve üretime katılanlar arasında kapitalist ilişkiler yaratıldığı yukarda gösterilmiştir.
II. TİCARÎ VE SINAÎ NÜFUSUN BÜYÜMESİ
Yukarda belirtmiştik ki, sınaî nüfusun, tarımsal nüfus aleyhine büyümesi, her kapitalist toplumun zorunlu bir olgusudur. Sanayiin tarımdan ayrılmasının, hangi yoldan, sürekli olarak gerçekleştiği de incelenmişti, şimdi geri kalan şey, bu sorunun özetlenmesi oluyor.
1) Kentlerin Büyümesi
İncelenen sürecin en çarpıcı ifadesi, kentlerin büyümesidir. Reform-sonrası dönemde, Avrupa Rusyası’ndaki (50 eyalet) bu büyümeye ilişkin veriler şöyledir
[Tablo 107]:
[TABLO 107]
Yıllar
|
Avrupa Rusyası’ndaki
Nüfus (Bin)
|
Kent Nüfusu Yüzdesi
|
Aşağıdaki Nüfustaki Kentlerin Sayısı
|
Büyük Kentlerin Nüfusu
(Bin)
|
1863’te En Büyük
14 Kentin Nüfusu (Bin)
|
Toplam
|
Kentlerde
|
Uyezdlerde
|
200.000’in Üstünde
|
100.000– 200.000
|
50.000– 100.000
|
Büyük Kentler Toplamı
|
200.000’in Üstünde
|
100.000– 200.000
|
50.000– 100.000
|
Toplam
|
1863
1885
1897
|
61.420,5
81.725,2
94.215,4
|
6.105,1
9.964,8
12.027,1
|
55.315,4
71.760,4
82.188,3
|
9,94
12,19
12,76
|
2
3
5
|
1
7
9
|
10
21
30
|
13
31
44
|
891,1
1.854,8
3.238,1
|
119,0
998,0
1.177,0
|
683,4
1.302,7
1.982,4
|
1.693,5
4.155,5
6.397,5
|
1.741,9
3.103,7
4.266,3
|
Demek ki, kentli nüfus oranı sürekli olarak büyümekte, yanı nüfus, tarımdan ayrılıp, ticarî ve sınaî uğraşlara yönelmektedir.
Kentlerdeki nüfus, ülkenin geri kalanında, iki kat daha hızlı büyümektedir: 1863’ten 1897’ye kadar toplam nüfus %53,3, kırsal nüfus %48,5 artmışken, kentli nüfus %97 artmıştır. 11 yıllık bir dönem boyunca (1885-1897), Bay V. Mihailovski’nin hesabına göre,
[sayfa 484] “kırsal nüfusun kentlere akını, asgarî olarak” 2½ milyon kişiydi, yani yılda 200.000’den daha çok.
Önemli sınaî ve ticarî merkezler olan kentlerin nüfusu, genel olarak kent nüfusundan çok daha hızlı büyümektedir. 50.000 ve daha fazla nüfusa sahip kentlerin sayısı, 1863-1897 arasında üç kattan fazla artmıştır (13 ve 44). 1863’te toplam kentli nüfusun, yalnızca %27’si (6,1 milyonun 1,7 milyonu) böyle büyük merkezlerde toplanmıştı; 1885’te bu oran hemen hemen %41 (9,9 milyonun 4,1 milyonu)
idi; daha 1897’de ise yarıdan fazla, %53 kadar (12 milyonun 6,4 milyonu), olmuştu. Bu yüzden 1860’larda, daha küçük kentler kentli nüfusun genel biçimini oluşturuyorken 1890’larda büyük kentler tümüyle ağır basmış bulunuyordu. 1863’ün en büyük kentleri olan 14 kentin nüfusu 1,7 milyon kişiden 4,3 milyona çıkmış, yani %153 artmışken, genel kent nüfusu yalnızca %97 oranında artmıştı. Demek ki, büyük sınaî merkezlerdeki dev büyüme ve çok sayıda yeni merkezlerin doğuşu, Reform-sonrası dönemin en tipik özelliklerinden biridir.
2) İç Yerleşmenin Önemi
Yukarda da belirttiğimiz gibi (Birinci Bölüm, II. Kesim, s. 27), teori, sınaî nüfusun tarımsal nüfus aleyhine büyümesi yasasını, sanayide değişen sermaye mutlak olarak büyüdüğü halde (değişen sermayenin büyümesi, sanayi işçileri sayısında bir büyüme ve toplam ticarî ve sınaî nüfusta bir büyüme demektir), tarımda “belli bir toprak parçasının işlenmesi için gerekli olan değişen sermaye mutlak olarak azalır” gerçeğinden çıkarmaktadır. Marx ekliyor: Değişen sermaye “ancak yeni toprak ekime açıldığı ölçüde böyle artabilir, ama bu da, gene, bir önkoşul olarak, tarımsal olmayan nüfusta daha da büyük bir artış gerektirir.”
[161] O halde, açıktır ki, sınaî nüfustaki büyüme, ancak, önümüzde bütün toprakların zaten işgal edildiği, zaten meskûn bir arazi varsa, saf biçimiyle gözlemlenebilen bir olgudur. Böyle bir arazinin sakinleri, kapitalizm tarafından, zorla tarım dışına atılınca, sınaî merkezlere ya da başka ülkelere göç etmekten başka bir seçenek bulamazlar. Ama eğer önümüzde bütün
[sayfa 486] toprakların işgal edilmediği ve henüz tümüyle meskûn olmayan bir arazi varsa, durum temelden farklıdır. Böyle bir arazinin sakinleri, meskûn bir alanda, kapitalizm tarafından zorla tarım dışına atılınca, o arazinin, meskûn olmayan bir bölümüne gidebilir ve “yeni toprakları ekime açmaya” başlayabilirler. Sonuç, tarımsal nüfusta bir artış olacaktır ve bu artış, (bir süre için), sınaî nüfustaki artıştan daha fazla olmasa da, en az onun kadar hızlı olabilir. Bu durumda, iki farklı süreç sözkonusudur: 1) eski, meskûn ülkede, ya da ülkenin bir kısmında kapitalizmin gelişmesi; 2) “yeni topraklarda” kapitalizmin gelişmesi. Birinci süreç kurulu kapitalist ilişkilerin daha da gelişmesini; ikincisi ise yeni arazi üzerinde yeni kapitalist ilişkilerin doğmasını ifade eder. Birinci süreç, kapitalizmin derinliğine gelişmesi, ikincisi ise genişliğine gelişmesi demektir. Bu iki süreci karıştırmanın, kaçınılmaz olarak, nüfusu tarımdan ayırıp ticarî ve sınaî uğraşlara yönelten sürecin yanlış bir biçimde kavranmasına yol açacağı ortadadır.
Reform-sonrası Rusya, bu iki sürecin aynı anda sürmesinin bir örneğini vermektedir. Reform-sonrası dönemin başlarında, 60’larda, Avrupa Rusyası’nın güney ve doğu uç bölgeleri, büyük ölçüde meskûn değildi ve bu alanlara, Rusya’nın merkezî tarımsal bölümünden büyük bir göçmen akını akıyordu. İşte bu yeni arazi üzerinde yeni tarımsal nüfusun oluşumu, nüfusun tarımdan ayrılıp sanayie yönelmesi biçimindeki paralel süreci, bir dereceye kadar, gözlerden saklamıştır. Kentli nüfusa ait verilerden, Rusya’nın burada tanımlanan özel niteliğine ilişkin açık bir görünüm elde edebilmek için, Avrupa Rusyası’ndaki 50 eyaleti ayrı gruplara bölmemiz gerekir. Avrupa Rusyası’ndaki 9 alanda, 1863 ve 1897’deki kentli nüfusa ilişkin verileri sunuyoruz (bkz: s. 488 [Tablo 108]).
[TABLO 108]
Avrupa Rusyası’ndaki
Eyalet Grupları*
|
Evrak sayısı
|
Nüfus (Bin)
|
Kentli
Nüfus
(%)
|
1863 ile 1897
Arasında
Nüfus Artışı (%)
|
1863
|
1897
|
Toplam
|
Kırlarda
|
Kentlerde
|
Toplam
|
Kırlarda
|
Kentlerde
|
1863
|
1897
|
Toplam
|
Kırlarda
|
Kentlerde
|
I. Metropol
II. Sınaî ve tarım-dışı
Metropol; tarım-dışı ve sınaî eyaletler [toplamı]
III. Orta-Volga ve Malorosya, merkezî tarımsal
IV. Novorosya, Aşağı Volga ve Doğu
İlk dört grup toplamı
V. Baltık
VI. Batı
VII. Güney-Batı
VIII. Urallar
IX. Uzak-Kuzey
Toplam
|
2
9
11
13
9
33
3
6
3
2
3
50
|
2.738,4 9.890,7
12.629,1
20.491,9
9.540,3
42.661,3
1.812,3 5.548,5 5.483,7 4.359,2 1.555,5
61.420,5
|
1.680,0 9.165,6
10.845,6
18.792,5
8.472,6
38.110,7
1.602,6 4.940,3 4.982,8 4.216,5 1.462,5
55.315,4
|
1.058,4
725,1
1.783,5
1.699,4
1.067,7
4.550,6
209,7
608,2
500,9
142,7
93,0
6.105,1
|
4.541,0 12.751,8
17.292,8
28.251,4
18.386,4
63.930,6
2.387,0 10.126,3 9.605,5 6.086,0 2.080,0
94.215,4
|
1.989,7 11.647,8
13.637,5
25.464,3
15.925,6
55.027,4
1.781,6 8.931,6 8.693,0
5.794,6 1.960,0
82.188,2
|
2.551,3 1.104,0
3.655,3
2.787,1
2.460,8
8.903,2
605,4
1.194,7
912,5
291,4
120,0
12.027,2
|
38,6
7,3
14,1
8,3
11,2
10,5
11,5
10,9
9,1
3,2
5,9
9,94
|
56,2
8,6
21,1
9,8
13,3
13,9
25,3
11,8
9,5
4,7
5,8
12,76
|
65
29
36
38
92
49
31
82
75
39
33
53,3
|
18
26
25
35
87
44
11
81
74
37
34
48,5
|
141
52
105
63
130
95,6
188
96
82
105
29
97,0
|
* Gruplardaki eyaletler: (I) St. Petersburg ve Moskova; (II) Vladimir, Koluga, Kostroma, Nijni-Novgorod, Novgorod, Pskov, Smolensk, Tver, Yaroslavl; (III) Voronej, Kazan, Kursk, Orel, Penza, Poltava, Ryazan, Saratov, Simbirsk, Tambov, Tula Harkov, Çernigov; (IV) Astrahan, Besarabya, Don, Ekaterinoslav, Orenburg, Şamara, Taurida, Kerson, Ufa; (V) Kurland, Livonya, Estland; (VI) Vilna, Vitebsk, Grodna, Kovno, Minsk, Mogüev; (VII) Volhinya, Podolsk, Kiev; (VIII) Vyatka, Perm; (IX) Arçengel, Vologda, Olonetz.
Bizim ilgilendiğimiz sorun açısından, en büyük önemi üç alan taşımaktadır: (1) tarımsal olmayan sınaî alan (ilk iki gruptaki 11 eyalet, 2 metropol eyalet dahil). Bu, öteki alanlara göçün çok az olduğu bir alandır. (2) Merkezî tarımsal alan (3. gruptaki 13 eyalet). Bu alandan kısmen bir Önceki alana, ama esas bundan sonraki alana göç, çok önemli ölçüde olmuştur. (3) Tarımsal uç bölgeler (4. gruptaki 9 eyalet), bunlar Reform-sonrası dönemde yerleşilen bir alan [sayfa 487] oluşturmaktadır. Bu 33 eyaletin tümünde kentli nüfus oranı, tablonun da gösterdiği gibi, bir bütün olarak Avrupa Rusyası’ndaki kentli nüfus oranından pek az farklıdır.
Birinci, tarımsal olmayan ya da sınaî alanda, kentli nüfus oranında özellikle hızlı bir artış görüyoruz: %14,1’den %21,1’e. Buradaki kırsal nüfus artışı pek azdır, tüm Rusya’daki artışın yarısından biraz fazladır. Öte yandan, kentli nüfustaki büyüme, ortalamanın oldukça üstündedir (%97’ye karşı %105). Eğer Rusya, Batı Avrupa’nın sınaî ülkeleriyle karşılaştırılacak olursa (ki bu, burada sık sık yapılmaktadır), bu ülkelerin, yalnızca bu bir tek alanla karşılaştırılması gerekir, çünkü yalnızca bu alan, sınaî kapitalist ülkelerdeki koşullara yaklaşık olarak benzeyen koşullara sahiptir.
İkinci, merkezî tarımsal alanda, farklı bir görünüm görüyoruz. Burada kentli nüfus oranı çok düşüktür ve ortalama hızdan daha az bir hızla büyümektedir. 1863 ve 1897 arasında, gerek kentli, gerekse kırsal nüfustaki artış, Rusya ortalamasının çok altındaydı. Bu, bu alandan sınır bölgelerine doğru geniş göçmen akını ile açıklanabilir. Bay V. Mihailovski’nin hesaplarına göre, 1885 ve 1897 arasında, hemen hemen, 3 milyon insan, ya da nüfusun onda birinden fazlası bu bölümleri terketmiştir.
Üçüncü alanda, dış bölgelerde, kentli nüfus yüzdesinin, ortalamanın biraz altında bir artış gösterdiğini görüyoruz (%11,2’den %13,3’e, yani 100 : 118 oranında, oysa ortalama 9,94’ten 12,76’ya çıkmıştır, yani 100 : 128 oranında). Ama gene de buradaki kentli nüfusun mutlak büyümesi, hiç de ortalamanın altında olmayıp, ortalamanın epeyce üstündedir (%97’ye karşı, %130). Dolayısıyla, nüfusun tarımdan sanayie yönelmesi, çok yoğun olmuş, ama akın sonucu tarımsal nüfustaki dev büyüme bunu gözlerden gizlemiştir. Bazı eyaletlerde, nüfustaki sanayileşmenin üstünün örtülmesi daha da çarpıcı bir biçimdedir. Örneğin, Taurida eyaletinde kentli nüfus yüzdesi, 1897’de 1863’tekinin aynıdır (%19,6) ve Kerson eyaletinde aslında düşmüştür (%25,9’dan %25,4’e), oysa her iki eyalette de kentlerin büyümesi, metropollerin çok gerisinde değildir (iki metropol eyaletteki, % + 141’e karşılık, % + 131 ve % + 135). Demek ki, yeni arazi üzerinde yeni bir tarımsal nüfusun doğuşu, tarımsal olmayan nüfusta daha da büyük bir büyümeye yolaçmaktadır. [sayfa 489]
3) Fabrika Kasabaları ve Köyleri
İle Ticarî ve Sınaî Kasaba
ve Köylerin Büyümesi
Kentlere ek olarak, aşağıdakiler de, sınaî merkez anlamı taşır: birincisi, her zaman kentlerle birlikte hesaba katılmayan ve büyük kentlerin etrafında gitgide büyüyen bir alana yayılan yörekentleri; ikincisi ise fabrika kasabaları ve köyleri. Bu tür sınaî merkezler,
kentli nüfus yüzdesinin son derece düşük olduğu sınaî eyaletlerde özellikle fazladır.
Alanlara göre kent nüfusuna ait verileri içeren yukardaki tablo, 9 sınaî eyaletteki yüzdenin, 1863’te %7,3 ve 1897’de %8,6 olduğunu göstermektedir. Gerçek şudur ki, bu eyaletlerdeki ticarî ve sınaî nüfus, esas olarak, kentlerde değil, sınaî köylerde toplanmıştır. Vladimir, Kostroma, Nijni-Novgorod ve öteki eyaletlere bağlı “kentler” arasında, 3.000, 2.000, hatta 1.000’den az bir nüfusa sahip olanların sayısı az değilken, yalnızca fabrika işçilerinin sayısı, herbirinde, 2.000, 3.000 ya da 5.000’i bulan birçok “köyler” vardır.
Yaroslavl Eyaleti İncelemesi’ni derleyen kişi, haklı olarak, Reform-sonrası dönemde, “kentlerin daha da hızlı büyümeye başladığını ve ayrıca yeni tipte yerleşme merkezlerinin, kent ile köy arasında bir fabrika merkezi tipinin de büyüdüğünü” belirtmektedir. Bu merkezlerdeki dev büyümeyi ve buralarda toplanmış olan işçilerin sayısını gösteren verileri sunmuş bulunuyoruz. Gördük ki, bütün Rusya’da, yalnızca sınaî eyaletlerde değil, Güneyde de bu türden birçok merkez bulunmaktadır. Urallarda, kent nüfusunun yüzdesi, en düşük düzeydedir: Vyatka ve Perm eyaletlerinde, bu oran 1863’te %3,2, 1897’de %4,7 idi. Ama, “kentli” ve sınaî nüfusların nispî büyüklüklerine ilişkin bir örnek verelim: Perm eyaletine bağlı Krasnoufimsk uyezdinde, kentli nüfusun sayısı, 6.400 (1897) olduğu halde, 1888-1891 Zemstvo sayımına göre, uyezdin sınaî kesiminin nüfusu 84.700’dür; bunun 56.000’i tarımla hiç uğraşmaz ve yalnızca 5.600’ü, geçimini esas olarak topraktan sağlar. Ekaterinburg uyezdinde, Zemstvo sayımına göre, 65.000 kişi topraksızdır ve 81.000 kişi yalnızca, çayırlık toprağa sahiptir. Dolayısıyla, yalnızca
iki uyezddeki sınaî kentli olmayan nüfus, bütün uyezddeki kentli nüfusun (1897’de 195.600 idi!) üstündedir.
Nihayet, fabrika yerleşme merkezlerine ek olarak, ya büyük
[sayfa 490] elsanatı bölgelerinin başını çeken, ya da nehir kıyıları, tren istasyonu yakını vb. gibi yerlerde bulunmaları sayesinde, Reformdun bu yana hızla gelişmiş olan ticaret ve sanayi köyleri de, sınaî mor kez önemi taşırlar. Altıncı Bölüm, II. Kesimde, bu tür köylere birkaç Örnek vermiş ve görmüştük ki, bunlar da, kentler gibi, kırsal nüfusu kendilerine çekerler ve genellikle, nüfusun ortalamanın üstünde bir okuryazarlık düzeyine sahip olmasıyla göze çarparlar.
