KURTULUŞ CEPHESİ - Kasım-Aralık 1994
Halk Savaşının
Stratejik Aşamaları
"Leninizmin dünyanın yarı-sömürge ve sömürge ülkeler için öngördüğü devrim teorisi, işçi sınıfının önderliğinde köylü ordusunun halk savaşıyla kırlardan şehirleri kuşatması teorisidir. Biz, hiçbir sömürge ve yarı-sömürge ülkenin, kıtanın veya bölgenin Leninizmin bu evrensel ilkesini geçersiz kılabilecek kendine özgü şartlar taşıdığını kabul etmiyoruz.
Mahalli, tarihi, gelenek, görenek veya üretici güçlerin gelişme seviyesi, sadece Leninizmin evrensel devrim teorisinin taktiklerine yön verecek unsurlardır. Bu farklılıklar, her ülkenin devrim stratejisinin kendine özgü ara aşamalarının niteliklerini biçimlendirirler." (Mahir Çayan) [1*]
Demokratik halk devriminde Halk Savaşının zorunlu bir durak olması, doğrudan emperyalist hegemonyadan (açık ya da gizli işgal) kaynaklanır. Bu nedenle Halk Savaşı kavramı nitelik belirleyicidir, bir niteliği ifade eder. Halk savaşının bir nitelik olduğu unutulursa, geniş kitlelerin (halkın) katıldığı her mücadele Halk Savaşı olarak anlaşılır. (Aynı şey Öncü Savaşının nitelik olmasında da söz konusudur.)
"Maddenin hareketinin her biçimi gözden geçirilirken, hareketin diğer biçimleriyle olan ortak noktaları dikkate alınmalıdır. Ama asıl önemli olan ve şeyler üzerinde bildiğimizin temelini teşkil eden, maddenin hareketinin özel noktalarını hesaba katmamız gereği, yani hareketin bir biçimi ile öteki biçimleri arasındaki nitelik farkıdır. Ancak bunu hesaba katmakla, şeyler arasındaki ayrılıkları fark edebiliriz. Hareketin herhangi bir biçimi, içinde, kendi özel çelişkisini taşır. Bu özel çelişki, o şeyi bütün öteki şeylerden ayıran özel niteliği teşkil eder. İşte bu, iç nedendir ve buna şeyleri birbirinden farklı yapan, çeşitliliğin esası da diyebiliriz." [2*]
Halk savaşı, emperyalist hegemonya altındaki ülkelerde, (demokratik halk devriminin zaferi için) iktidarı ele geçirmenin yoludur ve bu yolu (aşağıda belirteceğiz) ifade eden niteliktir.
"Halk Savaşı, politikleşmiş bir askeri savaştır. Yani sosyalistlerin Halk Savaşındaki temel mücadele metodları askeri savaş metodudur. Bu savaş klâsik savaş metoduyla değil, politikleşmiş askeri savaş metoduyla yürütülür. Bu savaşta, bütün demokratik ve ekonomik amaçlı hareketler, kitle gösterileri vs. bu politikleşmiş askeri mücadeleye tabidir ... Devrimci temel politika askeri mücadeleyi esas alır." (abç) [3*]
Halk Savaşında kitlelerin bilinçlendirilmesi ve örgütlenmesi, yani subjektif şartların yaratılması (yaratma, devrim için yeterli olma anlamındadır) askeri mücadele temelinde „ve bu mücadeleyle birlikte yürütülür. Bu, objektif şartların gerektirdiği ve gündeme getirdiği mücadele yöntemlerinin subjektif şartların yaratılması için kullanılması demektir. Daha önceki kısımda belirttiğimiz gibi, bunun nedeni sürekli milli bunalımdır.
