İşçiler,
Köylüler,
İlerici, Yurtsever ve Demokrat Tüm Halkımıza!
Hepinizin bildiği gibi, ülkemiz alt yapısından üst yapısına kadar tam bir keşmekeş içerisindedir. Yıllardır başta Amerikan emperyalizmi olmak üzere, tüm emperyalist ülkelerin yaptıkları talanlar, bir yandan ülkemizin her türlü varlığını tüketirken, diğer yandan tüm çalışanlar, emek verenler gittikçe daha da yoksullaşmaktadır.
Her türlü yolsuzluk, rüşvet, suistimal, dolandırıcılık, çürümüşlük yaşantımızın neredeyse ayrılmaz bir parçası olmuştur.
Yıllar boyu bizlerin ürettikleri ile varedilen KİT'ler, ”özelleştirme” söylemiyle el çabukluğuyla bir avuç zengini daha da zengin etmek ve emperyalist tekellere yeni kârlar sağlamak amacıyla satılmış ve satılmaya devam etmektedir. Ve şimdi ”özelleştirilen”lerin ”içi boşaltıldıktan” sonra yeniden ”devletleştirilmektedir”. Bu işlemlerle milyarlarca dolar, emperyalist tekeller ile onların işbirlikçilerine devredilmiştir.
Kendi düzenlerinin ”yıkılamaz”lığının yıllarca propagandasını yapanlar, bugün ülke yönetimini tümüyle IMF ve Dünya Bankası'na devretmişler ve her türlü karar bunlar tarafından alınır olmuştur. İşçi ücretlerinin düşmesi ve tarım ürünlerine devlet desteğinin kaldırılması karşısında kendi bireysel zenginliklerinin artacağını düşünenlerin son krizle birlikte nasıl büyük kayıplara uğradığını hepbirlikte yaşayıp görüyoruz.
Tüm bunların yanında, binlerce devrimci, yurtsever, demokrat cezaevlerinde ”hücre” tehdidiyle tutulurken, yapacak başka işleri kalmayan hükümet çıkartılacak bir aftan bunların nasıl yararlandırılamayacağının hesaplarını yapmaktadır.
Bütün bunları biliyorsunuz.
Onlar, dünyanın en gelişmiş silahlarını istedikleri gibi almakta ve kullanmaktadırlar.
Onlar, en gelişmiş propaganda aygıtlarına milyarlarca dolar verebilmektedirler.
Onlar, kendilerine kiralık katiller tutabilmek için trilyonlar harcayabilmektedirler.
Onlar, trilyonlar harcayarak, istedikleri yalanı yazabilecekleri, istedikleri yalanı söyleyebilecekleri, istedikleri görüntüleri gösterebilecekleri onlarca gazete, televizyon kurabilmektedirler.
Onların, binlerce tankına, topuna, askerine, gazetelerine, televizyonlarına karşı, bizlerin, sadece devrime olan bağlılığımız ve devrimci bilincimiz vardır.
Bizler, işçilerin, köylülerin, emekçilerin mücadelesiyiz.
Bizler, ezilenlerin, sömürülenlerin, baskıya uğrayanların, işkenceye tabi tutulanların, yıllarca tutsak edilenlerin sesiyiz.
Bizler, onlar gibi, milyarlarca dolara, silaha sahip değiliz. Elimizdeki her türlü araçla, onlara karşı savaşmanın gerekli olduğunun bilincindeyiz ve bu amaçla mücadele ediyoruz.
Binlerce silahımız, milyonlar satan gazetelerimiz yok, ama onların tüm zenginliklerini ve güçlerini alacak olan yine bizleriz.
Bizler, işçiyiz; bizler, köylüyüz; bizler, emekçiyiz. Ve mücadelemiz devrime kadar, kurtuluşa kadar sürecektir.
Bugün sizleri Türkiye devrimci mücadelesinin geliştirilmesi ve yükseltilmesi için, maddi ve manevi her türlü desteğinizi ve katkınızı vermeye çağırıyoruz.
Bu zorlu mücadelede, hepinizin, hepimizin küçük büyük demeden yapacağı çok şey vardır.