Bir başka örnek olarak, kent ve kent olmayan, sınaî ve ticarî nüfus merkezlerinin nispî önemini göstermek için, Voronej eyaletine ilişkin veriler aktaralım. Voronej eyaletine ait
Birleşik Sonuçlar, eyaletin 8 uyezdindeki
köyleri sınıflandıran bir birleşik tablo vermektedir. Bu uyezdlerde, 56.149 kişilik bir nüfusa sahip (1897’de) 8 kent bulunmaktadır. Öte yandan, köyler arasından 4’ü, 9.376 aile, ve 53.732 kişilik bir nüfusa sahip olmalarıyla göze çarparlar, yani kentlerden çok daha büyüktür. Bu köylerde 240 ticarî, 404 sınaî kuruluş vardır. Toplam ailelerin, %60’ı hiç toprak ekmez, %21’i, komşu kiralaması, ya da yarıcılık usulüyle toprak eker, %71’inin ne çeki hayvanı vardır, ne de aleti, %63’ü bütün yıl boyunca tahıl satın alır, %86’sı sanayi ile uğraşır. Bu merkezlerdeki nüfusun tümünü, ticarî ve sınaî nüfus kategorisine katmakla, ticarî ve sınaî nüfus miktarını abartmış olmuyor, asgarileştirmiş oluyoruz, çünkü bu 8 uyezdin tümünde 21.956 aile hiç toprak ekmemektedir. Gene de,
[sayfa 491] ele aldığımız tarım eyaletinde, kentler dışındaki ticarî ve sınaî nüfus, kent içindekinden az değildir.
4) Tarımsal Olmayan Dışarı İşleri
Ama, fabrika köy ve kasabalarım ve ticarî ve sınaî köy ve kasabaları da kentlere eklesek bile, Rusya’daki toplam sınaî nüfusu tüketmiş olmaktan çok uzak bulunuyoruz. Hareket özgürlüğünün yokluğu ve köy topluluğunun kast kapalılığı, Rusya’nın şu garip özelliğini tamamen açıklamaktadır: kırsal nüfusun hiç de küçük olmayan bir bölümünü, geçimini sınaî merkezlerde çalışarak kazanan ve yılın bir kısmını bu merkezlerde geçiren bölümünü de, Rusya’nın sınaî nüfusuna dahil etmemiz gerekmektedir. Tarımsal olmayan “dışarı işleri” denen şeyden sözediyoruz. Resmî açıdan, bu “sanayiciler” yalnızca “yardımcı işleri olan” köylü çiftçilerdir, ve narodnik iktisatçıların çoğunluğu da, hiç ses çıkarmadan bu görüşü benimsemişlerdir. Yukarda söylenenlerden sonra, bu görüşün ne kadar yanlış olduğunu ayrıntısıyla açıklamak gerekmez. Her halükârda, bu konudaki görüşler ne kadar değişirse değişsin, bu durumun,
nüfusun tarımdan ayrılıp, ticari ve sınaî uğraşlara yönelmesini gösterdiğine hiç kuşku yoktur.
Bu gerçeğin kentlerdeki sınaî nüfusun büyüklüğüne ilişkin görüşümüzü ne ölçüde değiştireceği, aşağıdaki örnekten anlaşılabilir. Kaluga eyaletinde, kent nüfusu yüzdesi, Rusya ortalamasının çok altındadır (%12,8’e karşı %8,3). Şimdi, bu eyaletin 1896 yılına ait
İstatistik İnceleme’si, pasaport verilerine dayanarak, göçmen işçilerin evlerinden ayrı oldukları toplam ay sayısını hesaplamış bulunuyor. Bu toplamın 1.491.600 ay olduğu anlaşılmaktadır: bunu 12’ye bölersek 124.300 kişilik bir nüfusun, yani
toplam nüfusun hemen hemen %11’inin” evlerinden ayrı olduğunu buluruz (
loc. cit, 46)! Bu sayıyı, kent nüfusuna ekleyelim (1897’de – 97.900), sınaî nüfus yüzdesi, çok büyük bir yüzde olacaktır.
Kuşkusuz, tarımsal olmayan göçmen işçilerin belli bir bölümü, mevcut kent nüfusu arasında kaydedilmiştir ve değinmiş olduğumuz
[sayfa 492] kentdışı sınaî merkezlerin nüfusunun da bir bölümünü oluştururlar. Ama yalnızca bir bölümünü, çünkü nüfusun bir kesiminin hareketli niteliği yüzünden, bunları herhangi bir yerel sayımın kapsamına almak zordur; üstelik, nüfus sayımları genellikle kışın yapılır, oysa bu sınaî işçilerin çoğu, evlerini ilkbaharda terkederler. Bellibaşlı tarımsal olmayan göç eyaletlerinden bazılarına ait veriler şöyledir.
[Tablo 109.]
[TABLO 109]
VERİLEN İKAMETGÂH İZİNLERİNİN YÜZDE OLARAK DAĞILIMI
Mevsim
|
Moskova
Eyaleti
(1885)
|
Tver (1897)
|
Smolensk
(1895)
|
Pskov (1895) Pasaportları
|
Kostroma (1880)
|
Erkek
|
Kadın
|
Kadın ve Erkek
|
Erkek
|
Kadın
|
Kadın
|
Erkek Pasaportları
|
Erkek Kartları
|
Kadın Pasaport ve
Kartları
|
Kış
İlkbahar
Yaz
Sonbahar
Toplam
|
19,3
32,4
20,6
27,8
100,1
|
18,6
32,7
21,2
27,4
99,9
|
22,3
38,0
19,1
20,6
100
|
22,4
34,8
19,3
23,5
100
|
20,4
30,3
22,6
26,7
100
|
19,3
27,8
23.2
29.7
100
|
16.2
43,8
15,4
24,6
100
|
16,2
40,6
20,4
22,8
100
|
17,3
39,4
25,4
17,9
100
|
[sayfa 493]
Verilen pasaport sayısı, her yerde, ilkbaharda en yüksek düzeye ulaşır. O halde, geçici olarak mevcut olmayan işçilerin büyük bir kısmı kent sayımlarına dahil edilmemiştir.
Ama bu geçici kent sakinlerini de kırsal nüfusa değil, kent nüfusuna katmak daha doğru olacaktır. “Bütün yıl boyunca ya da yılın büyük bir bölümünde, geçimini kentte sağlayan bir aile, yalnızca ailevî ve malî bağlara sahip olduğu köyü değil de, geçimini sağlayan kenti oturduğu yer saymakta çok haklıdır.”
Bu malî bağların bugüne kadar taşıdığı büyük önem, örneğin şu gerçekten anlaşılabilir: Göç eden Kostroma halkı arasında “köylülerin, [toprak] karşılığında, vergilerin ufak bir kısmının ödenmesini sağlamaları ender bir şeydir; genellikle, toprağı, yalnızca kiracının onu işlemesi koşuluyla kiraya verirler; bütün vergileri de toprak sahibi kendi öder.” (D. Jıbankov,
Kadınların Ülkesi, Kostroma. 1891, s. 21.)
Yaroslavl Eyaleti İncelemesi’nde de (c. II, Yaroslavl 1896), köylerinden ve verilmiş-topraklarından kurtuluşlarını satın almak zorunda kalan göçmen sanayi işçilerine tekrar tekrar değinildiğini görürüz (s. 28, 48, 149, 150, 166 ve diğerleri).
[sayfa 494]
Tarımsal olmayan göçmen işçilerin sayısı nedir? Göçmen işçi çalıştıran tüm sanayi türlerinde çalışan insanların sayısı,
5-6 milyondan az değildir. Gerçekten de, İ884’te, Avrupa Rusyası’nda 4,67 milyon pasaport ve kimlik kartı çıkarılmış
ve pasaport geliri 1884-1894 arasında üçte-birden çok artmıştır (3,3 milyon rubleden 4,5 milyon rubleye). 1897’de Rusya’da verilen toplam pasaport ve kimlik kartı sayısı 9.495.700 idi (bunun 9.333.200’ü Avrupa Rusyası’nın 50 eyaletinde çıkartılmıştı). 1898’de, bu sayı 8.259.900’dü (Avrupa Rusyası 7.809.600).
Avrupa Rusyası’ndeki (yerel talebe kıyasla) fazla işçi sayısı, Bay S. Korolenko’nun hesabına göre 6,3 milyondu. Yukarda gördük ki, (Üçüncü Bölüm, IX Kesim, s. 211), 11 tarımsal eyalette, verilen pasaport sayısı, Bay Korolenko’nun tahminini aşmaktadır (1,7 milyona karşı, 2 milyon). Şimdi, tarımsal olmayan 6 eyalete ait verileri de ekleyebiliriz: Bay Korolenko buralardaki fazla işçi sayısını 1.287.800 olarak saptadığı halde, verilen pasaport sayısı 1.298.600’dür.
Demek ki, Avrupa Rusyası’nın 17 eyaletinde (11 kara-toprak
artı 6 kara-topraklar dışı), Bay Korolenko ‘ya göre, (yerel talebe kıyasla) 3 milyon fazla işçi vardır. Oysa, bu 17 eyalette 1890’-da verilen pasaport sayısı 3,3 milyondur. 1891’de, bu eyaletler toplam pasaport gelirinin %52,2’sini sağlamışlardır. Demek ki,
her halükârda, göçmen işçilerin sayısı 6 milyonu aşmaktadır. Son olarak Zemstvo istatistik verileri (çoğu eskimiştir), Bay Uvarov’u, Bay Korolenko’nun bulduğu rakamın gerçeğe yakın olduğu ve 5 milyonluk göçmen işçi rakamının, “çok fazla olası” olduğu sonucuna götürmüştür.
Şimdi soru şudur: tarımsal ve tarımsal olmayan göçmen işçilerin sayısı ne kadardır? Bay N. –on, büyük bir cüretle ve tümüyle hatalı bir biçimde, “köylülerin dışarı işlerinin büyük çoğunluğunun tarımsal olduğunu” iddia etmektedir (
Denemeler, s. 16).
[sayfa 495] Bay N. –on’un alıntı yaptığı Çaslavski, çok daha dikkatli konuşmaktadır; hiç bir veri aktarmamakta ve bu ya da öteki tipte işçi sağlayan alanların büyüklüğü hakkında genel sözlerle yetinmektedir. Öte yandan, Bay N. –on’un demiryolu yolcu trafiğine ilişkin verileri hiç bir şey kanıtlamaz, çünkü tarımsal olmayan işçiler de, evlerini esas olarak ilkbaharda terkederler ve üstelik demiryollarını tarım işçilerinden daha çok kullanırlar.
Biz ise, tersine, göçmen işçilerin çoğunluğunun (ama “büyük” çoğunluğunun değil) muhtemelen, tarımsal olmayan işçiler olduğunu düşünüyoruz. Bu görüş, birinci olarak, pasaport gelirinin dağılımına ilişkin verilere, ve ikinci olarak da, Bay Vesin’in verilerine dayanmaktadır. Yıllar önce, Flerovski, “çeşitli vergilerden” gelen gelirin dağılımını (bunun üçte-birinden çoğu, pasaport çıkarılmasından elde edilmişti) gösteren 1862-63 sonuçlarına dayanarak, iş arayan köylülerin hareketi en çok metropol ve tarımsal olmayan eyaletlerden gelmektedir sonucuna varmıştı.
Yukarda (bu kesimin, 2. kısmı) bir tek alan halinde birleştirmiş olduğumuz ve tarımsal olmayan işçilerin büyük sayılar halinde terkettikleri 11 tarımsal olmayan eyaleti ele alırsak, bu eyaletlerin 1885’te bütün Avrupa Rusyası nüfusunun yalnızca %18,7’sini (1897’de – %18,3) içerdiklerini, oysa 1885 pasaport gelirinin %42,9’unun (1891’de – %40,7) bu eyaletlerden geldiğini görürüz.
Tarımsal olmayan işçiler, diğer pek çok eyalet tarafından da sağlanır ve bu yüzden, tarım işçilerinin, göçmenlerin yarısından azını oluşturduğu sonucuna varmamız gerekir. Bay Vesin, Avrupa Rusyası’ndaki 38 eyaleti, (ayrılık izinlerinin %90’ı buralara aittir), egemen olan göç tiplerine göre gruplara ayırmış ve aşağıdaki sonuçları elde etmiştir.
[Tablo 110.]
[sayfa 496]
[TABLO 110]
Eyalet Grupları
|
1884’te Çıkarılan Ayrılık
İzinleri Sayısı (Bin)
|
1885’teki Nüfus
(Bin)
|
Burada
Oturan
Her 1.000
Kişiye Düşen
İzin
|
Pasaport
|
Kart
|
Toplam
|
I. Tarımsal olmayan göçün egemen olduğu 12 eyalet
II. 5 eyalet – ara tip
III. Tarımsal göçün egemen olduğu 21 eyalet
38 eyalet
|
967,8
423.9
700,4
2.092,1
|
794.5
299,5
1.046,1
2.140,1
|
1.762,3
723,4
1.746,5
4.232,2
|
18.643,8
8.007,2
42.518,5
69.169,5
|
94
90
41
61
|
“Bu rakamlar gösteriyor ki, göçmen işçi çalıştıran sanayiler, birinci grupta üçüncü grupta olduğundan daha ağır basmaktadır. ... Bu rakamlar, ayrıca, gruplardaki farklılığa uygun olarak, iş bulmak için gereken yokluk süresinde de farklılık olduğunu göstermektedir. Göçmen işçi çalıştıran tarımsal olmayan sanayilerin egemen olduğu yerlerde, yokluk süresi çok daha uzundur.” (
Dyelo, 1886, n° 7, s. 134.)
Nihayet yukarda verilmiş olan, dolaylı vergi ödeyen işlere ait istatistikler vb., Avrupa Rusyası’ndaki 50 eyaletin hepsinde, çıkartılan ikamet izinlerini sınıflandırmamızı mümkün kılmaktadır. Bay Vesin’in sınıflandırmasında değinilen düzeltmeleri yaparak ve 1884’e ait rakamların eksik olduğu 12 eyaleti gene bu gruplar arasında dağıtarak (Olonets ve Pskov eyaletleri grup I’e; 9 Baltık ve kuzeybatı eyaleti grup II’ye; ve Astrahan eyaleti, grup IIl’e) aşağıdaki görünümü elde ederiz [Tablo 111]:
[sayfa 497]
[TABLO 111]
Eyalet Grupları
|
Çıkarılan Toplam
İkamet İzinleri
|
1897
|
1898
|
I. Tarım-dışı göçün egemen olduğu 17 eyalet
II. 12 eyalet – ara tip
III. Tarımsal göçün egemen olduğu 21 eyalet
50 eyalet toplamı
|
4.437.392
1.886.733
3.009.070
9.333.195
|
3.369.597
1.674.231
2.765.762
7.809.590
|
Bu verilere göre, evden uzakta çalışmak için göç, I. grupta, III. gruptan çok daha fazla egemendir.
Demek ki, nüfustaki hareketliliğin, Rusya’daki tarımsal olmayan bölgede, tarımsal bölgede olduğundan çok daha büyük olduğundan kuşku duyulamaz. Tarımsal olmayan göçmen işçilerin sayısı, tarımsal göçmen işçilerin sayısından daha büyük olmalı ve
üç milyondan daha az olmamalıdır.
Göçteki, büyük ve gitgide artan büyüme, bütün kaynaklarca doğrulanmaktadır. Pasaport geliri, 1868’de 2,1 milyon rubleden (1866’da 1,75 milyon ruble), 1893-94’te 4,5 milyon rubleye çıkmış, yani iki kattan fazla artmıştır. Moskova eyaletinde çıkartılan pasaport ve kimlik kartlarının sayısı, 1877 ve 1885 arasında %20 (erkek) ve %53 (kadın) artmıştır; Tver eyaletinde, 1885 ve 1895 arasında %23 (bulunulmayan ayların sayısı ise %26) artmıştır; Smolensk eyaletinde, 1875’te 100.000’den, 1885’te 117.000’e ve 1895’te 140.000’e; Pskov eyaletinde, 1865-1875’te 11.716’dan, 1876’da 14.944’e, ve 1896’da 43.765’e (erkek) çıkmıştır. Kostroma eyaletinde, 1868’de her 100 erkek başına 23,8, her 100 kadın başına 0,85 pasaport ve kart, 1880’de ise – 33,1 ve 2,2 pasaport ve kart çıkartılmıştır. Ve böyle devam ediyor.
Nüfusun tarımdan kentlere gidişi gibi, tarımsal olmayan göç de,
ilerici bir olgudur. Bu olgu, nüfusu, ihmal edilmiş, geri, tarihin
[sayfa 498] unuttuğu ırak yerlerden koparır ve onları modern toplumsal yaşamın girdabına çeker. Nüfusun okuryazarlığını artırır,
anlayışını yükseltir
ve onlara uygar alışkanlıklar ve gereksinmeler verir.
Köylüler, “daha üst düzeyde dürtülerle”, yani Petersburglunun da ha şık ve parlak oluşuyla göç etmeye özenirler: “işlerin daha iyi gittiği” yerler ararlar. “Petersburg’daki yaşam ve çalışmanın, kırdakinden daha kolay olduğu kabul edilmektedir.”
“Bütün taşra halkına
kaba denmekte ve işin garibi kimse bundan birazcık olsun alınmamakta, onlar da kendilerinden böyle sözetmekte ve ana-babaların kendilerini eğitim için St. Peterburg’a göndermemiş olmasından yakınmaktadırlar. Ancak, belirtmek gerekir ki, bu
kaba taşra halkı, salt tarımsal bölgelerdeki insanlar kadar kaba değildir: bilinçsizce, Petersburgluların dış görünüşünü ve alışkanlıklarını benimser; metropolün ışığı dolaylı olarak onların üzerine de düşer.”
Yaroslavl eyaletinde (insanların zenginleşmeleri örnekleri dışında) “herkesi evinden ayıran bir başka neden daha vardır. Bu, St. Petersburg’da, ya da başka bir yerde yaşamamış, tarımla ya da bir elsanatı ile uğraşan birini, ölene kadar ahmak diye adlandıran kamuoyudur; ve böyle bir adam kolay kolay karı bulamaz.” (
Yaroslavl Eyaleti İncelemesi, II, 118.) Kente göç, köylüyü, kırsal bölgelerde çok güçlü bir biçimde yerleşmiş olan ataerkil ve kişisel bağımlılık ilişkileri yığınından ve kast bölünmelerinden kurtararak,
[sayfa 499] onu vatandaş durumuna yükseltir...
“Göçü besleyen önemli bir etken de, halk arasında büyüyen onur duygusudur. Serf bağımlılığından kurtuluş ve kırsal nüfusun daha faal kesiminin uzun süredir kent yaşamına katılması, Yaroslavl köylüsünde çoktan beri, ‘benliğini’ yükseltmek, kırsal yaşamın onu mahkûm ettiği yoksulluk ve bağımlılık durumundan kurtularak yeterli, bağımsız ve saygıdeğer bir duruma ulaşmak isteği uyandırmaktaydı. ... Dış kazançlarla yaşayan köylü, kendini daha özgür ve öteki toplumsal tabakalara dahil insanlarla daha eşit düzeyde hisseder. İşte bunun için, kır gençliği, kente gitmeye bu kadar isteklidir.” (
Yaroslavl Eyaleti İncelemesi, n, 189-190.)
Kentlere göç, eski ataerkil aile ilişkilerini gevşetir ve kadınları, daha bağımsız, erkekle eşit bir duruma getirir. “Hiç göç olmayan yerlerle kıyaslandığında, Soligaliç ve Çuhloma’daki aileler” (Kostroma eyaletine bağlı, göçün en çok olduğu uyezdler) “yalnızca, büyüğün ataerkil otoritesi anlamında değil, anababalar ve çocuklar, koca ve karı arasındaki ilişkilerde bile çok daha az kaynaşmıştır. Kuşkusuz 12 yaşında Petersburg’a yollanan oğullardan ailelerine karşı güçlü bir sevgi ve baba evine bağlılık bekleyemeyiz. Bunlar, bilinçsiz olarak, kozmopolit tipler haline gelirler: ‘nerede işler iyiyse, orası benim vatanımdır’.”