"Halk Savaşı, genellikle, bizden maddi olarak daha güçlü olan bir düşman üzerinde mutlak bir siyasi üstünlüğü sağladığımız şartlarda verilir." (abç) [4*]
Giap, bir başka yerde Halk Savaşı koşullarında devrim güçlerinin durumunu şöyle tanımlamıştır:
"Geçici olarak, düşmandan maddi ve teknik bakımdan çok daha zayıf olan halk kuvvetleri, mutlak bir siyasi ve moral üstünlüğe sahip bulunuyordu." (abç) [5*]
Ancak düşmandan "siyasi ve moral" olarak üstün olmak Halk Savaşının verilebilmesi için yeterli değildir. Bunun yanında Halk Savaşını, uzun süreli bir savaş olarak yürütebilmek için gerekli örgütlenmeye de sahip olmak gereklidir. Bu örgütlenmeyi Giap şöyle ifade eder:
"Halk Savaşı vermek için, silahlı kuvvetler, ana kuvvet birlikleri (düzenli birlikler), bölgesel birlikler, milis ve kendini koruma birlikleri, şeklinde uygun örgütlenme biçimlerine sahip olmalıdır. Ana kuvvet birlikleri, ülkenin herhangi bir yerindeki çarpışmalarda kullanılabilecek olan hareketli birliklerdir. Bölgesel birlikler, bölgedeki silahlı mücadelenin dayanağını teşkil eder. Milis ve kendini koruma birlikleri, üretim faaliyetine devam eden ve üslerdeki halk iktidarının temel cihazı olan, halkın yaygın, yarı-silahlı kuvvetidir." (abç) [6*]
İşte bu koşullar altında başlayan ve sürdürülen Halk Savaşı adım adım zafere ulaşır.
I. ve II. bunalım döneminde olduğu gibi, halk kitlelerinin kendiliğinden isyan ve patlamalarını örgütleyerek (Halk Savaşının verilebilmesi için gerekli silahlı güçleri oluşturarak) uzun süreli savaş başlatılır.
Emperyalizmin III. bunalım döneminde ise, bu koşullar Öncü Savaşı ile yaratılır ve Öncü Savaşının gelişimi olarak ortaya çıkar. Bu açıdan Öncü Savaşı, Halk Savaşının verilebilmesinin koşullarının yaratılmasıdır. Daha tam deyişle, III. bunalım döneminin ilişki ve çelişkileri içinde, Halk Savaşının verilebilmesi için gerekli koşullar Öncü Savaşı ile yaratılır.
Bir yandan, emperyalizm ve oligarşi siyasal olarak tecrit edilirken, yani "mutlak siyasi ve moral üstünlük" sağlanırken; diğer yandan Halk Savaşını başlamak ve sürdürmek için gerekli silahlı güçler yaratılır.Kısacası, emperyalizm ve egemen sınıf ya da sınıfların, devrim cephesinden maddi ve teknik olarak üstün olduğu için savaş uzun süreli "direniş" savaşıdır. "Direniş" herhangi bir saldırıyı defetmek olmayıp, düşmanı uzun süreli bir hareketle yıpratmak, kendi güçlerimizi geliştirmek demektir. Bu anlamda "direniş savaşı" zamana karşı durmak demektir. Halk Savaşının uzun süreli savaş olmasının ikinci nedeni, devrimin eşitsiz gelişimidir.
İster I. ve II. bunalım döneminde olsun, ister III. bunalım döneminde olsun, Halk Savaşında, bir yandan düşmanı askeri harekâtlar aracılığıyla yıpratırken, diğer yandan da, bu askeri harekâtlar üzerinde yükselen propaganda ve ajitasyonla geniş halk kitlesi silahlı mücadeleye (askeri savaşa) kazanılır. Böylece devrim cephesi kendi güçlerini geliştirir.
"Sadece uzun ve zorlu bir direnişle kendi güçlerimizi sağlamlaştırırken, düşman kuvvetlerini azar azar yıpratabilir, güçler dengesinin gittikçe lehimize dönmesini sağlayabilir ve sonuç olarak zaferi kazanabilirdik." (Giap) [7*]
"Üzerinde önemle durduğumuz gibi, stratejimiz uzun süreli bir çarpışma vermekti. Bu nitelikte bir savaş genel olarak birkaç devrelidir. İlke olarak, mücadele aşamasından başlayarak, genel karşı saldırıya ulaşılmadan önce, bir denge döneminden geçilir ... Maddi eksikliklerimizin üstesinden gelmemizi ve zayıf bir durumdan güçlü bir duruma geçmemizi sağlayabilmemiz için, siyasi kozlarımızı azami ölçüde değerlendirme olanağını bize sadece uzun devreli bir savaş sağlayabilirdi. Sadece başarı kesin olduğunda saldırmak, kayıba yol açacak çarpışmaları ve tehlikeli olabilecek eylemleri reddetmek, güçlerimizi korumak ve geliştirmek bağlı bulunduğumuz ilkeydi. Şu sloganı uygulama durumundaydık: güçlerimizi savaşın doğal gidişatı içinde inşa etmek." [8*]
Halk Savaşı siyasal ve askeri güçlerin ilişkisine göre çeşitli evrelere ayrılır. Bu evrelerin belirlenmesinde salt askeri güç durumunun belirleyici olduğunu sanmak, savaşı, politikleşmiş askeri savaş olmaktan çıkartmak demektir. Ülke çapında kitlelerin siyasal olarak devrim mücadelesi karşısında yer alışları ve askeri güç ilişkisi Halk Savaşlarının evrelerini belirler. Devrimin eşitsiz gelişimi nedeniyle, bütün açısından düşman siyasal olarak tecrit edilmiştir. Ama bu, tüm halkın bilinçlendiği ve devrim mücadelesine katıldığı (örgütlenme) anlamına gelmez. Bazı bölgelerde (ki başlangıçta bunlar çok sınırlıdır) devrim cephesi kesin denetime sahiptir. Gerilla üsleri kurulmuştur. Bazı bölgelerde ise hareket daha çok yenidir. Buraları gerilla bölgeleri durumundadır. Gerillalar varken devrim güçlerinin, gerillalar çekilince düşmanın denetiminde olan yerlerdir. Buralarda halk tam olarak bilinçlenmiş ve savaşa katılmış değildir. Diğer bölgelerde ise, (bu iki çeşit bölge dışındakiler) devrimci hareket hiç başlamamıştır. İşte devrimin bu eşitsiz gelişimi nedeniyle, ilk dönemde politik yön öndedir ve askeri eylemler bu yön için kullanılır (Silahlı propaganda yöntemi). Ancak denge ve karşı-saldırı aşamasında askeri yön öne geçer. Düşmanın imhası temeldir.
Genel olarak Halk Savaşının aşamalarını şöyle formüle edebiliriz:
1- Elde olanı koruma aşaması, (Stratejik savunma aşaması)
2- Denge aşaması, (Stratejik denge aşaması)
3- Sonuç alma aşaması. (Stratejik karşı saldırı aşaması)
Mahir yoldaş bu aşamaları bir yazısında şöyle açımlamıştır:
"a) aşama: Gerilla Savaşı. Elde olanı koruma aşaması.
b) aşama: Gerilla Üsleri Kurma, Elde olanı koruma aşaması.
c) aşama: Düzenli orduya geçiş; Denge aşaması.
d) aşama: Düzenli ordu savaşı. Karşı saldırıya geçiş aşaması. (sonuç alma)." [9*]
Mahir yoldaşın Haziran 1970 yılında yaptığı bu formülasyon Çin ve Vietnam Halk Savaşlarının genel gelişim çizgisinden çıkartılmıştır. Bu bağlamda I. ve II. bunalım dönemlerinin ilişki ve çelişkileri içinde Halk Savaşının stratejik aşamaları ve rotası oraya konulmuş olmaktadır. Kitlelerin kendiliğinden gelme isyan ve patlamalarının olduğu bir dönemde "stratejik savunma aşaması"nın, bu isyan ve patlamalar sonucu ortaya çıkan (elde olan) bir zemin üzerinde yükselmesi kaçınılmazdır.
Mao ve Giap, savaş biçimlerini, Halk Savaşı düzeyinde üç ana başlık altında mütalaa ederler:
a) Gerilla savaşı,
b) Hareketli savaş,
c) Mevzi savaş.
"Genel olarak hareketli savaş imha görevini, mevzi savaş yıpratma görevini yerine getirir ve gerilla savaşı, her iki görevi birden yerine getirir." (abç) [10*]
Bunların yanında Mao, savaşı ayrıca iki ana başlık altında toplar:
a) Düzenli savaş (nizami savaş),
b) Düzensiz savaş (gayrı-nizami savaş).
İlki hareketli savaş ile mevzi savaşını, ikincisi gerilla savaşını içerir.
Mao, bu belirlemelerin ışığında 1927-36 yılları arasındaki "devrimci iç savaş" dönemini şöyle tanımlamaktadır:
"İç savaş kabaca iki stratejik döneme bölünebilir. Birinci dönemde gerilla savaşı, ikinci dönemde ise düzenli savaş esastı. Ama bu düzenli savaş, Çin tipi bir düzenli savaştı; sadece kuvvetlerin hareketli savaş vermek için toplanması, komuta ve örgütlenmede belli bir merkezileşme ve planlamayı gerçekleştirmesi bakımından düzenli savaş niteliğindeydi; diğer bakımdan bir gerilla savaşı niteliğini koruyordu." [11*]
Mao'nun bu tanımlaması, doğrudan Çin Halk Savaşı'nın somut durumunun ortaya konulmasıdır. Bu somut durum, 1927 yılındaki şehir ayaklanmalarının yenilgisiyle kırsal alanlara gitmiş olan silahlı güçlerin bir halk ordusu (kızıl ordu) oluşturmalarıyla birlikte başlar.