“Otorite ve kocasının yardımı olmaksızın, durumu idare etmeye alışkın olan Soligaliç kadını, tarımsal bölgenin mazlum köylü kadınına hiç benzemez. O bağımsız ve kendine güvenen bir kişidir. ... Genel olarak söylersek, kadın ve erkek arasındaki eşitlik, her yerde ve her şeyde görülebilir.”
Last but not least*, tarımsal olmayan göç, yalnızca göç eden ücretli işçilerin ücretlerini değil,
ayrıca geride kalanların ücretlerini de yükseltir.
Ücretlerin tarımsal eyaletlere göre daha yüksek olduğu tarımsal olmayan eyaletlerin, birincilerdeki tarım işçilerini kendine çekmesi yolundaki genel durum, bu gerçeği en çarpıcı biçimde yansıt-maktadır.
Kaluga eyaletine ilişkin bazı ilginç veriler sunalım [Tablo 112]: [
sayfa 500]
[TABLO 112]
Göçün
Büyüklüğüne Göre
Uyezd Grupları
|
Göçmen Erkek
İşçilerin
Toplam Erkek
Nüfus İçindeki
Yüzdesi
|
Aylık Kazançlar
(Ruble)
|
Göçmen
Sanayicinin
|
Yıllık Olarak
Çalıştırılan Kırsal İşçinin
|
I.
II.
III.
|
38,7
36,3
32,7
|
9
8,8
8,4
|
5,9
5,3
4,9
|
“Bu rakamlar şu olguları tamamen ortaya sermektedir. ... (1) Sanayide çalışmak için göç, tarımdaki ücretlerin artmasına yardımcı olur, ve (2) bu göç nüfusun en iyi güçlerini cezbeder.”
Yalnızca parasal ücretler değil, gerçek ücretler de artar. Her 100 çalışan kişiden en az 60’ının göç ettiği uyezd grubunda, yıllık olarak çalıştırılan çiftlik emekçisinin ortalama ücreti, 69 ruble, ya da 123
pud çavdardır; %40-60 oranında göç olan uyezdlerde, bu ücret, 64 ruble, ya da 125
pud çavdar; göçmenlerin %40’tan az olduğu uyezdlerde ise 59 ruble, ya da 116
pud çavdardır.
Bu uyezd gruplarında, emek kıtlığına ilişkin yakınma mektuplarının yüzdesi düzenli olarak düşmektedir: %58, %42 ve %35. Manüfaktür sanayiinde, ücretler tarımdakinden yüksektir ve “pekçok muhabirin bildirdiğine göre, sanayiler, köylü nüfus arasında yeni gereksinmelerin gelişmesine (çay, patiska, çizme, saat vb.) yardımcı olmakta, onların genel yaşam düzeyini yükseltmekte, ve bu yolla ücretlerde bir artış sağlamaktadır.”
İşte bir muhabire ait tipik bir görüş: “[Emek] kıtlığı her zaman ciddidir ve bunun nedeni de, yörekent nüfusunun bozulmuş olmasıdır, bunlar demiryolu atelyelerinde çalışmakta, demiryollarında hizmet görmekteler. Kaluga’nın ve pazarlarının yakınlığı, her zaman, yumurta, süt vb. satmaya gelen, sonra da meyhanelerde içki âlemlerine dalan çevre sakinlerini kendine çeker; bunun nedeni, herkesin en az iş karşılığında en çok parayı almak istemesidir. Tarım işçisi olmak
ayıp sayılmaktadır; herkes, proletarya saflarına ve ayak takımına katılacağı kente ulaşmaya çalışmakta; öte yandan kır, yetenekli ve sağlıklı emekçi kıtlığı çekmektedir.”
[sayfa 501] Göçmen işçi çalıştıran sanayiler hakkındaki bu değerlendirmeyi, narodnist olarak tanımlarsak çok haklı oluruz. Örneğin Bay Jıbankov, göçeden işçilerin fazla işçiler değil, yerleri, gelen köylülerce doldurulan “gerekli işçiler” olduğunu belirtirken, “bu tür karşılıklı yer değiştirmelerin çok zararlı olduğu ortadadır” demektedir.
Kimin için zararlı, aziz Bay Jıbankov? “Başkentlerdeki yaşam,
aşağı düzeyde birçok
uygarca alışkanlıklar ve lükse ve gösterişe doğru bir eğilim yaratır, bu da paranın boş yere [aynen böyle!!] harcanmasına yol açar”
; bu gösteriş vb. için yapılan harcama, büyük ölçüde “üretken değildir”(!!).
Bay Hertzenstein, “yapmacık kültüre”, “gürültülü yaşama”, “vahşice işrete”, “içki âlemleri ve iğrenç sefahata” vb. karşı, tam bir feveran halindedir.
Moskova istatistikçileri, toptan göç gerçeğinden, hemen, “göçmen emeğine olan ihtiyacı azaltacak tedbirler” alınması gerektiği sonucunu çıkartıveriyorlar.
Bay Karişev, göçmen emeği hakkında şunları ileri sürmektedir: “Yalnızca, köylülerin toprak parçalarının, ailelerinin esas (!) gereksinmelerini karşılamaya yetecek bir düzeye çıkarılması ulusal iktisadımızın bu en önemli sorununu çözebilir.”
Ve bu sakin tabiatlı baylardan hiç birinin aklına da, “en önemli sorunları çözmenin” sözünü etmeden önce, köylülerin, tam hareket özgürlüğü, topraklarından vazgeçmek ve topluluğu bırakmak özgürlüğü, (“başından atma” parası ödemek zorunda kalmadan) kentsel ya da kırsal, nasıl olursa olsun, herhangi bir toplulukta
[sayfa 502] yerleşebilme özgürlüğü elde etmelerinin sağlanması gerektiği gelmemektedir!
Ve böylece, Rusya’da nüfusun tarımdan ayrılması, kentlerin büyümesi (iç yerleşme ile kısmen gözden saklanan bir büyüme), yörekentlerin fabrika köy ve kasabalarının ticarî ve sınaî köy ve kasabaların büyümesinde olduğu kadar, tarımsal olmayan göçte de ifadesini bulmaktadır. Reform-sonrası dönemde genişliğine ve derinliğine gelişmiş ve gelişmekte olan bütün bu süreçler, kapitalist gelişmenin zorunlu parçalarıdır ve eski yaşam biçimlerine kıyasla çok ilericidir.
III. ÜCRETLİ EMEK KULLANIMINDAKİ
BÜYÜME
Kapitalizmin gelişmesini ele alırken, belki de, en büyük önemi, ücretli emeğin ne ölçüde kullanıldığına vermek gerekir. Kapitalizm, meta üretiminde işgücünün de bir meta haline geldiği aşamadır. Kapitalizmin ana eğilimi, ulusal ekonomideki toplam işgücünü, ancak satıldıktan ve patronlarca satın alındıktan sonra üretime uygulamaktır. Yukarda, bu eğilimin Reform-sonrası Rusya’da nasıl ortaya çıktığını ayrıntısıyla açıklamaya çalıştık; şimdi de, gereken sonuçları çıkarmalıyız. Birinci olarak, önceki bölümlerde sunulan işgücü satıcılarının sayısına ilişkin verileri hesaplayalım, sonra da (bir sonraki kesimde) işgücü alıcılarını tanımlayalım.
İşgücü satıcılarını, ülkenin, maddî değerlerin üretilmesiyle uğraşan, çalışan nüfusu sağlar. Yapılan hesaplara göre, bu nüfus, 15,5 milyon yetişkin erkek işçiden oluşur.
İkinci Bölümde, göstermiştik ki, köylülüğün altgrubu, kır proletaryasından başka bir şey değildir; ayrıca proletaryanın işgücünü hangi biçimlerde sattığının sonra inceleneceğini de belirtmiştik (s. 159, dipnot). Şimdi, daha önce sıraladığımız, ücretli işçi kategorilerini birleştirelim: (1) Ücretli tarım işçileri; bunların sayısı (Avrupa Rusyası’nda) 3½ milyon kadardır. (2) Fabrika, maden ve demiryolu işçileri – 1½ milyon kadar. Toplam olarak beş milyon profesyonel ücretli işçi. Ayrıca: (3) Yapı işçileri – 1 milyon kadar. (4) Kereste işçileri (ağaç kesiciler,
[sayfa 503] kütük düzelticiler, salcılar vb.), toprak düzleştirme işlerinde çalışanlar, demiryolu yapımcıları, eşya yükleyici ve boşaltıcıları ve genel olarak sınaî merkezlerdeki tüm “vasıfsız” emekçiler. Bunların sayısı 2 milyon kadardır.
(5) Evde kapitalistler için çalışan işçiler, ve “fabrika sanayii”ne dahil edilmeyen manüfaktür sanayilerinde, ücret karşılığı çalışan işçiler. Bunların sayısı da 2 milyon kadardır.
Toplam olarak –
on milyon kadar ücretli işçi. Kadın ve çocukları, diyelim, dörtte birini çıkarırsak,
7½
milyon yetişkin erkek ücretli işçi buluruz, yani ülkede, maddî değerlerin üretimiyle uğraşan toplam yetişkin erkek nüfusun,
yarısı kadar.
Bu geniş ücretli işçi yığınından bir bölümü toprakla bağını tümüyle koparmıştır ve yalnızca işgüçlerini satarak yaşamaktadır. Fabrika (kuşkusuz ayrıca maden Ve demiryolu) işçilerinin büyük çoğunluğu, sonra yapı ve gemi yapımı işçilerinin bir kesimi ve vasıfsız emekçiler; nihayet kapitalist manüfaktürevlerinde çalışan işçilerin büyük bir bölümü ve kapitalistler için ev işi yapan, tarımsal olmayan merkezlerin sakinleri bu gruba dahildir. Öteki daha büyük bölüm ise, henüz toprakla bağını koparmamış olup, harcamalarının bir kısmını, ufacık toprak parçalarını işlemekten gelen ürünle karşılamakta, dolayısıyla da İkinci Bölümde ayrıntısı ile tanımlamaya çalıştığımız toprak parçası sahibi ücretli işçi tipini oluşturmaktadır. Bu geniş ücretli işçi yığının esas olarak Reform-sonrası dönemde oluştuğunu ve hızla büyümeye devam ettiğini daha önce belirtmiştik.
Kapitalizmin yarattığı, nispî fazla nüfusa (ya da yedek işsiz ordusuna) ilişkin sonucumuzun önemini belirtmek gerekir. Ulusal ekonominin bütün dallarındaki toplam ücretli işçi sayısına ilişkin veriler, narodnik iktisatçıların bu konuda işledikleri temel hatayı çok açık bir biçimde ortaya kor. Başka yerlerde de belirtmek fırsatı bulduğumuz gibi,
(Çalışmalar, s. 38-42),* bu hata, kapitalizmin
[sayfa 504] işçileri “özgürleştirdiği” hakkında pek çok laf etmiş olan, narodnik iktisatçıların (Bay V. V., N. –on ve ötekiler), bu ülkede kapitalizmin bizatihi varlığının ve gelişmesinin, büyük bir yedek işçiler yığını gerektirdiğini hiç anlamamış olmalarından geldiği kadar, Rusya’daki kapitalist nüfus fazlasının somut biçimlerini araştırmayı düşünmemiş olmalarından da gelmektedir. Narodnikler, “fabrika” işçilerinin sayısına ilişkin saçma sözler ve tuhaf hesaplarla,
kapitalist gelişmenin temel koşullarından birini, kapitalizmin olanaksızlığının, bir hata olduğunun, hiç bir temeli bulunmadığının, vb. bir kanıtı haline dönüştürdüler. Oysa, aslında, küçük üreticilerin mülksüzleştirilmesi ile, tarımdaki, kerestecilikteki, inşaatçılıktaki, ticaret ve manüfaktür deki, madencilikteki ve ulaştırma sanayilerindeki vb. patronların azamî taleplerini ilk seslenişte karşılamaya hazır, milyonlarca ücretli işçiden oluşan bir ordu yaratmasaydı, Rus kapitalizmi, bugünkü düzeyine asla ulaşamaz, bir tek yıl bile varlığını sürdürmezdi. Azamî talep diyoruz, çünkü kapitalizm, ancak kasınmak olarak varlığını sürdürebilir, dolayısıyla da işgüçlerini satmaya muhtaç olan işçilerin sayısı, her zaman, kapitalizmin ortalama işçi talebini aşmalıdır. Çeşitli kategorilerdeki ücretli işçilerin toplam sayısını hesaplamış bulunuyoruz, ama bunu yapmakla, kapitalizmin bunların hepsine düzenli iş sağlayacak bir durumda olduğunu söylemek istemiyoruz. Hangi ücretli işçi kategorisini ele alırsak alalım, kapitalist toplumda, böyle bir iş düzenliliği olmamıştır, ve olamaz da. Milyonlarca göçmen ve yerleşmiş işçiden, belli bir kesim sürekli olarak yedek işsiz ordusundadır ve bu yedek ordu, bazan –bunalım yıllarında, ya da belirli bir bölgedeki bir sanayide bir durgunlaşma varsa, ya da işçileri yerlerinden eden makine üretiminde özellikle hızlı bir yayılma olursa– büyük boyutlara ulaşmakta, bazan da asgariye düşerek, ülkenin bazı bölümlerinde, bazı yıllarda, bazı sanayilerdeki patronlar için çoğu kez
[sayfa 505] bir yakınma konusu olan emek “kıtlığına” bile yolaçmaktadır. Güvenilebilir hiç bir istatistiğin bulunmayışından ötürü, bir ortalama yıldaki işsizlerin sayısını yaklaşık olarak bile saptamak olanaksızdır; ama kuşkusuz, bu sayı, çok büyük bir sayı olmalıdır, gerek yukarda tekrar tekrar değinmiş olduğumuz kapitalist sanayi, ticaret ve tarımdaki büyük dalgalanmalar, gerekse Zemstvo istatistiklerinde kaydedilen altgruptaki köylülerin olağan bütçe açıkları, bunun kanıtıdır. Sanayi ve kır proletaryası saflarına atılan köylülerin sayısındaki artışla, ücretli emeğe olan talepteki artış, madalyonun iki yüzüdür. Ücretli emek biçimlerine gelince, bunlar, hâlâ, her yerde kapitalizm-öncesi rejimin kalıntıları ve kuruluşlarıyla sarılmış olan bir kapitalist toplumda, son derece değişiktir. Biçimlerdeki bu çeşitliliği görmezlikten gelmek büyük bir hata olur; Bay V. V. gibi, kapitalizmin “kendine, bir, birbuçuk milyonluk bir işçiye sahip bir köşe ayırdığını ve asla o köşeden çıkamayacağını” iddia edenlerin
işledikleri hata da budur. Burada, kapitalizm yerine, geniş-çaplı makineli sanayi sözkonusu ediliyor. Ama, bu birbuçuk milyon işçi, ücretli emeğin gen kalan alanlarıyla sözde hiç bir biçimde bağıntısı olmayan özel bir “köşeye” nasıl da keyfî ve sunî bir biçimde kapatılıyor! İşin aslında ise bu bağıntı çok sıkıdır, ve onu tanımlamak için mevcut iktisadî sistemin iki temel özelliğine değinmek yetecektir. Birincisi, bu sistem, para ekonomisine dayanır. “Paranın gücü”, hem sanayide, hem tarımda, hem kentte, hem kırda, kendini bütün kuvvetiyle gösterir, ama ancak geniş-çaplı makineli sanayi alanında tam gelişmesine erişir, ataerkil iktisadın kalıntılarını bütünüyle tasfiye eder, birkaç dev kuruluşta (bankalarda) toplanır ve geniş-çaplı toplumsal üretimle doğrudan doğruya bağıntılı hale gelir. İkincisi, bugünün iktisadî sistemi, işgücünün alım-satımına dayanır. Tarımda ya da sanayideki en küçük üreticileri bile ele alırsak, göreceğiz ki, kendini kiralamayan, ya da başkalarını kirayla tutmayanlar istisnadır. Ama burada da, bu ilişkiler, ancak geniş-çaplı makineli sanayide gelişmelerini tamamlar ve önceki ekonomi biçimlerinden bütünüyle ayrılırlar. Demek ki, bir narodniğe çok küçük görünen “köşe”, aslında, modern toplumsal ilişkilerin özünün özünü kapsamaktadır ve bu “köşenin” nüfusu, yani proletarya, sözcüğün tam anlamıyla, bütün çalışan ve sömürülen yığınların öncüsüdür.
[sayfa 506]
Bu yüzden, ancak, mevcut iktisadî sistemin tümünü, bu “köşede” büyümüş olan ilişkiler açısından incelemekle, üretime katılan çeşitli insan grupları arasındaki temel ilişkiler açıkça kavranabilir ve sistemdeki ana gelişme eğilimi izlenebilir. Öte yandan, kim bu “köşeye” arkasını döner ve iktisadî olayları, küçük ataerkil üretim açısından incelerse, tarihin akışı karşısında ya saf bir hayalci haline ya da küçük-burjuvazi ve tarımcıların ideologu haline dönüşür.
IV. İŞGÜCÜ İÇİN BİR İÇPAZARIN OLUŞMASI
Bu sorun üzerine daha önce sunulmuş verileri özetlemek için, Avrupa Rusyası arazisi üzerindeki işçi hareketinin tasviri ile yetineceğiz. Patronların ifadelerine dayanan, Tarım Bakanlığına ait bir yayın böyle bir tasviri bize sağlamaktadır.
İşçi hareketinin tasviri ise işgücü için bir içpazarın nasıl oluştuğu konusunda bize genel bir fikir verecektir; değindiğimiz yayının malzemesini kullanarak, yalnızca tarımsal ve tarımsal olmayan işçilerin hareketi arasında bir ayrım yapmaya çalıştık, oysa yayına eklenen ve işçi hareketini gösteren harita bu ayırımı yansıtmamaktadır.
Tarım işçilerinin ana hareketleri şunlardır: (1) Merk-ezî tarım eyaletlerinden güney ve doğudaki uç bölgelere. (2) Kuzey kara-toprak eyaletlerinden, güney kara-toprak eyaletlerine; işçiler buradan da sınır bölgelere giderler (karş: Üçüncü Bölüm, IX. Kesim, s. 210-211 ve X. Kesim s. 214-215). (3) Merkezî tarım eyaletlerinden sınaî eyaletlere (karş: Dördüncü Bölüm, IV. Kesim, s. 240-241).
[sayfa 507] (4) Merkezî ve güney-batı tarım eyaletlerinden şeker pancarı tarlaları alanına (Galica’dan bile, buraya bir bölüm işçi gelir).