Özellikle Hunan Ciangsı gibi bölgelerde kurulan bu halk ordusu, bu bölgelerin denetimini sağlamıştır. Mao'nun "kızıl siyasi iktidarlar" adını verdiği kitlelerin büyük birimler halinde örgütlenmesi bu şekilde halk ordusunun kuruluşuyla birlikte ortaya çıkmıştır.
Bu iktidarların doğması ve varlığını sürdürmesine ilişkin olarak Mao şunları belirlemektedir:
1) Beyaz rejim içindeki sürekli parçalanmalar ve savaşlar,
2) Sağlam bir kitle temeli,
3) Sağlam bir parti örgütü,
4) Oldukça güçlü bir kızıl ordu,
5) Devrimci durumun gelişmeye devam etmesi. [12*]
Kızıl orduya ilişkin olarak da şöyle yazmaktadır Mao:
"Yeterli güçte düzenli bir kızıl ordunun varlığı, kızıl siyasi iktidarların yaşamasının zorunlu koşullarından birisidir." [13*]
Çin Halk Savaşı'nın başlangıcından itibaren (1927) halk ordusunun varlığı tartışılmaz bir gerçektir. İşte bu halk ordusu ile "elde olanı koruma aşaması", yani "stratejik savunma aşaması" söz konusu olmaktadır.
Diyebiliriz ki, Çin ve Vietnam Halk Savaşları, savaşın başlangıcından itibaren halk ordusunun zorunlu olduğunu göstermiştir. Halk savaşı, ancak bir halk ordusu ile verilebilir. Halk ordusunun bir bütün olarak düzenli ordu haline dönüşmesi ve düzenli ordu savaşının birincil olması ile halk ordusu birbirine karıştırılamaz. Dolayısıyla halk ordusunun "stratejik denge aşaması"nda kurulacağını söylemek eksiktir ve eksik olduğu için de yanlıştır. Bu nedenden dolayı Giap sürekli olarak "düzenli birlikler"den söz eder.
Bu aşamaları sırayla ele alırsak:
1- Elde olanı koruma aşaması: (ya da stratejik savunma aşaması)
I. ve II. bunalım döneminde, anti-emperyalist, anti-feodal devrim sürecinde, savaşın sınıfsal ve ulusal planda yürütülen bir mücadele olması, bu aşamanın niteliğini belirler. Genel olarak, ilk dönemde savaşın sınıfsal yanının ağır basması ve daha sonra, yerli hakim sınıfların güçsüz kalması üzerine, emperyalist orduların bizzat savaşta yer almaları ile ulusal yanın öne geçmesi, bu stratejik aşamanın sürecini de uzatır. (Mao, sınıfsal planda yürüyen savaşı "iç savaş", ulusal planda yürüyen savaşı da "direnme savaşı" olarak ifade eder.)
"İç savaş kabaca iki stratejik döneme ayrılır. Gerilla savaşı birinci dönemde, düzenli savaş ikinci dönemde birincildir...
Japonlara karşı Direniş Savaşı da, Partimizin askeri görevlerini ilgilendirdiği ölçüde iki stratejik döneme ayrılır. Birinci dönemde (stratejik savunma ve stratejik durgunluk aşamalarını içerir) birincil olan gerilla savaşıdır; oysa ikinci aşamada (stratejik karşı saldırı aşaması) birincil olan düzenli savaştır." [14*]
"... düşmanla bizim aramızdaki güç dengesinde meydana gelecek değişikliğe uygun olarak, Direniş Savaşı üç aşamadan geçecektir: stratejik savunma, stratejik faaliyetsizlik (durgunluk) ve stratejik saldırı olmak üzere üç aşamadan geçecektir." (Lin Piao)
Halk kurtuluş savaşında elde olanı koruma aşaması (stratejik savunma) ikili bir değişimi içerir: Birincisi, Halk Savaşının başlatılmasıdır. Bu dönemde savaş, sınıfsal savaştır yani iç savaştır. Bu dönemde yerli hakim sınıfların gücü yetersiz kalıp da emperyalist orduların savaşta bizzat yer aldıkları döneme kadar sürer. Bu yüzden bu dönemde halk ordusunun stratejik karşı saldırısı, emperyalist orduların müdahalesi ile stratejik savunmaya dönüşür. Bir başka deyişle, iç savaşta stratejik taarruz aşaması kısa sürer ve stratejik geri çekilme ile stratejik savunmaya dönüşür. Bu yüzden iç savaş iki stratejik aşamaya tekabül eder. İç savaşta stratejik savunma (elde olanı koruma) döneminde gerilla savaşı temeldir. İkinci dönemde düzenli savaş temel olur. Bu durumda yerli hakim sınıflar güçsüz duruma düştüklerinden, halk ordusu ülke çapında yönetimi ele geçirmeden (kurtarılmış bölgeler-kızıl siyasi iktidarlar-bölgesel niteliktedir), emperyalist ülkeler savaşa bizzat katılırlar (emperyalist işgalin ülke çapında açık hale gelmesi), savaş artık ulusal bir savaştır; direniş savaşıdır. Bu durumda halk ordusu, aynı zamanda kurtuluş ordusu haline gelir. (halk kurtuluş ordusu) ve Direniş Savaşının elde olanı koruma (stratejik savunma) aşaması yaşanır. Bu dönemde yine gerilla savaşı temel, düzenli savaş talidir. "Bununla birlikte Direnme Savaşının birinci döneminin gerilla karakteri iç savaşın birinci dönemindekinden içerik bakımından hayli farklıdır, çünkü gerillalara ayrılan görevler düzenli (yani belirli derecede düzenli) 8. Harekat Ordusu tarafından yapılmaktadır." [15*]
Bu anlaşılır bir şeydir. İç savaş belirli düzeyde düzenli orduyu yaratmıştır ve Direniş Savaşı iç savaşta gelişmiş ve tecrübe kazanmış silahlı güçlerle yürütülmektedir.
I. ve II. bunalım döneminde, sömürge ve yarı-sömürge ülkelerde, İç Savaş ve Direniş Savaşı olarak Halk Savaşı, tüm devrim (milli demokratik devrim) süreci ile, yani ulusal kurtuluş savaşı ile aynı şeyi ifade eder. Ve bu dönemde, Halk Savaşının başlatılabilmesi, bu bunalım döneminin özelliklerine uygundur. Bu dönemde, stratejik savunma (elde olanı koruma) aşaması iki alt evreye ayrılır: gerilla savaşı ve gerilla üsleri.
Halk Savaşının ilk evresinde kurtarılmış bölgeler birden kurulup, gelişemez. İlk dönemde kurtarılmış bölgeler, küçük, geçici ve gerilla bölgesi niteliğindedir. Kurtarılmış bölgeler (az ve küçük de olsa) yaşayabilmesi için, düşman güçleri bölünmüş ve yeterli güçte halk ordusu mevcut olmalıdır. „Halk Savaşının ülke çapında gelişimi şöyledir:
"Düşman güçlerinin bölünmesi", düşmanın denetimini kırmak demektir. Düşman askeri olarak, bir bölgeyi işgal etmesi için güçlerini yoğunlaştırmak zorundadır. Bunun için diğer bölgelerden güç kaydırması yapacaktır. Bu durumda, belirli bölgelerdeki kurtarılmış bölgeleri yok edebilir. Ama bunu yaparken (diğer bölgelerden güç kaydırdığı için) ülke çapında denetim gücü azalacaktır. İşte, gerilla savaşı gerek kurtarılmış bölgelerin korunması için, gerekse kurtarılmış bölgeler kurabilmek için zorunludur. Ülke çapında yaygın bir gerilla savaşıyla düşman güçleri dağıtılabilinir. Ve yine bu yaygın gerilla savaşı ile kitle içindeki "siyasal temel" geliştirilir, kitleler uygun örgütler içinde mevzilendirilir.
Bu ilk dönemde gerilla savaşı, belirli üs bölgelere dayanarak, yani bu üs bölgelerini (gerilla üsleri) arka cephe olarak kullanarak yürütülmez ve yürütülemez. Bu dönemde arka cephe, kitle içindeki "gizli siyasal üsler" (Giap) dir. Bir yandan (siyasal) propaganda ve ajitasyonla gizli siyasi üsler geliştirilip, çoğalırken; diğer yandan düşman gerillayı yok etmek için güçlerini yaymak zorunda bırakılır. Sonuçta, gizli siyasi üsler, gerilla üs bölgeleri haline dönüşür.