Tarımsal olmayan işçilerin temel hareketleri ise şöyledir: (1) Esas olarak tarımsal olmayan eyaletlerden ama önemli bir ölçüde de tarımsal eyaletlerden, metropol kentlere ve büyük kentlere doğru. (2) Vladimir, Yaroslavl ve öteki eyaletlerden, aynı yerlerdeki sınaî alana, fabrikalara doğru. (3) Yeni sanayi merkezlerine, ya da yeni sanayi dallarına doğru; fabrika-dışı sanayi merkezlerine vb. doğru. Bu hareket şunları kapsar: (a) güney-batı eyaletlerinin pancar şekeri tasfiyehanelerine; (b) güneydeki madencilik alanına; (c) limanlardaki işlere (Odessa, Don-Rostovu, Riga vb.); (d) Vladimir ve öteki eyaletlerdeki’ turba yataklarına; (e) Urallardaki madencilik ve metalürji alanına; (f) balık sahalarına (Astrahan, Karadeniz, Azov Denizi, vb.); (g)
gemi yapımı, gemicilik, kerestecilik ve salcılık vb. işlerine; (h) demiryollarındaki işlere vb..
Patronların söylediklerine göre, çeşitli yerlerdeki emek kiralama koşullarına azçok önemli bir etki yapan, temel işçi hareketleri bunlardır. Bu hareketlerin önemini daha iyi anlamak için, bunları, işçilerin geldikleri ve gittikleri çeşitli bölgelerdeki ücret verileri ile karşılaştıralım. Avrupa Rusyası’ndaki 28 eyaletle yetinerek bu eyaletleri, işçi hareketinin niteliğine göre 6 gruba bölelim, aşağıdaki verileri elde ederiz
[Tablo 113]:
[TABLO 113]
İşçi Hareketinin
Niteliğine
Göre Eyalet Grupları
|
10 Yıllık
|
Ortalama Ücret
|
İşçi Hareketinin Derecesi
|
Yıllık İşçinin
(Ruble)
|
Toplamın Yüzdesi
Olarak Parasal Ücretler
|
Mevsimlik (Yaz)
İşçinin (Ruble)
|
Yazın Gündelikçinin
Yemek Kendinden
(Kopek)
|
Tarımsal
|
Tarımsal Olmayan
|
Yemek
Hariç
|
Yemek
Dahil
|
İçeri Akın
|
Ayrılış
|
İçeri Akın
|
1. Büyük tarımsal akın
2. Büyük tarımsal akın; ayrılma önemsiz
3. Önemli ölçüde tarımsal ayrılma; içeri akın önemsiz
4. Esas olarak tarımsal, ama aynı zamanda tarımsal olmayan büyük ayrılmalar
5. Tarımsal olmayan büyük ayrılmalar; tarımsal akın önemsiz
6. Tarımsal olmayan büyük akın; oldukça önemli tarımsal akın
|
93,00
69,80
58,67
51,50
63,43
79,80
|
143,50
111,40
100,67
92,95
112,43
135,80
|
64,8
62,6
58,2
55,4
56,4
58,7
|
55,67
47,30
41,50
35,64
44,00
53,00
|
82
63
53
47
55
64
|
1 milyon kadar işçi
1 milyon
kadar işçi
Az Sayıda
–
Az Sayıda
Oldukça
önemli sayıda
|
–
Az Sayıda
300.000’in
üstünde
işçi
Çok az sayıda
–
|
–
–
Az Sayıda
1¼ milyon
kadar işçi
(Metropol
kentlere)
|
Madencilik
alanına
önemli
sayıda
Az Sayıda
–
–
Büyük
sayıda
|
Bu tablo, bize, işgücü için ve dolayısıyla da, kapitalizm için içpazar yaratan sürecin temelini açıkça göstermektedir. Kapitalist açıdan en gelişmiş iki alan, çok sayıda işçiyi kendine çekmektedir: tarım kapitalizmi alanı (güney ve doğu uç bölgeleri) ve sınaî kapitalizm alanı (metropol ve sınaî eyaletler). Ücretler, ayrı
lman alanda, gerek tarım, gerekse sanayi kapitalizminin en az gelişmiş olduğu merkezî tarım eyaletlerinde en düşük [sayfa 508] düzeydedır;
öte yandan akın edilen alanlarda, her tür işin ücreti arttığı gibi, parasal ücretin toplam ücretle oranı da artar, yani para ekonomisi doğal ekonominin aleyhine genişler. Ara bölgeler, en büyük akının (ve en yüksek ücretlerin) olduğu alanlar ile ayrılma (ve en düşük ücret) alanları arasındakiler, yukarda değinmiş olduğumuz işçilerin karşılıklı yer değiştirmelerine sahne olurlar: işçiler öyle sayılarda ayrılırlar ki, ayrıldıkları yerlerde, bir emek kıtlığı yaratılır, bu da “daha az ücret ödenen” eyaletlerdeki işçileri kendine çeker.
Özünde, tablomuzda gösterilen iki yönlü süreç –nüfusun tarımdan ayrılıp sanayie yönelmesi (nüfusun sanayileşmesi) ve ticarî-sınaî, kapitalist tarımın gelişmesi (tarımın sanayileşmesi)– kapitalist toplum için bir içpazarın oluşması hakkında yukarda söylenmiş olan her şeyi özetlemektedir. Kapitalizm için içpazar, tarım ve sanayide, kapitalizmin paralel gelişmesi ile,
bir yandan bir kırsal ve sınaî patronlar sınıfının, öte yandan da bir kırsal ve sınaî ücretli işçiler sınıfının oluşması ile yaratılmıştır. İşçi hareketinin ana akımları, bu sürecin temel biçimlerini gösterir, ama bütün biçimlerini göstermekten çok uzaktır; daha önceki kısımlarda göstermiştik ki, bu sürecin biçimleri, köylü ve toprakbeyi çiftçiliğinde, farklı ticarî tarım alanlarında, sanayideki kapitalist gelişmenin farklı aşamalarında vb. değişiklik gösterir.
Narodnik iktisadın temsilcilerince, bu sürecin ne ölçüde tahrif edildiği ve karıştırıldığı Bay N. –on’un
Denemeler’inin 2. Kısım, VI. Kesiminden çok açık bir biçimde anlaşılabilir. Bu kısmın, “Toplumsal Üretken Güçlerdeki Yeni-den Dağılımın Tarımsal Nüfusun İktisadî Durumu Üzerine Etkisi” biçiminde anlamlı bir de
[sayfa 510] başlığı vardır. Bakın, Bay N. –on, bu “yeniden dağılımı” nasıl tanımlıyor: “... Kapitalist ... toplumda, emeğin üretken gücündeki her artış, buna uygun sayıda işçinin ‘özgürleşmesini’ gerektirir, bunlar başka bir iş aramak zorunda kalırlar; bu durum, üretimin bütün dallarında olduğundan, ve bu ‘özgürleşme’ bütün kapitalist toplumda gerçekleştiğinden, onlar için yapılacak tek şey, henüz yoksun bırakılmadıkları üretim aracına, yani toprağa dönmektir.” (s. 126.) ... “Köylülerimiz topraklarından yoksun edilmemişlerdir, bu nedenle de çabalarını toprağa yöneltmektedirler. Fabrikadaki işlerini yitirdikleri, ya da ikincil ev uğraşlarını bırakmak zorunda kaldıkları zaman, topraktan daha fazla yararlanmaya başlamaktan başka çıkar yol göremezler. Bütün Zemstvo istatistik sonuçları, ekili alanların büyüdüğünü belirtmektedir. ...” (128.)
Gördüğünüz gibi, Bay N. –on, hiç bir yerde varolmamış olan ve hiç bir iktisatçının düşünemeyeceği tamamen özel türden bir kapitalizmden sözetmektedir. Bay N. –on’un kapitalizmi nüfusu tarımdan ayırıp sanayie yöneltmez, tarımcıları karşıt sınıflara ayırmaz. Tam tersine. Kapitalizm işçileri sanayiden “kurtarır” ve “onlar” için toprağa dönmekten başka yapacak bir şey kalmaz, çünkü “bizim köylülerimiz topraktan yoksun bırakılmamışlardır”!! Kapitalist gelişmenin tüm süreçlerini, şairane bir düzensizlikle orijinal bir biçimde “yeniden dağıtan” bu “teorinin” temelinde, daha önceleri ayrıntısıyla incelemiş olduğumuz, tüm narodniklerin ustaca hileleri yatar: bunlar, köylü burjuvazi ile kır proletaryasını aynı kaba kor; ticarî tarımdaki büyümeyi görmezlikten gelirler; sanayideki kapitalizmin ardarda gelen biçimlerini ve değişik belirtilerini tahlil edecekleri yerde, “halkın” “elsanatı sanayilerinin, “kapitalist” “fabrika sanayii”nden ayrı olduğuna dair masallar uydururlar.
V. SINIR BÖLGELERİN ÖNEMİ.
İÇPAZAR MI, DIŞPAZAR MI?
Birinci Bölümde kapitalizm için bir dışpazar sorununu, ürünün gerçekleştirilmesi sorununa bağlayan teorinin hatalı niteliğine değinmiştik (s. 48-49 ve devamı). Kapitalizmin bir dışpazara olan gereksinmesi, hiç bir biçimde ürünün içpazarda gerçekleştirilme olanaksızlığı ile açıklanamaz; kapitalizmin değişen koşullar altında aynı üretim süreçlerini, eski çapta tekrarlamaya (kapitalizm-öncesi rejimlerde durum buydu) devam edecek durumda olmamasıyla
[sayfa 511] ve bunun, kaçınılmaz olarak önceki iktisat birimlerinin, eski dar sınırlarını aşan, sınırsız bir üretim büyümesine yol açmasıyla açıklanabilir. Kapitalizmin yapısında bulunan eşitsiz gelişme ile, üretimin bir dalı ötekileri geçer ve eski iktisadî ilişkiler alanını aşmaya çalışır. Örneğin, Reform-sonrası dönemin başında tekstil sanayiini ele alalım. Kapitalist açıdan oldukça gelişmiş olan (manüfaktür, fabrika sanayiine geçmeye başlamıştır) bu sanayi, Merkezî Rusya pazarına tamamen egemen olmuştur. Ama çok hızlı büyüyen büyük fabrikalar, artık, pazarın eski boyutlarıyla yetinememektedirler; daha uzakta, Novo-Rossiya’ya, güney-doğu Transvolga bölgesine, Kuzey Kafkasya’ya, sonra da Sibirya’ya vb. yerleşen yeni nüfus arasında bir pazar aramaya başlarlar. Büyük fabrikaların, eski pazarların ötesine erişme çabalarından kuşku duyulamaz. Bu demek midir ki, eski pazarlar olarak hizmet eden bu alanlar, genel olarak, tekstil sanayiinin daha büyük miktarda ürününü tüketemezler? Hayır, bu o demek değildir. Biliyoruz ki, köylülüğün farklılaşması, ticarî tarımdaki büyüme ve sınaî nüfusun artışı, bu eski alanın da içpazarını genişletmiştir ve genişletmeye devam etmektedir. Ama içpazardaki bu gelişme birçok etkenler yüzünden gecikmektedir (bunların başta geleni, tarım kapitalizminin gelişmesini engelleyen eskimiş kuruluşların korunmasıdır); ve fabrika sahipleri, kuşkusuz, ulusal ekonominin öteki dallarındaki kapitalist gelişme, tekstil sanayiindeki gelişmeye yetişinceye kadar beklemeyeceklerdir. Fabrika sahiplerinin hemen bir pazara gereksinmeleri vardır ve eğer ulusal ekonominin öteki dallarının geriliği eski alandaki pazarı sınırlıyorsa, başka bir alanda, ya da başka ülkelerde, ya da eski ülkenin kolonilerinde bir pazar arayacaklardır.
Siyasî-iktisadî anlamda koloni nedir? Yukarda belirtilmişti ki, Marx’a göre, bu kavramın temel özellikleri şunlardır: (1) işgal edilmemiş, boş, yerleşeceklerin kolayca erişebileceği toprakların varlığı; (2) dünya çapında kurulmuş bir işbölümünün, bir dünya pazarının varlığı; koloniler bu sayede geniş tarımsal üretimde uzmanlaşır, karşılığında da, “başka koşullar altında kendileri üretmek zorunda kalacakları” mamul sınaî mallar alırlar, (bkz: yukarda, s. 229, dipnot, Dördüncü Bölüm, Kesim II). Reform-sonrası dönemde yerleşilen Avrupa Rusyası’nın güney ve doğu sınır bölgelerinin değinilen bu ayırıcı özellikleri taşıdığından, ve iktisadî anlamda merkezî Avrupa Rusyası’nın kolonileri olduklarından başka yerlerde sözedilmişti.
Koloni terimi, öteki uç bölgelere, örneğin Kafkasya’ya daha da uygundur. Buranın, Rusya
[sayfa 512] tarafından iktisadî “fethi” siyasî fethinden çok sonra olmuş ve
bu iktisadî fetih, bugüne kadar bütünüyle tamamlanmamıştır. Reform-sonrası dönemde bir yandan, Kafkasya’nın yoğun bir biçimde kolonileştirildiği,
toprağın, (özellikle Kuzey Kafkasya’da) satış için buğday, tütün vb. üreten ve Rusya’daki ücretli kır işçisi yığınlarını kendine çeken koloniciler tarafından genişlemesine işlendiği görülür. Öte yandan da, Moskova’dan gelen eşyaların rekabeti yüzünden zayıflayan, eski yerli “elsanatı” sanayileri tasfiye edilmektedir. İthal malı Tula ve Belçika eşyaları yüzünden, eski tüfekçilik sanatında bir zayıflama olmuştur; ithal edilen Rus ürünleri yüzünden de, elsanatı demir işlerinde, ayrıca bakırın, altının ve gümüşün, kilin, içyağının ve sodanın, derinin vb. elsanatı ile işlenmesinde bir zayıflama olmuştur.
Bu ürünler Kafkasya’ya mal sağlayan Rus fabrikalarında daha ucuza üretilmektedir. Gürcistan’daki feodal sistemin bozulması ve unutulmaz şölenlerin sürekli olarak ortadan kalkması yüzünden, boynuzdan bardak yapımında bir azalma olmuştur; Asya tipi giysinin yerini Avrupa giysilerinin alması yüzünden, başlık sanayiinde bir zayıflama olmuştur; ilk kez olarak satışa çıkarılan (böylece de fıçı yapımı işine yol açan) ve Rus pazarını ele geçiren yerel şarap için şarap tulumu ye testi üretiminde de bir azalma olmuştur. Böylece, Rus kapitalizmi, Kafkasya’yı dünya meta dolaşımı alanına çekmekte, onun yerel özelliklerini –eski ataerkil tecridin kalıntılarını– silmekte, ve fabrikaları için
kendine bir pazar sağlamaktadır. Reform-sonrası dönemin başlarında pek seyrek nüfusu olan, ya da dünya ekonomisinin dışında, hatta tarihin dışında yaşayan dağlıların oturduğu bir ülke, petrol sanayicilerinin, şarap tüccarlarının, büyük buğday ve tütün ekicilerinin ülkesi haline gelmekte ve
Bay Kupon,[165] mağrur dağlıyı, acımasızca, güzel ulusal giysilerinden soyarak, ona, Avrupalı bir uşağın resmî kıyafetini giydirmektedir (Gleb Uspenski).
[166] Kafkasya’nın hızla kolonileştirilmesi ve
[sayfa 513] tarımsal üretiminin hızla büyümesi sürecine, (bu büyümenin gözlerden sakladığı) nüfusun tarımdan ayrılıp sanayie yönelmesi biçiminde bir süreç eşlik eder. Kafkasya’daki kentli nüfus, 1863’te 350.000 iken 1897’de 900.000’e kadar yükselmiştir (toplam nüfus, 1851-1897 arasında %95 artmıştır). Aynı şeyin gerek Merkezî Asya’da, gerekse Sibirya’da vb. yer aldığını ve almaya devam ettiğini eklemeye gerek yok.
Böylece, doğal olarak şu soru doğar; içpazar ve dışpazar arasındaki sınır nerededir? Devletin siyasî sınırlarını almak, çok mekanik bir çözüm olacaktır – ve çözüm olacak mıdır acaba? Eğer, Merkezî Asya içpazar, İran da dışpazarsa, Khiva ve Buhara hangi kategoriye dahil olacaktır? Eğer Sibirya içpazar, Çin de dışpazarsa, Mançurya hangi kategoriye dahildir? Bu tip soruların pek önemi yoktur. Önemli olan, kapitalizmin, egemenlik alanını sürekli olarak genişletmeden yeni ülkeleri kolonileştirmeden ve kapitalist-olmayan eski ülkeleri dünya iktisadının girdabına çekmeden var olamayacağı ve gelişemeyeceğidir. Ve kapitalizmin bu özelliği Reform-sonrası Rusya’da çok güçlü bir biçimde belirmiştir ve belirmektedir.
Demek ki, kapitalizm için bir içpazarın oluşması sürecinin iki yönü vardır; kapitalizmin derinliğine gelişmesi, yani kapitalist tarım ve sanayiin bilinen, belirli ve kapalı arazide daha da büyümesi – ve kapitalizmin genişliğine gelişmesi, yani kapitalist egemenlik alanının yeni araziye yayılması. Bu çalışmanın planına uygun olarak, hemen hemen yalnızca, bu sürecin birinci yönüyle ilgilendik, bu nedenle de, burada, öteki yönün de olağanüstü büyük önem taşıdığını vurgulamayı özellikle gerekli görüyoruz. Sınır bölgelerin kolonileştirilmesi ve Rus arazisinin genişlemesi sürecinin, kapitalist gelişme açısından tam bir incelemesine benzer bir şey yapabilmek özel bir çalışma gerektirecektir. Burada, sınır bölgelerindeki kolonileştirmeye uygun boş toprakların bolluğu yüzünden, Rusya’nın, öteki kapitalist ülkelere kıyasla, özellikle elverişli bir durumda olduğunu belirtmek yeterli olacaktır.
Bırakın Asya
[sayfa 514] Rusya’sını, Avrupa Rusyası’nda da, aşırı uzaklıkları ve kötü ulaşım koşulları yüzünden, merkezî Rusya ile hâlâ çok zayıf iktisadî bağlara sahip olan sınır bölgelerimiz bulunmaktadır. Örneğin “Uzak-Kuzey” – Arçangel eyaletini ele alalım; burada, sonsuz toprak parçalarından ve bunların doğal kaynaklarından hâlâ pek az yararlanılmaktadır, Başlıca yerel ürünlerden biri olan kereste, son zamanlara kadar esas olarak İngiltere’ye ihraç ediliyordu Bu yüzden, Avrupa Rusyası’nın bu bölümü, bu açıdan, Rusya için bir içpazar olmaksızın, İngiltere için bir dışpazar olmuştu Rus girişimcileri, doğal olarak İngilizlere gıpta ediyorlardı. Şimdi ise, demiryolu hattının Arçangel’e kadar uzatılmasıyla, “bölgedeki çeşitli sanayi dallarında iş faaliyeti ve canlı bir ortam” doğacağı umuduyla, çok sevinmekteler.
VI. KAPİTALİZMİN “MİSYONU”
Bitirirken, yazında, kapitalizmin “misyonu” diye geçen sorun üzerinde, yani Rusya’nın iktisadî gelişmesinde kapitalizmin tarihî rolü konusunda bir özet sunmamız gerekiyor. Bu rolün ilerici olduğunu kabul etmek, (gerçekleri sergilerken, her aşamada ayrıntısıyla göstermeye çalıştığımız gibi) kapitalizmin olumsuz ve karanlık yanlarının tümüyle kabul edilmesi ile, kaçınılmaz olarak kapitalizmin yapısında bulunan ve bu iktisadî rejimin tarihî açıdan geçici niteliğini ortaya koyan, derin ve çok yönlü toplumsal çelişkilerin tümüyle kabul edilmesi ile, tam olarak bağdaşır Köylülükteki farklılaşmanın, tarımımızdaki evrimin kapitalist niteliğinin, verilmiş-toprak sahibi, kırsal ve sınaî bir ücretli emekçiler sınıfı doğurduğunun, üstünü örtmekle, ünlü “elsanatı” sanayilerimizde, kapitalizmin en alt ve en kötü biçimlerinin tamamen egemen Olduğunu saklamakla, Rus kapitalizminin en derin çelişkilerini azımsama (ve hatta bazan görmezlikten gelme) sucunu işleyenler –kapitalizmin tarihî açıdan ilerici niteliğini kabul etmenin, kapitalizmi savunmak anlamına geleceğini göstermek için her
[sayfa 515] çabayı harcayan– narodniklerdir.
Kapitalizmin ilerici tarihi rolü iki kısa önermede özetlenebilir toplumsal emeğin üretici güçlerinde artış, ve o emeğin toplumsallaşması. Ama, bu gerçeklerin her ikisi de, ulusal ekonominin farklı dallarında son derece değişik süreçler halinde ortaya çıkarlar.
Toplumsal emeğin üretici güçlerindeki gelişme, ancak geniş-çaplı makineli sanayi döneminde tam olarak görülebilir. Kapitalizmin bu en yüksek aşamasına erişilinceye kadar, tamamen kendiliğinden ve son derece yavaş gelişen el üretimi ve ilkel teknik halâ varlığını sürdürür. Reform-sonrası dönem, bu açıdan, Rus tarihindeki önceki dönemlerden büyük ölçüde ayrılır Kara saban ve tokaç, su değirmeni ve el tezgâhı Rusya’sı, hızla pulluk ve harman dövme makinesi, buharlı değirmen ve motorla çalışan tezgah Rusya’sı haline dönüşmeye başlamıştır. Ulusal ekonominin kapitalist üretimin egemen olduğu her dalında aynı ölçüde derinlemesine bir teknik değişimi görülür. Bu dönüşüm sureci, bizzat kapitalizmin yapısı gereği, bir dizi eşitsizlikler ve oransızlıklar ortasında gerçekleşir; refah dönemlerinin yerini bunalım dönemleri alır bir sanayiin gelişmesi, bir başkasının zayıflamasına yol açar, bir alanda, tarımın bir yönünde ilerleme vardır, bir başka alanda, bir başka yönde ise, ticaret ve sanayideki büyüme tarımdaki büyümeyi aşar vb.. Narodnik yazarların işledikleri hataların önemli bir bölümü, bu oransız, kasınmalı ve ateşli gelişmenin gelişme olmadığını kanıtlama çabalarından kaynaklanır.
Kapitalizmin toplumsal üretici güçleri geliştirmesinin bir başka özelliği de, üretim araçlarındaki büyümenin (üretken
[sayfa 516] tüketimin), kişisel tüketimdeki büyümeyi, çok aşmış olmasıdır: bunun tarım ve sanayide nasıl ortaya çıktığını birçok kereler belirtme fırsatını bulmuştuk. Bu özellik, kapitalist toplumda ürünün gerçekleştirilmesi genel yasalarından kaynaklanmakta ve bu toplumun uzlaşmaz karşıtlıklar taşıyan yapısına tamamen uymaktadır.
Kapitalizmin emeği toplumsallaştırması aşağıdaki süreçlerde kendini gösterir. Birincisi, bizzat meta üretimindeki büyüme, doğal ekonomiye özgü olan, küçük iktisadî birimlerin dağınık durumunu yok eder ve küçük yerel pazarları büyük bir ulusal (sonra da dünya) pazarı halinde birleştirir. Kendi için üretim, bütün toplum için üretime dönüşür ve kapitalizmin gelişmesi ne kadar büyük olursa, üretimin kolektif niteliği ile mal edinmenin bireysel niteliği arasındaki çelişki o kadar güçlenir. İkincisi, kapitalizm, eski dağınık üretimin yerine, gerek tarımda, gerekse sanayide görülmemiş bir yoğunlaşma getirir. Bu, kapitalizmin incelemekte olduğumuz özelliğinin, en dikkate değer ve en göze çarpan belirtisidir, ama tek belirtisi değil. Üçüncüsü, kapitalizm, önceki ekonomik sistemlerin ayrılmaz bir parçasını oluşturan kişisel bağımlılık biçimlerini yok eder. Rusya’da, kapitalizmin bu yöndeki ilerici niteliği özellikle belirgindir, çünkü, ülkemizde, üreticinin kişisel bağımlılığı, yalnızca tarımda değil, manüfaktür sanayiinde (serf emeği kullanan “fabrikalarda), madencilik ve metalürji sanayilerinde, balıkçılık sanayiinde
vb. de mevcuttu (bu durum,
[sayfa 517] bugün de kısmen sürmektedir). Bağımlı ya da köle köylünün emeği ile karşılaştırıldığında, ücretli işçinin emeği, ulusal ekonominin bütün dallarında ilerici nitelik taşır. Dördüncüsü, kapitalizm, zorunlu olarak, nüfusta hareketlilik yaratır; bu, önceki toplumsal ekonomik sistemlerin gereksinmediği ve bu ekonomik sistemlerde geniş-çapta gerçekleşmesi olanaksız olan bir şeydir. Beşincisi, kapitalizm, (en geri toplumsal ve iktisadî ilişkilerin her zaman hüküm sürdüğü) tarımla uğraşan nüfus oranını, sürekli olarak azaltır, ve büyük sınaî merkezlerin sayısını artırır. Altıncısı, kapitalist toplum, nüfusun birleşme, örgütlenme gereksinmesini artırır ve bu örgütlere eski günlerdekinden ayrı bir nitelik kazandırır. Kapitalizm, ortaçağ toplumunun, dar, yerel, lonca birliklerini yıkıp, amansız bir rekabet yaratırken, bir yandan da bütün toplumu, üretimde farklı yerler işgal eden büyük insan gruplarına böler, bu grupların herbiri içinde, örgütlenmeye büyük bir hız verir.
Yedincisi, kapitalizmin, eski ekonomik sisteme getirdiği yukarda değinilen bütün bu değişiklikler, ayrıca kaçınılmaz olarak nüfusun kafa yapısında da bir değişikliğe yol açar. İktisadî gelişmenin kasınmak niteliği, üretim yöntemlerinin hızla değişmesi, üretimin büyük ölçüde yoğunlaşması tüm kişisel bağımlılık biçimlerinin ve ilişkilerdeki ataerkilliğin yok olması, nüfusun hareketliliği, büyük sınaî merkezlerin etkisi vb. – bütün bunlar, bizzat üreticilerin niteliğinde derin bir değişikliğe yol açmak zorundadır; Rus araştırmacıların buna uygun gözlemlerini belirtmek fırsatını bulmuştuk.
Şimdi, temsilcileri ile sürekli olarak tartıştığımız narodnik iktisada dönersek, onlarla aramızdaki ayrılık nedenlerini şöyle özetleyebiliriz. Birincisi, narodniklerin, Rusya’daki kapitalist gelişme sürecini kavrayışlarının, ve Rusya’da kapitalizm-öncesi ekonomik ilişkiler sistemi üzerine düşüncelerinin kesinlikle yanlış olduğunu kabul etmek zorundayız ve bizim açımızdan özellikle önemli olan şey de, (gerek tarımsal, gerek sınaî) köylü ekonomisinin
[sayfa 518] yapısındaki kapitalist çelişkileri görmezlikten gelişleridir. Üstelik Rusya’da kapitalizmin gelişmesinin yavaş mı, hızlı mı olduğu, tamamen bu gelişmeyi ne ile karşılaştırdığımıza bağlıdır. Eğer Rusya’daki kapitalizm-öncesi dönemi kapitalist dönemle karşılaştırırsak (bu karşılaştırma, sorunun doğru bir çözümüne ulaşabilmek için gereklidir), toplumsal ekonominin kapitalizm koşullarındaki gelişmesinin, son derece hızlı olduğu kabul edilmelidir. Ama eğer, mevcut gelişme hızını, bugünkü genel teknik ve kültür düzeyi ile erişilebilecek gelişme ile karşılaştırırsak, Rusya’daki kapitalist gelişmenin bugünkü hızının gerçekten de yavaş olduğunu kabul etmek gerekir. Ve bu hız, yavaş olmak zorundadır, çünkü hiç bir kapitalist ülkede, kapitalizmle uyuşmayan, onun gelişmesini geciktiren, ‘’yalnızca kapitalist üretimdeki gelişmeden değil, bu gelişmenin tamamlanmamış olmasından dolayı da acı çeken”
[168] üreticilerin durumunu, sınırsız ölçüde kötüleştiren eski kuruluşların kalıntıları bu kadar bol değildir. Nihayet, narodniklerle en önemli anlaşmazlık nedenimiz, belki de, toplumsal ve iktisadî süreçler konusundaki temel görüşlerimizdeki farklılıktır. Narodnik, toplumsal ve iktisadî süreçleri incelerken, genellikle, bir ahlâkî değere ilişkin sonuçlar çıkarır; üretime katılan farklı insan gruplarına çeşitli yaşam biçimlerinin yaratıcıları gözüyle bakmaz; mevcut toplumsal ve iktisadî ilişkilerin tümünü farklı çıkarlara ve farklı tarihî rollere sahip olan bu gruplar arasındaki karşılıklı ilişkilerin sonucu olarak sunmaz. ... Eğer bu satırların yazarı, bu sorunların açıklığa kavuşması için bazı malzemeler sağlamayı başardıysa emeklerinin boşa gitmediğini kabul edecektir.
[sayfa 519]
EK I — (BEŞİNCİ BOLÜM, s. 305)
MOSKOVA EYALETİNDEKİ KÜÇÜK KÖYLÜ SANAYİLERİNE İLİŞKİN İSTATİSTİKÎ BİRLEŞİK TABLO
(1) Bir çizgi sıfır demektir. Boş yer “bilgi yok” anlamındadır.
(2) Sanayiler, bütün sanayi için, kuruluş başına oluşan ortalama işçi (aile ve ücretli bir arada) sayısındaki ardarda artış sırasına göre verilmiştir.
(3) 31 ve 33 nolu sanayiler için işlenmiş hammadde değeri verilmiştir, ve eşyaların yani toplam üretimin değerinin %50-57’sini oluşturmaktadır.
(4) 19 sanayie ait verilere göre, mal sahibi başına düşen ortalama at sayısı, 1,4 ve derecelere göre: I) 1,1; II) 1,5; III) 2,0’dir.
(5) 16 sanayie ait verilere göre, topraklarını kiralanmış emekle işleyen köylülerin oranı %12, derecelere göre: I) %4,5; II) %16,7; III) %27,3’tür.
Sanayi No
|
Sanayiin Adı
|
Toplam Kuruluş
|
Toplam İşçi
|
Toplam
|
Dereceler
|
Toplam
|
Dereceler
|
I
|
II
|
III
|
I
|
II
|
III
|
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
|
Araba
Oyuncak (tornacılar)
Gözlük camı
Doğrama
Sepet
Gitar
Oyuncak (Sergiyevski Posad)
Ayna
Ser
9 sanayi toplamı (n° 1-9)
Deri (ham)
Deri (büyük postlar)
Püskül
Demircilik
Vernikleme
Çömlekçilik
Kürkçülük
Kasket
Kanca
9 sanayi toplamı (n° 10-18)
Bakır işi
Fırça
Çizme
Tuğla
Koşum takımı
Nişasta
Deri (küçük postlar)
Oyuncak (madenî)
Şapka
Ressamlık
10 sanayi toplamı (n° 19-28)
Kalbur Örme
Tepsi
Boynuz (Dmitrov uyezdi)
İğne
Boynuz (Bogorodski uyezdi)
5 sanayi toplamı (n° 29-33)
33 sanayi toplamı
Hesap tahtası
Saçak
Terzilik
Porselen
|
76
47
27
274
121
29
41
142
74
831
10
22
15
42
40
121
28
25
45
348
139
150
64
233
32
68
11
16
54
37
804
10
29
22
10
31
102
2.085
91
39
43
20
|
40
22
12
196
35
9
28
99
29
470
4
7
8
9
22
72
14
8
22
166
70
81
39
167
17
15
2
6
16
12
425
5
7
12
6
9
39
1.100
55
16
18
6
|
25
17
8
66
52
12
8
27
36
251
3
11
4
24
9
33
8
10
16
118
58
59
14
43
10
42
5
5
20
14
270
3
12
5
3
11
34
673
29
15
17
9
|
11
8
7
12
34
8
5
16
9
110
3
4
3
9
9
16
6
7
7
64
11
10
11
23
5
11
4
5
18
11
109
2
10
5
1
11
29
312
7
8
8
5
|
127
83
49
576
265
61
95
332
188
1.776
27
63
42
133
130
452
105
92
198
1.242
716
835
362
1.402
194
429
75
117
450
313
1.893
115
340
345
163
553
1.516
9.427
171 (?)
88
286
1.861
|
40
22
12
277
35
9
48
134
50
627
9
10
16
18
44
174
37
13
54
375
138
264
116
476
49
75
4
10
35
53
1.220
26
15
52
53
80
226
2.448
82
16
62
108
|
50
34
16
213
104
24
243
89
100
654
9
31
12
72
25
144
32
35
77
437
348
426
99
317
57
261
25
38
113
111
1.795
28
67
76
35
164
370
3.256
42
34
123
621
|
37
27
21
86
126
28
23
109
38
495
9
22
14
43
61
134
36
44
67
430
230
145
147
609
88
93
46
69
302
149
1.878
61
258
217
75
309
920
3.723
38
38
101
1.132
|
EK I — (BEŞİNCİ BOLÜM, s. 305)
MOSKOVA EYALETİNDEKİ KÜÇÜK KÖYLÜ SANAYİLERİNE İLİŞKİN İSTATİSTİKÎ BİRLEŞİK TABLO
DEVAM
Sanayi No
|
Toplam Üretim
(Ruble)
|
Ücretli İşçi Çalıştıran Kuruluşlar
|
Ücretli İşçi Sayısı
|
Toplam
|
Dereceler
|
Toplam
|
Dereceler
|
Toplam
|
Dereceler
|
I
|
II
|
III
|
I
|
II
|
III
|
I
|
II
|
III
|
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
|
30.100
13.500
11.550
96.800
40.860
16.000
27.330
67.350
54.400
357.890
29.890
78.911
19.700
25.700
37.400
224.800
9.167
40.450
50.250
516.268
441.700
233.000
291.490
357.000
70.300
129.808
77.570
56.400
127.650
229.000
2.013.918
69.300
102.530
201.400
54.800
149.900
577.930
3.466.006
46.670
?
?
1.399.000
|
9.500
2.900
3.000
48.650
4.100
2.025
13.130
19.170
11.900
114.375
2.450
6.942
7.000
3.100
7.400
81.500
3.261
7.500
12.150
131.303
44.500
62.300
87.740
119.500
16.200
12.636
800
3.800
8.950
39.500
395.926
7.300
4.130
24.400
16.900
22.100
74.830
716.434
13.750
69.000
|
10.500
5.300
4.300
33.850
16.250
5.900
8.000
18.180
30.090
132.370
6.040
34.135
6.600
13.900
5.100
71.800
2.821
14.750
19.200
174.346
219.200
122.400
82.990
79.000
18.600
55.890
28.450
18.600
32.500
81.500
739.130
15.000
22.400
44.000
9.900
43.100
134.400
1.180.246
16.470
435.000
|
10.100
5.300
4.250
14.300
20.510
8.075
6.200
30.000
12.410
111.145
21.400
37.834
6.100
8.700
24.900
71.500
3.085
18.200
18.900
210.619
178.000
48.300
120.760
158.500
35.500
61.282
48.320
34.000
86.200
108.000
878.862
47.000
76.000
133.000
28.000
84.700
368.700
1.569.326
16.450
895.000
|
4
7
1
16
—
—
5
32
34
99
8
6
1
28
13
60
—
4
22
142
86
94
41
105
26
68
9
13
45
32
519
7
23
15
10
31
86
846
?
14
34
20
|
–
—
—
—
—
—
—.