Gerilla üs bölgelerinin varlığıyla, yeni gerilla cepheleri açılır, kitleler kendini koruma birlikleri, milis şeklinde yarı-silahlı birlikler şeklinde örgütlenir. Savaşta imha eylemleri daha yaygın olarak düzenlenir. Gerilla üs bölgelerinin yaygınlaşması gerillanın operasyon (faaliyet) alanını (bölgesini) genişletir. Böylece düşman güçlerinin denetimi sağlamaları zorlaşır ve gerilla üsleri kurtarılmış bölgeler haline dönüşür. Artık düşmandan mutlak olarak güçlü olunan siyasal ve moral yan, maddi bir güç haline gelmiştir.
Elde olanı koruma aşamasında, "maddi eksikliklerimizin üstesinden gelmemizi ve zayıf durumdan güçlü duruma geçmemizi sağlayabilmek için, siyasal kozlarımızı azami ölçüde değerlendirme" [16*] şarttır. Bu ancak gerilla savaşı biçimiyle mümkün olabilir. Çünkü gerilla savaşının esnekliği bunu başarabilir.
Bu evrede, savaşın temel ilkesi, kendi güçlerimizi korumak ve geliştirmek, düşman güçlerini zayıflatmaktır. Bu yüzden, "başarı kesin olduğunda saldırmak" düşmanın nispeten savunmasız ve zayıf olduğu yerde, mümkün olduğu kadar fazla bir gücü yoğunlaştırmak gereklidir. Hızlı, ani baskınlar şeklinde hareketi yürütmek. Bunu Mao Zedung, "vururken yumruk olmak, geri çekilirken parmaklar gibi açılmak" olarak formüle eder. (Güçleri birleştirmek-güçleri dağıtmak).
Bu dönemde temel amaç, kendi güçlerimizi korumak ve geliştirmek olduğu için ve geliştirmenin tek yolunun kitlelerin siyasal olarak devrime katılmalarıyla mümkün olacağından, savaşın politik yönü askeri yönünden öndedir. Askeri hareketler siyasal görevleri başarmak için kullanılır. "Eylemler için en kılavuz ilke silahlı propaganda, siyasal eylemlerin askeri eylemlerden daha önemli olduğu ve savaşmanın propagandadan daha az önemli olduğu ilkesiydi. Silahlı eylem, siyasal temeli korumak, sağlamlaştırmak ve geliştirmek için kullanılmıştı." [17*]
"Çin'in Kızıl Ordu'su devrimin siyasi görevlerini uygulamakla görevli silahlı bir gruptur. Ve özellikle, şimdiki dönemde (elde olanı koruma aşaması kastediliyor) Kızıl Ordu sadece savaşmakla yetinmez. Düşmanın silahlı kuvvetlerini yok etmek için girişilmesi gereken savaşlardan başka, daha, yığınlar arasında propaganda, yığınların örgütlenmesi, yığınların silahlanması, devrimci iktidarı yaratmak için yığınlara yapılan yardım ve hatta Komünist partisinin örgütlerinin kuruluşu gibi önemli görevleri de üzerine alır. Kızıl Ordu sadece savaş için savaş yapmaz, savaşı, yığınlar arasında propagandayı yürütmek, yığınları örgütlemek, yığınları silahlandırmak, devrimci iktidarı ortaya getirsinler diye yığınlara yardım etmek amacıyla yapar." (abç) [18*]
Bu dönemde halk ordusu, ana kuvvet birlikleri-bölgesel birlikler- milis ve kendini koruma birliklerinden oluşur. Ana kuvvet birlikleri gerilla savaşını yürüten ana savaş grubudur. Bölgesel birlikler, gerilla birliklerinin bölgeden çekilmesiyle birlikte, daha az oranda da olsa, düşman güçlerini oyalayan yerel silahlı güçlerdir. Milis ve kendini koruma birlikleri, gerilla üslerindeki yarı-silahlı birliklerdir. Görevleri, düşman bu üslere saldırdığı zaman savaşmak, kalan zamanda üretime (geniş anlamda üretim) devam etmektir.
2- Denge aşaması:
"Geçiş dönemi" diye adlandırılan bu dönemde, artık düşmanla olan maddi ve teknik güç farkı büyük ölçüde, devrim cephesinin lehine azalmıştır. Gerilla birlikleri, az çok düzenli hale gelmiş ve teknik donatımı güçlenmiştir. Artık düşmana, daha fazla ve daha yaygın olarak maddi darbe indirilebilinir. Bu nedenle, savaşın hedefi düşmanın insan ve maddi gücünü yok etmeye yönelir, (bunu yapacak gücün mevcudiyeti) imha eylemleri öne geçer. Ve bu eylemler daha büyük ve daha düzenli birliklerle yürütülür (hareketli savaş). Bir başka deyişle, düzenli ordu olarak halk ordusu mevcuttur ve bu düzenli ordunun savaş biçimi hareketli savaştır.