3
5
8
2
—
—
3
3
28
—
—
6
42
19
32
16
43
11
15
–
3
7
7
153
2
2
5
6
9
24
227
–
9
6
|
1
4
—
5
—
—
3
13
21
47
3
3
1
17
1
16
—
1
9
51
56
52
14
39
10
42
5
5
20
14
257
3
11
5
3
11
33
388
8
17
9
|
3
3
1
11
—
—
2
16
8
44
3
3
—
8
9
16
__
3
7
49
11
10
11
23
5
11
4
5
18
11
109
2
10
5
1
11
>29
231
6
8
5
|
7
10
2
48
—
—
9
84
42
202
13
16
2
32
43
149
—
9
70
334
428
343
217
835
135
277
69
94
372
220
2.990
58
284
302
134
518
1.296
4.822
9
30
191
1.817
|
–
—
—
—
—
—
—
3
6
9
2
—
—
3
3
33
—
—
7
48
22
47
47
92
19
45
—
3
9
21
305
3
2
31
35
66
137
499
–
20
96
|
1
4
—
7
—
—
4
20
23
59
6
8
2
17
2
29
—
2
24
90
204
188
68
186
36
165
23
32
83
74
1.059
12
44
66
26
150
298
1.506
8
89
601
|
6
6
2
41
—
—
5
61
13
134
5
8
—
12
38
87
—
7
39
196
202
108
102
557
80
67
46
59
280
125
1.626
43
238
205
73
302
861
2.817
22
82
1.120
|
EK I — (BEŞİNCİ BOLÜM, s. 305)
MOSKOVA EYALETİNDEKİ KÜÇÜK KÖYLÜ SANAYİLERİNE İLİŞKİN İSTATİSTİKÎ BİRLEŞİK TABLO
DEVAM
Sanayi No
|
Malsahibi Başına
Düşen Ortalama
|
Topraklarını Kiralanmış Emekle İşleyen
Köylülerin Yüzdesi
|
Toplam
|
Dereceler
|
Toplam
|
Dereceler
|
I
|
II
|
III
|
I
|
II
|
III
|
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
|
1.2
1,2
0,9
1,1
0,7
1,4
2,2
0,8
1,2
1,2
1,1
1,2
1,5
3,4
1,2
1,8
1,1
1,2
1,3
|
0,9
0,8
1
1,1
0,6
1,1
1,7
0,7
0,8
1,2
0,9
1
1,3
2,7
0.6
1
0,9
1,2
1
|
1,3
1,3
0,8
1,1
0,5
1,5
2,5
1,2
1.0
0,9
1,0
1,5
1,6
3,2
2
2,3
1,1
1,1
1.2
|
1,9
2,0
1
1,1
1,4
2,5
2,7
0,6
2,3
1,6
2,1
1,8
2,1
5,3
1,2
3
2,8
1.2
2
|
1
—
–
–
—
9,9
–
–
–
27,9
39
12
25
60
2,2
28
|
—
—
—
—
—
—
–
–
–
9.1
20
8
—
20
—
5,5
|
—
—
—
—
–
7,4
–
–
–
31,2
54
21
20
100
—
29,4
|
9
—
—
—
—
75
—
—
–
71,4
91
19
60
100
28
75
|
EK I — (BEŞİNCİ BOLÜM, s. 305)
MOSKOVA EYALETİNDEKİ KÜÇÜK KÖYLÜ SANAYİLERİNE İLİŞKİN İSTATİSTİKÎ BİRLEŞİK TABLO
DEVAM
Sanayi No
|
Derecelere Hangi
Kuruluşların Konduğu
|
I
|
II
|
III
|
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
|
1 işçi
1-2 işçi
1-2 işçi
1-3 fırın
50-150 post işleyen
60-200 post işleyen
2 işçi
Boyama ve kalafat çekme
1-3 işçi
2 3 işçi
1-2 işçi
2-3 isçi
1-3 işçi
1-5 işçi
2-4 işçi
1-2 kalbur kullanan
Herbiri 500 post işleyen
1-2 işçi
1-3 işçi
1-5 işçi
Örgü ağ yapan
1-3 işçi
5-11 işçi
7-10 işçi
Tornacılar
1 torna tezgahı
2-5 işçi
30 işçiye kadar
|
2 işçi
No 1’dekinin aynı
No 1’dekinin aynı
3-4 işçi
No 1’dekinin aynı
No 1’dekinin aynı
3 işçi
No 4’tekinin aynı
4-6 fırın
300-600 post işleyen
250-800 post işleyen
3 işçi
No 12’dekinin aynı
Dükkân eşyası yapımı
4-5 işçi
4 işçi
3-4 işçi
4-7 işçi
4-11 işçi
No 19’dakinin aynı
6-10 işçi
No 21’dekinin aynı
5-7 işçi
3 kalbur kullanan
Herbiri 50-10 bin post
6-9 işçi
4-9 işçi
6-9 işçi
Örgü ve dokuma ağ
4-8 işçi
12-19 işçi
11-13 işçi
No 31’dekinin aynı
Doğramacılar
2-3 torna tezgâhı
6-9 işçi
31-104 işçi
|
3 ve daha fazla işçi
5 ve daha fazla işçi
4-5 işçi
7-12 fırın
1.000 post işleyen
1.200-1.700 post işleyen
4-6 işçi
Mağaza eşyası yapımı
6 ve daha fazla işçi
5 ve daha fazla işçi
5 ve daha fazla işçi
8-12 işçi
12 ve daha fazla işçi
11 ve daha fazla işçi
13 ve daha fazla işçi
4 kalbur ve silindir
Herbiri 18-23-bin post
11-18 işçi
10 ve daha fazla işçi
10 ve daha fazla işçi
Aynı, daha büyük
9 ve daha fazla
20 ve daha fazla
13’ten fazla
Dökmeciler
4 ve daha fazla
10-16 işçi
20 ve daha fazla işçi
|
EK II. — (YEDİNCİ BÖLÜM, s. 398)
AVRUPA RUSYASI’NDAKİ FABRİKA SANAYİİNE AİT
İSTATİSTİKİ TABLO
Yıllar
|
Çeşitli
Zamanlarda Haklarında
Bilgi Bulunan İşlere Ait Veriler
|
34 İşe Ait Veriler
|
|
Fabrika
Sayısı
|
Toplam
Üretim
(Bin Rub.)
|
İşçi
Sayısı
|
Fabrika
Sayısı
|
Toplam
Üretim
(Bin Rub.)
|
İşçi
Sayısı
|
1863
1864
1865
1866
1867
1868
1869
1870
1871
1872
1873
1874
1875
1876
1877
1878
1879
1885
1886
1887
1888
1889
1890
1891
|
11.810
11.984
13.686
6.891
7.082
7.238
7.488
7.853
8.149
8.194
8.245
7.612
7.555
7.419
7.671
8.261
8.628
17.014
16.590
16.723
17.156
17.382
17.946
16.770
|
247.614
274.519
286.842
276.211
239.350
253.229
287.565
318.525
334.605
357.145
351.530
357.699
368.767
361.616
379.451
461.558
541.602
864.736
866.804
910.472
999.109
1.025.056
1.033.296
1.108.770
|
357.835
353.968
380.638
342.473
315.759
331.027
343.308
356.184
374.769
402.365
406.964
411.057
424.131
412.181
419.414
447.858
482.276
615.598
634.822
656.932
706.820
716.396
719.634
738.146
|
–
5.782
6.175
5.775
6.934
7.091
7.325
7.691
8.005
8.047
8.103
7.465
7.408
7.270
7.523
8.122
8.471
6.232
6.088
6.103
6.089
6.148
5.969
—
|
–
201.458
210.825
239.453
235.757
249.310
283.452
313.517
329.051
352.087
346.434
352.036
362.931
354.376
371.077
450.520
530.287
479.028
464.103
514.498
580.451
574.471
577.861
—
|
–
272.385
290.222
310.918
313.759
329.219
341.425
354.063
372.608
400.325
405.050
399.376
112.291
400.749
405.799
432.728
466.515
436.775
442.241
472.575
505.157
481.527
493.407
—
|
NOTLAR
1) Reform-sonrası dönemde, Avrupa Rusyası’ndaki fabrika sanayii hakkında. Rusya İmpara-torluğu İstatistikî Tarihi, St. Petersburg 1866, I. — Maliye Bakanlığına Ait Sonuçlar ve Malzemeler, 1866, n° 4, Nisan ve 1867, n° 6, Haziran. — Maliye Bakanlığı Yılllığı, c. I, VIII, X ve XII. — 1885-1891 için Ticaret ve Manüfaktür Bakanlığınca yayınlanmış olan, Rusya’daki Fabrika Sanayiine Ait Veriler Derlemesi gibi resmî yayınlarda bulabildiğimiz veriler bunlardır. Bütün bu veriler tek ve aynı kaynaktan, yani fabrika ve atelye sahiplerinin Maliye Bakanlığına verdiği raporlardan çıkarılmıştır. Bu verilerin önemi ve değeri üzerinde metinde ayrıntısıyla durulmuştur.
2) 1864-1879 ve 1885-1890 için haklarında veriler sunulan 34 iş şunlardır: pamuk iplikçiliği; pamuklu dokuma; keten iplikçiliği; pamuk bezi basma; kenevir eğirme ve ip yapımı; yün iplikçiliği; kumaş; yünlü dokuma; ipekli dokuma ve kurdele, brokar, sırma şerit; altın sırma; pelüş; örgü eşya; boyama; son işleri yapma; muşambacılık ve cilalama; kırtasiye; duvar kâğıdı; lastik; kimyevî ürünler ve boya; kozmetik; sirke; maden suyu; kibrit; mühür mumu ve vernik; deri, süet ve maroken; zamk; stearin; sabun ve donyağından mum; balmumu; cam, kristal ve ayna; porselen ve fayans; makine yapımı; demir-döküm; bakır ve bronz; tel, çivi ve bazı küçük madenî eşyalar.
EK III — (YEDİNCİ BÖLÜM, s. 396).
AVRUPA RUSYASI’NDAKİ BELLİBAŞLI FABRİKA SANAYİ MERKEZLERİ
|
|
|
1879
|
1890
|
|
Eyalet
|
Uyezd
c(ya da kent)
|
Yerleşme
|
Fabrika
Sayısı
|
Toplam
Üretim (Bin Ruble)
|
İşçi
Sayısı
|
Fabrika
Sayısı
|
Toplam
Üretim
(Bin Ruble)
|
İşçi
Sayısı
|
1897 Sayımına Göre Burada Oturanlar
|
Moskova
|
(Kent)
Moskova
Vereya
Bronnitsi
Klin
Kolomna
(Kent)
Dimitrov
(Kent)
Serpukov
(Kent)
Bogorodsk
|
Moskova
Donilov k.**
Çerkizovo k.
Izmaylovo k.
Balaşika ks.
Reutovo k.
Naro-Fominsk k.
Troitsk-Ramenskoye k.
Solneçnaya Gora k.
Nekrasina m.
Özeri k.
Sadki ks.
Bodrovo k.
Dimitrov ve çev.
Muromtsevo k.
Serpuyov ve çev.
Nefedova m.
Bogordsk ve yak.
Glukhovo k.
Pavlov yörekenti
Istomkino k.
Krestovozdvij k.
Zuyevo k.
|
618
3
1
—
2
1
1
3
1
1
1
4
3
1
2
1
21
—
16
15
1
4
10
|
95.403
2.502
53
—
3.060
1.050
2.900
2.690
3.573
60
1.300
214
1.775
4.558
3.600
1.774
18.537
—
3.870
2.623
2.006
740
3.216
|
61.931
1.837
125
—
1.281
905
2.235
1.955
2.893
304
538
1.163
1.865
2.556
3.462
2.371
9.780
—
9.548
2.751
1.426
935
2.059
|
800
6
12
1
1
1
1
3
1
2
1
5
1
1
3
1
23
1
16
13
1
5
9
|
114.788
10.370
449
1.604
620
.3.045
2.180
2.445
4.773
1.384
‘3.212
4.950
1.598
4.608
4.167
2.076
11.265
2.735
8.880
1.760
2.007
1.415
5.876
|
67.213
3.910
322
1.104
1.076
2.687
2.134
1.133
5.098
1.073
2.794
5.574
1.850
3.396
3.565
1.816
5.885
2.000
10.405
2.071
1.651
1.670
2.054
|
1.035.664
3.958
?
3.416
3.151
?
3.256
9
6.865
?
?
11.166
?
5.116
—
?
?
?
9.309
9.991
2.085
?
9.908
|
Moskova kenti hariç eyalet toplamı
|
92
|
60.101
|
49.989
|
108
|
81.419
|
63.268
|
—
|
Not. — “Eyalet” toplamları, eyaletteki sıralanan merkezlere ait toplamlar demektir.
İkinci Baskıya Not. — Karşılaştırma amacıyla, oturanların sayısına ilişkin 1897 rakamlarını da ekliyoruz. Ne yazık ki, Merkezî İstatistik Komitesi yayını, 2.000 ve Daha Çok Kişinin Oturduğu üyezdlerdeki Kentler ve Yerleşme Merkezleri adlı yapıt, ayrıntılı veriler sunmamaktadır.
* k = köy; ks = kasaba; m = mezra; ist = istasyon; çev = çevre; yak = yakınlar; y = yerleşme.
-ç.
Eyalet
|
Uzeyd
(ya da kent)
|
Yerleşme
|
1879
|
1890
|
1897
Sayımına Göre Burada Oturanlar
|
Fabrika
Sayısı
|
Toplam
Üretim
(Bin Ruble)
|
İşçi Sayısı
|
Fabrika
Sayısı
|
Toplam
Üretim
(Bin Ruble)
|
İşçi Sayısı
|
Tver
|
(Kent)
(Kent)
Vişni-Voloçek
Korçev
Kent
|
Tver ve çev.
Vişni-Voloçek ve çev.
Zavarovo k.
Kuznetsovo k.
Rjev
|
23
1
1
1
15
|
6.440
1.780
1.130
400
1.894
|
8.404
1.221
2.003
861
3.533
|
26
2
1
1
6
|
8.720
3.584
1.020
500
411
|
6.875
2.393
2.186
1.220
765
|
53.477
16.722
?
2.503
21.397
|
Eyalet [Tver] toplamı
|
41
|
11.644
|
16.022
|
36
|
14.235
|
13.439
|
–
|
Ryazan
Nijni-Novg.
|
(Kent)
(Kent)
Gorbatov
Balakna
|
Yegoryevsk
Arzamas
Bogorodskoye k.
Pavlovo k.
Vorsma k.
Sormovo k.
|
20
24
41
21
3
1
|
4.126
394
315
235
116
2.890
|
3.532
380
219
272
303
1.911
|
15
18
58
26
4
1
|
5.598
255
547
240
181
1.500
|
5.697
366
392
589
894
1.000
|
19.241
10.591
12.342
12.431
4.674
2.963
|
Eyalet [Nijni-Novgorod] toplamı
|
90
|
3.950
|
3.085
|
107
|
2.723
|
3.241
|
–
|
Grodno
Kazan
Tambov
Çernigov
Smolensk
Kaluga
Orel
Tula
|
(Kent)
Beastok
(Kent)
Tambov
Suraj
Dukov-Şçina
Jizdra
Medin
Bryansk
(Kent)
|
Belostok
Suprasi k.
Kazan
Rasskazovo k.
Klintsi
Yartsevo k.
Lyudinovo k.
Troytskoye ve Kondrovo k.
Bejetskaya ist.
Sergievo-Raditsk k.
Tula
|
59
7
66
19
15
1
1
1
1
1
95
|
2.122
938
8.083
1.067
1.892
2.731
2.488
1.047
6.970
1.000
3.671
|
1.619
854
3.967
2.128
2.456
2.523
3.118
1.019
3.265
1.012
3.661
|
98
5
78
13
27
1
1
1
1
1
248
|
2.734
447
7.663
940
1.548
4.000
- 529
1.330
8.485
257
8.648
|
3.072
585
4.787
2.058
1.836
3.106
1.050
1.285
4.500
400
6.418
|
63.927
2.459
131.508
8.283
12.166
5.761
7.784
?
19.054
2.808
111.048
|
Vladimir
|
Pokrov
(Kent)
Suya
(Kent)
Melenki
(Kent)
Vyazniki
Aleksandrov
(Kent)
(Kent)
Kovrov
Vladimir
(Kent)
(Kent)
|
Nikolskoye ks.
(yak.Orekhovo ist.)
Dulevo k.
Likina m.
Kirjac ks.
Suya
İnavono-Veznesensk ks.
Teykovo k.
Kokma k.
Melenki
Gus k.
Viyazniki ve yak.
Yartsevo m.
Yuja k.
Strunino k.
Pereyaslavi
Kovrov ve çev.
Gorki k.
Kolobovo v.
Sobino k.
Stavrovo k.
Murom
Yuryev-Polski
|
2
1
1
11
38
49
4
9
16
2
8
1
1
2
8
4
1
1
1
3
26
12
|
7.316
425
317
1.025
5.161
20.867
5.913
3.232
1.597
2.284
2.879
–
5.530
3.522
2.671
1.760
1.350
676
2.200
1.834
1.406
1.062
|
10.946
1.100
389
1.437
4.879 *
9.943
3.524 *
2.413
2.769
3.438
3.017
–
4.248
1.688
2.154
1.723
838
575
1.819
1.335
1.407*
1.138*
|
3
1
2
9
32
52
4
6
15
2
6
1
1
1
6
5
1
2
1
2
27
7
|
22.160
600
1.184
628
6.857
26.403
4.642
2.769
2.509
3.748
3.012
2.390
5.000
4.950
2.703
1.940
1.632
895
—
567
943
1.183
|
26.852
1.400
1.155
825
5.473
15.387
3.581
1.666 *
2.498
5.241
3.331
1.961
3.879
2.771
2.157
2.062
1.332
885
2.000
871
1.274*
1.126*
|
25.233
7.219
3.412
7
?
4.799
53.949
5.780
3.337
8.904
12.007
7.398
3.378
?
8.662
14.570
?
?
5.486
?
12.589
5.637
|
Eyalet [Vladimir] toplam
|
201
|
73.027
|
60.780
|
186
|
96.715
|
87.727
|
–
|
* Tarımsal dışarı işlerde çalışan işçiler, fabrika işçisine dahil edilmemiştir.
|
St. Petersburg
|
(Kent)
(Yörekent)
(Kent)
TsarskoyeSelo
|
St. Petersburg
St. Petersburg’un
Narva ve çev.**
Kolpino y.
|
538
84
7
1
|
117.500
40.085
12.361
3.148
|
48.888
24.943
6.484
1.872
|
490
51
6
1
|
126.645
35.927
15.288
2.906<
|
51.760
18.939
7.556
1.930<
|
1.267.023
16.577
12.241
|
Eyalet [St. Petersburg] toplamı
|
630
|
173.094
|
82.187
|
548
|
180.766
|
80.195
|
–
|
Kiev
Kostroma
|
(Kent)
Çerkassk
(Kent)
(Kent)
Kineşma
(Kent)
Nerekta
(Kent)
|
Kiev
Smela ks.
Kostroma
Kineşma ve çev.
Tezino k.
Bonyaşki k.
Navoloki k.
Vicuga k.
N. Golcika k.
Nerekta
Kiselyovo k.
Yakovlevskoye k.
Pistsovo k.
Florovka k.
Yuryevets k.
Rodniki k.
|
76
9
32
4
3
3
—
1
4
1
2
5
4
1
2
4
|
3.279
4.070
3.899
421
768
1.865
—
940
389
883
1.189
1.041
1.634
1.700
383
1.154
|
1.858
1.434
5.181
157
950
2.365
—.
800
265
1.204
1.196
1.095*
417
1.300
569
776
|
125
8
24
9
3
3
1
2
4
—
3
5
5
1
1
3
|
16.186
4.715
5.220
1.737
1.866
1.331
1.314
684
260
—
2.855
1.378
923
1.750
750
2.188
|
5.901
1.238
4.907
1.748
2.420
1.495
1.305
1.138
686*
—
2.368
2.177*
1.773
1.530
830
2.792
|
247.432
15.187
41.268
7.564
?
3.158
?
?
?
3.002
?
?
2.668
?
4.778
3.225
|
Eyalet [Kostroma] toplamı
|
66
|
16.266
|
16.275
|
64
|
22.256
|
25.169
|
—
|
** Estonya eyaletini (Krenholm tekstil fabrikası) içermektedir.
|
Liflandiya
Yaroslavl
|
(Kent)
(Kent)
Yaroslavl
|
Riga
Yaroslavl ve çev.
Norski
Velikoselskoye volostu
|
151
49
1
1
|
19.094
5.245
2.500
910
|
11.962
4.206
2.304
956
|
226
47
2
6
|
26.568
12.996
1.980
2.169
|
16.306
9.779
1.639
2.992
|
256.197
70.610
2.134
4.534
|
Eyalet [Yaroslavl] toplamı
|
51
|
8.655
|
7.466
|
55
|
17.145
|
14.410
|
—
|
Harkov
Saratov
|
(Kent)
(Kent)
(Kent)
Tsaritsin
|
Harkov
Saratov
Tsaritsin
Dubovka y.
|
102
103
25
21
|
4.225
4.495
272
157
|
2.171
1.983
218
110
|
122
89
57
26
|
5.494
7.447
1.086
221
|
3.406
2.224
751
270
|
174.846
137.109
55.967
16.255
|
Eyalet [Saratov] toplamı
|
149
|
4.924
|
2.311
|
172
|
8.754
|
3.245
|
—
|
Samara
Kerson
Don
Ekaterinoslav
|
(Kent)
(Kent)
(Kent)
(Kent)
(Kent)
(Kent)
Bakhmut
Ekaterinoslav
|
Samara
Odessa
Nakiçevan
Novaçerkassk
Don-Rostovu
Ekaterinoslov
Yuzovka ks.
Kamenskoye k.
|
(?)1
159
34
15
26
33
1
–
|
18
13.750
873
278
4.898 1.003 2.000
–
|
10
3.763
732
128
2.750
469
1.300
–
|
48
306
45
28
92
63
3
1
|
4.560
29.407
3.472
965
13.605
4.841
8.988
7.200
|
1.377
8.634
3.098
467
5.756
3.628
6.332
2.400
|
91.672
405.041
29.312
52.005
119.886
121.216
28.076
16.878
|
İki eyalet [Don ve Ekaterinoslav] toplamı
Sıralanan 103 merkez toplamı
|
109
2.831
|
9.052 536.687
|
5.379 355.777
|
232
3.638
|
39.071
706.981
|
21.681
451.244
|
—
—
|
Dipnotlar
Uebersichten der Weltwirtschaft [“Dünya İktisadı Üzerine İncele-meler”], loc. cit., 1904’te Avrupa Rusyası’ındaki uzunluk 54.878 kilometre (Polonya Krallığı,’ Kafkasya ve Finlandiya dahil), Asya Rusyası’ndaki ise 8.351 kilometre idi. (2. Baskıya not.)
V. Mihailovski, Rus Demiryolu Sisteminin Gelişmesi, Özgür İkti-sat Birliği Kayıtlarında, 1898, n° 2.
Askerî İstatistikî Özet, 511. – Bay N. –on, Denemeler, Üretici Güç-ler’in eki, XVII, s. 67. – Vestnik Finansov, 1898, n° 43. – 1905, Rusya Yıllığı, St. Petersburg 1906.
Askeri İstatistikî Özet, 445. – Üretici Güçler. XVII, 42. – Vestnik Finansov, 1898, n° 44.
Askerî İstatistikî Özet, 758 ve Maliye Bakanlığı Yıllığı, 1, 363. – Üretici Güçler, XVII, 30.
Üretici Güçler, “Rusya’nın Dış Ticareti”, s. 56 ve devamı.
İbid., s. 17. 1904 Rusya Yıllığı. St. Petersburg 1905.
Rusya Sonuçları, 1890, CIX.
Rusya Sonuçları. 1896, Tablo CXXVII.
İbid.
Vestnik Finansov, 1898, n° 26.
1863 rakamları, İstatistikî Tarih (I, 1866) ve Askerî İstatistikî Özet’ten alınmıştır. Orenburg ve Ufa eyaletlerindeki kentli nüfusa ait rakamlar, kent tablolarına göre düzeltilmiştir. Bunun için, toplam kentli nüfus rakamımız Askerî İstatistikî Özet’te verildiği gibi 6.087.100 değil, 6.105.100’dür. - 1885 verileri, 1884-85 Rusya Sonuçları’ndan alınmıştır. – 1897 rakamları, 28 Ocak 1897 sayım sonuçlarına ait rakamlardır. (Rusya imparatorluğu, Birinci Genel Nüfus Sayımı, 1897, Merkezî İstatistik Komitesi, St. Petersburg 1897 ve 1898, Kısım 1 ve 2.) 1897 sayımına göre sürekli kent nüfusu, 11.830.500 idi, yani %12,55. Biz, kentlerdeki mevcut nüfusu ele aldık. – Şunu belirtelim ki, 1863 1885 ve 1897 rakamlarının kesinlikle düzenli ve karşılaştırılabilir olduğunu söyleyemeyiz. Bu nedenle, karşılaştırmamızı, en genel oranlarla sınırlıyor ve büyük kentlere ait verileri ayrı ayrı sunuyoruz.
“Tarımsal nitelik taşıyan kentsel yerleşme merkezlerinin sayısı son derece küçüktür ve buralarda oturanların sayısı da, toplam kent sakinleriyle karşılaştırıldığında çok önemsizdir.” (Bay Grigoryev, Hasatların ve Tahıl Fiyatlarının Etkisinde, c. II, s. 126.)
Novoye Slovo, Haziran 1897, s. 113.
Bay Grigoryev’in verdiği tabloya göre (loc. cit., 140) 1885’te, tüm kentlerin %85,6’sı 20.000’den az nüfusa sahipti; bütün kent sakinlerinin %38’i buralarda yaşıyordu; kentlerin %12,4’ü (660’ın 82’si) 2.000’den az nüfusa sahipti ve bütün kent sakinlerinin ancak %1,1’i (9.962.000 kişiden 110.000’i) buralarda yaşıyordu.
Metropol eyaletlerle, ele aldığımız tarımsal olmayan eyaletleri birleştirmekte linkli olduğumuz, metropol kentlerdeki nüfusun, esas olarak bu eyaletlerden gelen göçmenlerle çoğalması gerçeğiyle doğrulanmaktadır. 15 Aralık 1890 Petersburg sayımına göre, bu kentte, köylü ve kasabalı tabakasından 726.000 kişi bulunmaktaydı, bunların 544.000’i (yani dörtte-üçü) 1 nolu alanı oluşturduğumuz 11 eyaletten gelen köylü ve kasabalı tabakasına mensuptur.
loc. cit., s. 109. “Bu hareketin, modern Batı Avrupa tarihinde bir benzeri yoktur.” (110-111.)
Bkz: yukarda, Yedinci Bölüm, VIII. Kesim, ve Yedinci Bölüm, III. Eki.
Bir zamanlar Korsak’ın dikkatleri çektiği bu durumun önemine ilişkin olarak, Bay Volgin’in haklı sözlerini karşılaştırınız (
loc. cit., s. 215-216).
Rusya’da, çok büyük nüfus merkezleri oluşturan köylerin ne kadar çok olduğu, (eskimiş olmalarına karşın) aşağıdaki Askerî İstatistikî Özet’ten alınan verilerden anlaşılabilir: Avrupa Rusyası’nın 25 eyaletinde, 60’larda, her biri 2.000’in üstünde nüfusa sahip toplam 1.334 köy bulunuyordu. Bunlardan, 108’i 5.000-10.000 arası, 6’sı 10.000-15.000, 1’i 15.000-20.000 ve 1’i de 20.000’in üstünde bir nüfusa sahipti (s. 169). Yalnızca Rusya’da değil, bütün ülkelerde, kapitalizmin gelişmesi, resmen kent olarak sınıflandırılmayan, yeni sanayi merkezlerinin doğuşuna yol açtı. “Kentle kır arasındaki farklar silinir; büyümekte olan kentlerin yakınlarında, bu durumun nedeni sınaî işletmelerin ve işçi evlerinin yörekentlere ve kentlerin eteklerine nakledilmesidir; zayıflamakta olan küçük kentlerin yakınlarında ise, bu durumun nedeni, bu kentlerin çevre köylerle birleşmesi ve ayrıca da büyük sınaî köylerin gelişmesidir. ... Meskûn kent ve kır alanları arasındaki farklar sayısız geçiş oluşumları yüzünden ortadan kalkmaktadır. İstatistikçiler çok önceleri bunun farkına varmışlardır, ve kentin tarihî-hukukî tanımı yerine nüfus merkezlerini, yalnızca, orada oturan kişi sayısına göre ayırdeden istatistikî kavramı benimsemişdir.” (Bücher, Die Entstehung der Volkswirtschaft, Tübingen, 1893, s. 296-297 ve 303-304.) Rus istatistikleri bu bakımdan da Avrupa istatistiklerinin çok gerisindedir. Almanya ve Fransa’da (
Devlet Adamının Yıllığı, s. 536, 474) 2.000’in üstünde nüfusa sahip merkezler, İngiltere’de ise, “kent tipi sağlık bölgeleri”, yani fabrika bölgeleri vb. de kent başlığı altında toplanmıştır. Demek ki, “kent” nüfusuna ilişkin Rus verileri, Avrupa verileriyle hiç bir biçimde karşılaştırılamaz.
Bay N. –on, Rusya’da, nüfusun sanayileşmesi sürecinin hiç farkına varmamıştır! Bay V. V. ise, bunu görmüş ve göçün büyümesinin, nüfusun tarımdan ayrılmasını ifade ettiğini kabul etmiştir (
Kapitalizmin Kaderi, 149); ama, bu süreci, “kapitalizmin kaderi” hakkındaki görüşlerinin içine katmamış,’”bütün bunları çok doğal” (Kapitalist toplum için mi? Bay V. V., bu olgu olmadan kapitalizmi düşünebilir mi?) “ve adeta istenen şeyler sayan insanlar bulunduğu konusunda yakınmalarla durumu örtbas etmeye çalışmıştır, (
ibid.)
Bu durum, hem de “adeta”sız, istenen bir durumdur Bay V. V.!
1880 ve 1885’te Moskova eyaletinde, Köylü Nüfusa Verilen İka-metgâh İzinleri. – 1897, Tver Eyaleti İstatistik Yıllığı. – Jıbankov, Smolensk Eyaletindeki Göçmen İşçi Çalıştıran Sanayiler, Smolensk 1896. – Aynı yazarın, Göçmen İşçi Çalıştıran Sanayilerin Etkisi, vb., Kostroma 1887. – Pskov Eyaletindeki Köylü Nüfusa Ait Sanayiler, Pskov 1898. – Moskova eyaletine ait yüzdelerdeki yanlışlar düzeltilememiştir, çünkü hiç bir kesin rakam yoktur. – Kostroma eyaleti için yalnızca uyezd rakamları, onlar da yalnızca yüzde olarak mevcuttur. Bu yüzden, uyezd rakamlarının ortalamasını almak zorunda kaldık. Bu nedenle de Kostroma eyaletine ait verileri ayrı olarak sunuyoruz. Yoroslavl eyaletine ilişkin olarak, göçmen sanayicilerden %68,7’sinin bütün yıl, %12,6’sınm sonbahar ve kışın, %18,7’sinin ise ilkbahar ve yazın evlerinden ayrı oldukları hesaplanmıştır. Yaroslavl eyaletine ait verilerin (
Yaroslavl Eyaleti İncelemesi, c. II, Yaroslavl 1896), önceki verilerle karşılaştırılamayacağını belirtmeliyiz; çünkü bunlar, pasaport verilerine değil, papazların ifadelerine vb. dayandırılmışlardır.
Örneğin, bilinmektedir ki, St. Petersburg yörekentlerinde, yazın nüfus büyük ölçüde artar.
1896 Kaluga Eyaleti İstatistikî İncelemesi, Kaluga 1897, s. 18, Bölüm II.
“Göçmen işçi çalıştıran sanayiler ... kentlerdeki kesintisiz büyümeyi gözlerden saklayan bir biçimdir. ... Ortak toprak tasarrufu ve Rusya’nın malî ve idarî yaşamındaki çeşitli özellikler, köylünün, Batıdaki gibi kolayca kente yerleşmesine olanak vermez. ... Yasal zorunluluklar, onun (göçmen işçinin) köyle bağını devam ettirir, ama aslında o, işiyle alışkanlıkları ve zevkleriyle, tamamen kentlileşmiştir ve köyüyle olan bağını çoğu kez bir dert saymaktadır.” (
Russkaya Mysl, 1896, n° 11, s. 227.) Bunlar çok doğrudur, ama bir gazeteci için yeterli değildir. Yazar, neden kesinlikle tam bir hareket özgürlüğünden, köylünün köy topluluğunu terketme özgürlüğünden yana olduğunu açıklamamaktadır? Bizim liberaller hâlâ narodniklerden korkuyorlar, oysa korkmaları için bir neden yok.
Ve işte, kıyaslamak için, bir narodnizm sempatizanının, Bay Jıbankov’un görüşlerini sunuyoruz: “Kentlere göç başkentlerdeki ve büyük kentlerdeki hızlı büyümeye ve kentli ve topraksız proletaryanın çoğalmasına karşı, adeta bir paratonerdir [aynen böyle!]. Gerek sağlık açısından, gerekse toplumsal ve iktisadî açıdan, göçmen işçi çalıştıran sanayilerin bu etkisi yararlı sayılmalıdır: halk yığınları göçmen işçilere bir güvenlik sağlayan” (kurtulmak için para ödedikleri bir “güvenlik”!) “topraktan tümüyle ayrılmadıkları sürece, bu işçiler, kapitalist üretimin gözü kapalı aletleri haline gelmezler ve tarımsal-sınaî komünler Örgütleme umudu sürer.” (
Yuradiçeski Vestnik, 1890, n° 9, s. 145.) Küçük-burjuva umutların korunması gerçekten de yararlı değil mi? “
Gözü kapalı aletler”e gelince, Avrupa deneyi ve Rusya’da görülen tüm gerçekler göstermiştir ki, bu tanım, toprakla ve ataerkil ilişkilerle bağlarını sürdüren işçiye bu bağları koparan işçiden çok daha fazla uymaktadır. Bizzat Bay Jıbankov tarafından verilen rakamlar ve gerçekler göstermektedir ki, göçmen “Petersburglu” “kimselerin ayak basmadığı” bir uyezdde oturan yerleşik Kostromalıya göre, daha okuryazar, kültürlü ve gelişmiştir.
L. Vesin, “Göçmen işçi Çalıştıran Sanayilerin Önemi” vb., Dyelo [“İş”] 1866. n° 7 ve 1887, n° 2.
1897-1898 Yıllarında Dolaylı Vergi Ödeyen İşlere Ait İstatistikler, St. Petersburg 1900. Dolaylı Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından yayınlanmıştır.
Eyaletler: Moskova (1885, eski veriler), Tver (1896), Kostroma (1892), Smolensk (1895), Kaluga (1895), Pskov (1896). Kaynaklar yukarda gösterilmiştir. Veriler, kadın-erkek tüm ayrılış izinlerine aittir.
M. Uvarov, “Göçmen İşçi Çalıştıran Sanayiin Rusya’nın Sağlık Koşullarına Etkisi”, Vestnik Obşçestvennoy Gigieni, Sudebnoy i Prakti-ceskoy Meditsnii |”Kamu Sağlığı ve Adlî ve Pratik Tıp Dergisi”], Temmuz 1896. M. Uvarov 20 eyaletin 126 uyezdine ilişkin verileri derlemiştir.
Karş: yukarda, s. 211, dipnot.
Rusya’da İşçi Sınıfının Durumu, St. Petersburg 1869, s. 400 ve devamı.
Pasaport gelirine ait veriler, 1884-85 ve 1896, Rusya Sonuçlan’n-dan alınmıştır. 1885’te Avrupa Rusyası’ndaki pasaport geliri, her 1.000 kişi başına 37 ruble tutamdaydı; 11 tarımsal olmayan eyalette, bu rakam her 1.000 kişi başına 86 ruble idi.
Tablodaki son iki sütun tarafımızdan eklenmiştir. Grup I: aşağıdaki eyaletleri içerir: Arçengel, Vladimir, Vologda, Vyatka, Kaluga, Kostroma, Moskova, Novgorod, Perm, St. Petersburg, Tver, Yaroslavl; grup II: Kazan, Nijni-Novgorod, Ryazan, Tula, Smolensk; Grup III: Besarabya, Völhinya. Voronej, Ekaterinoslav, Don, Kiev, Kursk, Orenburg, Orel, Penza, Podolsk, Poltava, Şamara, Saratov, Simbirsk, Taurida, Tambov, Ufa, Harkov, Kerson, Çernigov. – Bu sınıflandırmanın bazı yanlışlıkları içerdiğini, tarımsal işler için göçün oranını abarttığını da belirtmeliyiz. Smolensk, Nijni-Novgorod ve Tula eyaletleri I gruba dahil edilmeliydi. (Bkz: Nijni-Novgorod Eyaletinin Tarımsal İncelemesi 1896, Bölm XI; – 1895 Tula Eyaleti Elkitabı, Bölüm VI, s. 10: evlerinden uzakta çalışmak için ayrılan kişilerin sayısı 188.000 olarak verilmiştir – Oysa Bay Korolenko yalnızca 50.000 fazla işçi olduğunu hesaplamıştı! – 107.000 göçmeni kara-topraklar dışındaki 6 kuzey uyezdi sağlamaktadır.) Kursk eyaletinin II. gruba dahil edilmesi gerekirdi (S. Korolenko, loc. cit.; 7 uyezdden, çoğunluk elsanatı için ayrılır, geri kalan 8 uyezdden, herkes tarımsal sanayiler için ayrılır). Ne yazık ki, Bay Vesin, çıkartılan ayrılık izinlerinin eyaletlere göre sayısını vermiyor.
Bu arada şunu da belirtelim, bu verileri inceleyen yazar (
loc. cit., Bölüm V, s. 639) 1898’de çıkartılan pasaport sayısındaki azalmayı kötü mahsul ve tarımda makinenin yaygın olarak kullanılması sonucunda, yaz işçilerinin güney eyaletlere göçündeki düşüşe bağlıyor. Bu açıklamanın hiç bir değeri yoktur, çünkü çıkarılan ikamet izinlerinin sayısı, en az III. grupta ve en çok da I. grupta düşmüştür. 1897 ve 1898’deki kayıt yöntemleri karşılaştırılabilir nitelikte midir? (
2. baskıya not)
Jıbankov, Göçmen İşçi Çalıştıran Sanayilerin Etkisi, vb., s. 36 ve devamı, göç olan Kostroma eyaleti uyezdlerinde, okuryazar erkeklerin yüzdesi %55,9’dur; fabrika uyezdlerinde %34,9; yerleşik (orman) uyezdlerinde, %25,8’dir, okur-yazar kadınların oranı %3,5, %2,0 ve %1,3; okula giden çocukların oranı: 961,44 %1,43 ve %1,07’dir. Göç olan uyezdlerdeki çocuklar, St. Petersburg’da da okula giderler.
“Okuryazar Petersburglular, tıbbî tedaviye karşı kesinlikle daha olumlu ve daha akıllıca bir tutum takınırlar” (
İbid., 34), öyle ki, bulaşıcı hastalıklar, onlar için, “
az kültürlü”
volostlarda olduğundan daha az tehlikelidir (İtalikler yazara aittir).
“Göç olan uyezdler, yaşamlarının düzeni bakımından tarımsal ve orman içi yerlerden çok daha üstündürler. ... Petersburgluların giysileri çok daha temiz, şık ve çok daha sıhhidir. ... Çocuklara daha temiz bakılmakta ve bu nedenle de uyuz ve öteki cilt hastalıkları, onlar arasında pek sık görülmemektedir.” (
İbid., 39. Kars: Smolensk Eyaletindeki Göçmen İşçi Çalıştıran Sanayiler, ş. 8.) “Göç olan köyler, göç olmayan köylerden çok farklıdır: evler, giysiler, alışkanlıklar ve eğlenceler, insana köy yaşamından çok kent yaşamını ansıtır.” (
Smolensk Eyaletinde Göçmen İşçi Çalıştıran Sanayiler, s. 3.) Kostroma eyaletinin göç olan volostlarında, evlerin yarısında “kâğıt, mürekkep, kurşunkalem ve dolmakalem bulabilirsiniz”. (
Kadınların Ülkesi 67-63.)
Kadınların Ülkesi, 26-27, 15.
İbid., s. 27.