"Hareketli savaş, toplu kuvvetlerin, nispeten büyük kuvvetlerin biraraya toplandığı ve nispeten geniş bir alanda eylemde bulunduğu, düzenli ordunun savaş biçimidir." (Giap).
"Hareketli savaşta düzenli ordu düşmanın insan gücünü yok etmek amacıyla onun, nispeten savunmasız olduğu yerden vurur" (Giap)
Bu evrede, artık ülkedeki siyasal ve sınıfsal saflaşma tamamlanmıştır. Artık düşman saflarında yer alanların siyasal olarak kazanılması mümkün değildir. Bu yüzden, düşmanı yenebilmek için, onun saflarındaki unsurların yok edilmesi gerekir.
"Savaş düşmanın imhasına yöneldiği ölçüde, askeri amaçla politik amaç birleşir ve savaşın askeri niteliği politik niteliğe ağır basar." (abç) [19*]
Bu dönemde, hareketli savaş temel, gerilla savaşı talidir. Gerilla savaşının bu dönemdeki görevi, düzenli ordunun savaşını kolaylaştırmak amacıyla, düşmanın arka cephesinde, askeri faaliyette bulunmaktır. Örneğin, düşmanın cephe ile olan lojistik bağlantısını kesmek, yedek birliklerini moralman (savaş öncesinde) yıpratmak vb. eylemler yürütülür. Yani gerilla savaşı klâsik savaş biçimi olarak yürütülür. Artık gerilla savaşı, devrimci politik amaçlarla değil, askeri amaçlarla yürütülür, politik kitle mücadelesi olarak değil, silahlı mücadele (askeri savaş) olarak ele alınır. Bir başka deyişle, bu dönemde, silahlı mücadele politik mücadelenin önüne geçer. Silahlı mücadele biçimlerinin (kendi içinde) temel-tali ilişkisi gündemdedir.
İşte Giap'ın belirttiği "uzun bir siyasi mücadeleden sonra, silahlı mücadeleye geçilir" sözü bunları ifade eder.
3- Karşı-saldırı aşaması (sonuç alma):
Stratejik karşı-taarruz" olarak ifade edilen bu evrede, devrim cephesi maddi olarak düşmandan güçlüdür. Düşmanın kesin bir askeri yenilgiye uğratılması şarttır (sonuç alma). Bu evrede en önemli sorun teknik güç ilişkisidir. Bu dönemin süresini ve kesin zaferini belirleyen teknik yandır. Bu evrede kendi içinde alt evrelere ayrılır. Son saldırıda bulunmadan önce, "güç denemesine" girmek gerekir. "Güç denemesi" ile son "kontrollar" yapılır ve halk ordusu bu yeni dönemin getirdiği "saldırı-taarruz" özelliğini öğrenirler. (O ana kadar yapılanlar stratejik olarak savunmadır) Güç denemesi ile son saldırı için yeterli güç ve yetenekte olunduğu anlaşılınca, ülke çapında genel ve son saldırıya gidilir.
Bu aşamada teknik donatım en önemli sorundur. Bir başka deyişle, ordunun donatımı, oldukça gelişmiş (ve hatta son) tekniğe uygun olmalıdır. Bunu en iyi biçimde Vietnam ve Angola devrimleri göstermiştir. T-54 Sovyet takları, SAM füzelerinin kullanımı bunu somutlar.