Örneğin, Kostroma köylüleri, başka nedenlerin yanısıra, “bedenî ceza” olasılığı yüzünden de, kasabalı olarak kaydolmak istemektedirler; bu ceza, “gösterişli Petersburgluya, kaba taşralı için olduğundan daha korkunç gelmektedir”. (
İbid., 58.)
İbid., 88.
Yurdiçeski Vestnik, 1890, n° 9, s. 142.
* Son, ama aynı derecede önemli. -ç.
Karş: Dördüncü Bölüm, IV. Kesim, s. 240-241.
1896 Kaluga Eyaleti İstatistik İncelemesi, Kesim II, s. 48.
İbid., Kesim I, s. 27.
İbid., s. 41.
İbid., s. 40. İtalikler yazara aittir.
Kadınların Ülkesi, 39 ve 8. “Bu [yeni gelen] gerçek köylüler, yaşadıkları zengin yaşamla, toprağı değil de evden uzakta çalışmayı esas geçim kaynağı sayan yerli nüfus üzerinde, onların aklını başına getiren bir etki yaratmayacak mıdır?” s. 40. Yazar üzgün üzgün şunları söylüyor: “Bu arada, bunun tersine ilişkin bir örnek de vermiş bulunuyoruz.” Örnek şudur, Vologdalılar toprak satın almışlardı ve “çok rahat” yaşıyorlardı. “Birine, hali-vakti yerinde olduğu halde, neden oğlunun St. Petersburg’a gitmesine izin verdiğini sordum; şu yanıtı verdi: ‘yoksul olmadığımız bir gerçek, ama burada yaşam çok cansıkıcı, benim oğlum da başkalarının gidişine bakarak eğitim görmek istedi; evde de en bilgilimiz oydu’.” (s. 25.) Zavallı narodnikler! Hali-vakti yerinde, toprak satın alan mujik çiftçi örneğinin bile, “eğitim görmek” isteğiyle, “geçimlerini sağlayan toprak parçalarını” bırakıp giden, gençlerin “aklını başına getirmemesi” gerçeği karşısında nasıl üzülmesinler!
Göçmen İşçi Çalıştıran Sanayilerin Etkisi, vb., 33, italikler yazara aittir.
Yurdiçeski Vestnik, 1890, n° 9, 138.
Russkaya Mysl (
Russki Vestnik değil, Russkaya Mysl),[162] 1887, n 9, s. 163.
İkamet İzinleri, vb., s. 7.
Russkoye Bogatstvo, 1896, n° 7, s. 18. Öyleyse “esas” gereksinmeler, verilmiş-toprakla, geri kalanlar ise, anlaşılan “yetenekli ve sağlıklı işçi kıtlığı çeken” “kırlarda” sağlanan “yerel işlerle” karşılanacaktır!
Birleşik İstatistikî Malzeme vb.’de (Bakanlar Kurulu Sekreter-liğince basılmıştır, 1894) verilen rakam 15.546.618’dir. Bu rakam şöyle bulunmuştur. Kentli nüfus, maddî değerlerin üretilmesine katılmayan nüfusa eşit olarak ele alınmıştır. Yetişkin erkek köylü nüfus %7 oranında azaltılmıştır (%4,5 askerlik görevinde, %2,5 sivil görevde).
Yukarda yalnızca kereste işçilerinin 2 milyon kadar tahmin edildiğini söylemiştik. Belirttiğimiz son iki iş grubunda çalışan işçilerin sayısı, toplam tarımsal olmayan göçmen işçi sayısından fazla olsa gerek, çünkü yapı işçilerinin bir tısını, vasıfsız emekçiler, özellikle kereste işçileri, göçmen değil, yerel işçilerdir. Ve gördük ki, tarımsal olmayan göçmen işçilerin sayısı 3 milyondan az değildir.
Görmüş olduğumuz gibi, fabrika sanayiinde, kadın ve çocuklar toplam işçi sayısının ¼’ünden biraz fazlasını oluştururlar. Maden, inşaat, kereste vb. sanayilerinde pek az kadın ve çocuk çalıştırılır, öte yandan da, kapitalist ev sanayiinde, kadın ve çocukların sayısı muhtemelen erkeklerden fazladır.
Yanlış anlamayı önlemek için, bu rakamların istatistiki açıdan doğru olduklarını iddia etmediğimizi kaydedelim. Yalnızca ücretli emek biçimlerindeki çeşitliliği ve bununla uğraşanların sayısını yaklaşık olarak göstermek istiyoruz.
* Karş: Lenin, Collected Works, c. 2, “İktisadî Romantizmin Bir Tanımlaması”. -ç.
Bay N. –on’un “bir avuç” işçiye dair iddiasını ve ayrıca Bay V. V.’nin, aşağıdaki gerçekten de klasik hesaplamasını hatırlayalım. (Teorik İktisat Üzerine Makaleler, s. 131.) Avrupa Rusyası’nın 50 eyaletinde, köylü tabakasına mensup 15.947.000 ‘ yetişkin erkek işçi bulunmaktadır; bunların 1.020.000’i (863.000 fabrika sanayiinde + 160.000 demiryolu işçisi) “sermaye tarafından birleştirilmiştir”; geri kalan “tarımsal nüfus”tur. “Manüfaktür sanayilerinin tam kapitalistleşmesi” ile, “kapitalist fabrika sanayi” iki kat fazla işçi çalıştıracaktır (%7,6 yerine %13,3, nüfusun geri kalan %86,7’si ise “toprakta kalacak ve yılın yarısında boş kalacaktır”). Besbelli ki, yorum yapmak, iktisat bilminin ve iktisadî istatistiğin bu şahane örneğinin yarattığı etkiyi bozmaktan başka bir işe yaramayacak.
Novoye Solovo, 1896, n° 6, s. 21.
Webb’in İngiltere’deki sendikalılarla sendikalı olmayanlar arasındaki ilişki için söylediklerinin aynısı, aşağı yukarı, geniş-çaplı makineli sanayideki ücretli işçilerle geri kalan ücretli işçiler arasındaki ilişki için de söylenebilir: “Sendikaların sayısı, toplam nüfusun yüzde 4’ü kadardır. ... sendikalılar yetişkin erkek kol işçisi sınıfının yüzde 20 kadarını oluştururlar.” Ama “Die Gewerkschaftler ... zählen ... in der Regel die Elite des Gewerbs in ihren Reihen, Der moralische und geistige Einfluss, den sie auf die Masse ihrer Berufsgenossen ausüben, steht deshalb ausser jedem Verhaltniss zu ihrer numerischen Starke” (S. & B. Webb; Die Geschichte des britishen Trade Unionismus, Stuttgart, Dietz 1895, s. 363, 365, 381.) [“Sendikalılar ... bir genel kural olarak her işteki seçme adamları kapsarlar. Bu yüzden sınıflarının geri kalan kısmı üzerine yaptıkları manevî ve zihnî etki sayılarıyla kıyaslanamayacak bir yüksekliktedir.” (S. ve B. Webb; Sendikacılığın Tarihi, Londra 1902, s. 409, 411, 430). -ç.]
“Çiftçilerden elde edilen malzemeye dayanan tarımsal ve istatistik! bilgi, c. V. Avrupa Rusyası’ndaki tarım ve sanayi hakkında bir istatistik! ve iktisadî incelemeye göre, özel toprak sahiplerine ait çiftliklerde Kiralanmış Emek ve işçi hareketi.” S. A. Korolenko tarafından derlenmiştir. Tarımsal ve Kırsal Sanayiler Bakanlığınca yayınlanmıştır, St. Petersburg 1892.
İncelenen konuya yeni hiç bir şey katmayan verilerle, açıklamamızı karmaşık hale getirmemek için öteki eyaletler dahil edilmemiştir; üstelik, öteki eyaletler, ya esas yığınsal işçi hareketlerinden etkilenmemekte (Urallar Kuzey) ya da kendilerine özgü, etnografik, idarî ve hukukî özelliklere sahip bulunmaktadırlar (Baltık eyaletleri, Yahudi Yerleşme Sınırı içindeki eyaletler Beyaz I Rus eyaletleri vb.). Veriler, yukarda adı geçen yayından alınmıştır. Ücret rakamları, ilgili gruplardaki eyalet ortalamalarıdır; gündelikçinin yaz ücreti üç mevsimin ortalamasıdır: ekim, biçim ve urunu kaldırma Alanlar (1-6) şu eyaletleri kapsar: (1) Taurida, Besarabya ve Don; (2) Kerson, Ekaterinoslav, Şamara, Saratov, Orenburg; (3) Simbirsk, Voronej Harkov; (4) Kazan, Penza, Tambov, Ryazan, Tula, Orel, Kursk; (5) Pskov, Novgorod, Kaluga, Kostroma, Tver, Nijni-Novgorod; (6) St. Petersburg, Moskova, Yaroslavl, Vladimir.
Demek ki, köylüler, yığınlar halinde, ataerkil iktisat ilişkilerinin en egemen olduğu, emek-hizmetinin ve ilkel sanayi biçimlerinin en büyük ölçüde korunduğu yerlerden, “geçmişi ayakta tutan direklerin” tamamen çürüdüğü yerlere kaçmaktadırlar. “Halk üretimi”nden kaçmakta ve peşlerinden gelen “toplumun” koro halinde bağırmalarına aldırış etmemektedirler. Bu koro içinde iki ses açıkça ayırdedilebiliyor: “Çok az bağlılıkları var!” Kara-Yüzlerden Sobakeviç’in tehditkâr bağırtısıdır bu.[163] “Verilmiş-toprakları yetersiz!”, bu da kadet Manilov’un kibarca düzeltmesidir.
Teorik iktisat bu basit gerçeği çok Önceden saptamış bulunuyor. Tarımda kapitalizmin gelişmesine, “sınaî sermaye için içpazar” yaratan bir süreç olarak doğrudan doğruya değinen Marx’tan sözetmeksizin (Das Kapital, I2, s. 776, Bölüm 24, Kesim 5),[164] Adam Smith’e değinelim. Smith, Wealth of Nations adlı yapıtının, I. Kitap, XI. Bölüm ve III. Kitap, IV. Bölümünde, kapitalist tarımın gelişmesindeki en tipik özellikleri belirtmiş ve bu süreç ile kentlerin büyümesi ve sanayiin gelişmesi süreci arasındaki paralelliği kaydetmiştir.
“... Salt onlar sayesinde, bu halk üretimi biçimleri sayesinde ve onlara dayanarak, Güney Rusya’nın tümü kolonileşmiş ve yerleşik hale gelmiştir.” (Bay N. –on, Denemeler, 284.) “Halk üretimi biçimleri” terimi ne şahane bir genişliğe ve kapsama sahip! İstediğiniz her şeyi kapsıyor: ataerkil köylü tarımı, emek-hizmeti, ilkel elsanatları, küçük meta üretimi ve yukarda Taunda ve Şamara eyaletlerine ilişkin verilerde gördüğümüz (İkinci Bölüm) köy topluluğu içindeki o tipik kapitalist ilişkiler vb., vb..
Karş: Bay P. Semyonov’un, Vestnik Finansov, 1897, n° 21’deki makalesi ve V. Mihaliovski’nin Novoye Slovo, Haziran 1897’deki makalesi.
Bkz: Elsanatı Sanayii Üzerine Raporlar ve Araştırmalar’ın II. cildinde, K. Hatisov’un makalesi, ve Elsanatı Komisyonuna Ait İşlemler’in V. cildinde P. Ostryakov’un makalesi.
Metinde belirtilen durumun bir başka yönü daha vardır. Eski, çoktandır yerleşilmiş olan arazilerde kapitalizmin derinliğine gelişmesi, uç bölgelerin kolonileştirilmesi yüzünden gecikmektedir. Kapitalizmin yapısında olan ve onun tarafından üretilen çelişkilerin çözümü, kapitalizmin kolayca, genişlemesine gelişebilmesi yüzünden geçici olarak ertelenmektedir. Böylece, en ileri sanayi biçimleriyle, yarı-feodal tarım biçimlerinin bir arada bulunması, kuşkusuz bir çelişkidir. Eğer Rus kapitalizmi, Reform-sonrası dönemin başında zaten işgal etmiş olduğu toprakların sınırları dışında genişleyecek hiç bir alana sahip olmasaydı, geniş-çaplı kapitalist sanayi ile kırsal yaşamın kadim kuruluşları (köylülerin toprağa bağlanması vb.) arasındaki bu çelişki çabucak bu kuruluşların tümüyle ortadan kaldırılmasına, Rusya’daki tarımda kapitalim yolunun tümüyle açılmasına yol açacaktı. Ama, (fabrika sahibi için) kolonileşme sureci içindeki uç bölgelerde bir pazar arama ve bulma olanağı ve (köylü için de) yeni toprağa göç etme olanağı, bu çelişkinin keskinliğini azaltmakta ve çözümünü geciktirmektedir. Söylemeye gerek yok ki, kapitalizmdeki büyümenin böyle yavaşlatılması, onun yakın gelecekte daha da çok yayılmasını hazırlamakla birdir.
Üretici Güçler, XX, 12.
“İngiltere’yi denizin dibine yollamayı ve onun yerini almayı başarabilsek bile, kapitalizmin daha da gelişmesinin ne getirebileceğini görelim.” (Bay N. –on. Denemeler, 210.) Dünya talebinin 2/3’ünü karşılayan, İngiliz ve Amerikan pamuk sanayii, toplam olarak, yalnızca 600.000’in biraz üstünde insan çalıştırır. “Ve bundan anlaşılır ki, dünya pazarının önemli bir bölümünü elde etsek bile ... kapitalizm, hâlâ, şimdi sürekli olarak işsiz bıraktığı bütün emekçiler yığınını; sömürmeyi başaramayacaktır. Gerçekten de, aylarca sürekli olarak işsiz bırakılan milyonlarca köylü ile karşılaştırıldığında, 600.000 İngiliz ve Amerikan işçisi nedir ki?” (211.)
“Tarih şimdiye kadar devam etti, ama artık devam etmiyor.” Şimdiye kadar, kapitalizmin tekstil sanayiindeki gelişmesinde atılan her adım, köylülükteki farklılaşma ile, ticarî tarım ve tarım kapitalizmindeki büyüme ile, nü
fusun tarımdan ayrılıp sanayie geçmesi ile, “milyonlarca köylünün”, inşaat, kerestecilik ve bütün öteki tarımsal olmayan alanlarda ücret karşılığı çalışmaya yönelmesi ile, halk yığınlarının uç bölgelere göç etmesiyle ve bu bölgelerin kapitalizm için bir pazar haline gelmesiyle yanyana gitmiştir. Ama bütün bun
lar, yalnızca bugüne kadar devam etmiştir; artık bu türden hiç bir şey olmamaktadır!
Bay N.–on’un üretim araçlarının Önemini görmezlikten gelmesi ve “istatistik” konusunda takındığı umursamaz tavır, onun, aşağıdaki kesinlikle kabul edilmez nitelikte sözlerine yol açmıştır: “... manüfaktür sanayii alanındaki tüm kapitalist üretim, en fazla, 400-500 milyon ruble tutarında yeni değerler üretir”. (Denemeler, 328.) Bay N. –on, bu hesabı, yüzde-üçlük vergi ve ekstra kâr vergisi sonuçlarına dayandırmakta, ve bu sonuçların “manüfaktür sanayii alanındaki tüm kapitalist üretimi” kapsayıp kapsayamadığını düşünmemektedir. Üstelik, (kendisinin de kabul ettiği gibi) madencilik ve metalürji sanayilerini kapsamayan sonuçları ele almakta, ve gene de “yeni değerlerin” içine yalnızca artı-değeri ve değişen sermayeyi katmaktadır. Teorisyenimiz unutuyor ki, kişisel tüketim maddeleri üreten sanayi dallarımızda, değişmeyen sermaye de toplum için yeni değeri temsil eder ve üretim araçları üreten sanayi dallarının (madencilik, metalürji sanayileri, inşaat, kerestecilik, demiryolu yapımı vb.) değişen sermayesi ve artı-değeri ile değiştirilir. Eğer Bay N. –on, “fabrika” işçileri sayısını, manüfaktür sanayiinde kapitalist ilişkiler içinde çalışan toplam işçi sayısı ile karıştırmamış olsaydı, hesaplarındaki hataları kolayca anlayabilirdi.
Örneğin, Rus balıkçılık sanayiinin başlıca merkezlerinden biri olan, Murmansk kıyısında, eski ve gerçekten de “eskiliğinden dolayı muteber” iktisadî ilişki biçimi, “pokrut”[167] idi; bu, daha 17. yüzyılda tamamen yerleşmiş ve son zamanlara dek hemen hiç değişmeden devam etmiştir. “Pokrut işçileri ile patronları arasındaki ilişkiler, balık tutulan yerde harcanan zamanla sınırlı değildir: tersine, iktisadî yönden patronlarına sürekli bağlı olan pokrut işçilerinin tüm yaşamını kucaklar.” (Rusya’daki Arteller üzerine Malzeme, c. II, St. Petersburg 1874, s. 33.) Neyse ki, bu sanayi dalında da, kapitalizmin, “kendi tarihî geçmişine karşı küçümseyici bir tutum takındığı” göze çarpıyor. “Tekel ... yerini ... ücretli emekçilere sahip, kapitalist sanayi örgütlenmesine bırakıyor” (Üretici Güçler, V, s. 2-4).
Karş: Çalışmalar, s. 91, dipnot 95; s. 198. [Bkz: Lenin, Collected Works, c. 2, “İktisadi Romantizmin Bir Tanımlaması”. -ç.]
Açıklayıcı Notlar
[160] Last – Rus ticaret gemilerinde kullanılan bir terim: iki tona eşittir. -481
[161] Karl Marx,
Capital, c III, Moskova 1959, s. 622. -486
[162] 1890’larda
Russkaya Mysl liberal bir yayındı,
Russki Vestnik ise gerici görüşleri yansıtan bir dergiydi. -502
[163] Sobakeviç – Gogol’ün
Ölü Canlar’ında zorbalık eden, cimri toprak beyini canladıran bir karakter. -510
[164] Karl Marx,
Capital, c. I, Moskova 1958, Bölüm 30 (s. 745),
(Kapital, s. 787). -510
[165] Bay Kupon – 1880’ler ve 1890’larda benimsenen, kapital ve kapitalistleri anlatmak için kullanılan bir terim. “Bay Kupon” sözü, yazar Glep Uspenski tarafından “Ağır Günahlar” başlıklı makalelerinde kullanılmıştı. -513
[166] Bkz: Gelep Uspenski’nin, “Kafkasya’da” başlıklı makalesi,
Yapıtlar, c. II, 1918. -513
[167] Pokrut – Rusya’nın kuzeyinde, deniz hayvanları avcılığıyla ve balıkçılıkla uğraşan artellerin üyeleri arasındaki iktisadî ilişkiler biçimi; artelde üretim araçları, işçilerin bağımlı olduğu bir patrona aitti. Patron, genellikle, avın üçte-ikisini alıyor, işçiler ise yalnızca üçte-birini alıyordu. İşçiler, paylarının bir kısmını düşük bir fiyatla patrona satmak zorundaydı; ödeme aynî olarak yapılıyor, bu da işçilerin çok aleyhine oluyordu. -517
[168] Karl Marx,
Capital, c. I, Moskova s. 9
(Kapital, s. 15). -519