Bu gerçeği Engels şöyle ifade etmiştir:
"Demek ki, tabanca, kılıcı yener ve, zorun basit bir istek işi olmadığını, ama kullanılması için çok somut önkoşullar, özellikle en gelişmiş olanların o kadar gelişmemiş olanları alt ettiği aletler istediğini; ayrıca bu aletlerin üretilmesi gerektiğini, bunun da en gelişmiş zor araçları, kabaca söylemek gerekirse, en gelişmiş silah üreticisinin, o kadar gelişmiş olmayanların üreticisini yendiği anlamına geldiğini, ve kısacası, zorun zaferinin silah üretimine ve silah üretiminin de genel olarak, üretime, yani, 'iktisadî güç'e, 'iktisadî durum'a, zorun emrinde bulunan maddi araçlara dayandığını, en çocuksu belitler amatörü bile şüphesiz düşünecektir." [20*]
Aynı gerçeği Giap şöyle ifade eder:
"Partimiz, kuvvetlerin düzenlenmesi ile maddi ve teknik temeller arasında, insan ile silah arasında, diyalektik ilişkiyi doğru biçimde, bilinçli olarak uyguladı. Zafer genellikle düşmandan daha fazla askere sahip olan, daha gelişmiş silahlarla donanmış, daha ileri bir ekonomiye dayanan ve haklı dava için çarpışan orduların olmaktadır. Ülkemizde ayaklanma ve savaşların niteliği, halkımızın 'büyüğü küçükle', 'çok sayıda olanı az sayıda olanla' yenmesinde yatmaktadır. Bu günde halkımız, daha ileri ekonomiye ve en modern silahlara sahip olan düşmanlar karşısında, nispeten daha basit silahlarla zafer kazanmaktadır. Bu parlak zaferin sırrı, Partimizin, insanla silahın ittifakını, insanı belirleyici etken, silahı çok önemli bir etken olarak ele alıp, gerçekleştirmeyi bilmesindedir." (abç) [21*]
Bu dönemde savaş, düzenli ordu savaşı ve savaş biçimi mevzii savaşı ve "meydan muharebesidir". Gerilla savaşı, denge aşamasındaki özelliklere sahiptir. Savaşın askeri yanı belirleyici ve tektir.
İşte genel olarak Halk Savaşının stratejik aşamaları bunlardır. Bu aşamaların III. bunalım dönemindeki biçimlenişi ise Öncü Savaşı ve Halk Savaşı bütünselliği içinde ele alınır. Bu dönemde, halk kurtuluş savaşı (tek süreç), iki ana aşamaya ayrılır: Öncü ve Halk Savaşı. Ayrıca Halk Savaşı sınıfsal ve ulusal planda yürütülen savaşı içerir. Öncü Savaşı, sınıfsal plandaki savaşın bir parçası olmakla birlikte, savaşın amacından biçimlerine kadar Halk Savaşından farklıdır. Öncü Savaşının Halk Savaşına dönüşümüyle birlikte, sözcüğün tam anlamıyla, Halk Savaşının stratejik aşamalarından söz edilebilinir.
Sonuç olarak, Halk Savaşının evrelerini belirleyen somut güçler dengesidir. Ve bu yüzden, her ülkenin tarihi, gelenek, görenek ve üretici güçlerin gelişim seviyesine göre biçimlenir. Ancak bu biçimleniş "ilke olarak" (Giap), tüm Halk Savaşlarının genel stratejik aşamalarına uygundur ve somut ifadesinden başka birşey değildir. Ve her evrede politik ve askeri yönlerin ilişkisi, görevleri ve biçimleri farklıdır.
"Elbette hayat hiç bir zaman şu ya da bu şemalandırmaya harfiyen uygun olmaz (akmaz). Her soyutlama ve şemalandırma gerçeğin bir kısmını ihmal eder, bir kısmını ise ister istemez abartır. Fakat, teorik tahlil, hayatın giriftliğini ve çok yanlılığını kolay anlaşılır hale getirerek, eylem kılavuzluğu görevini yerine getirir.
Bu yüzden bu şemalandırmamızdaki dönemleri mekanik bir şekilde birbirinden ayrı şekilde değilde, tek bir sürecin, birbiri içine geçmiş iç halkaları olarak görmek gerekir."
Dipnotlar
(1*) Mahir Çayan: ASD'ye Açık Mektup
(2*) Mao Zedung: Teori ve Pratik, s: 36
(3*) Mahir Çayan: Devrimde Sınıfların Mevzilenmesi
(4*) Giap: Halk Savaşının Askeri Sanatı, s: 183
(5*) Giap: Halk Savaşının Askeri Sanatı, s: 259
(6*) Giap: Halk Savaşının Askeri Sanatı, s: 179
(7*) Giap: Halk Savaşının Askeri Sanatı, s: 90
(8*) Giap: Halk Savaşının Askeri Sanatı, s: 77-78
(9*) Mahir Çayan: Yeni Oportünizmin Niteliği Üzerine
(10*) Mao Zedung: Seçme Eserler, C: II, s: 172
(11*) Mao Zedung: Seçme Eserler, C: I, s: 84-85
(12*) Mao Zedung: Seçme Eserler, C: I, s: 84-85
(13*) Mao Zedung: Seçme Eserler, C: I, s: 85
(14*) Mao Zedung: Askeri Yazılar, s: 342
(15*) Mao Zedung: Askeri Yazılar, s: 342
(16*) Giap: Halk Savaşının Askeri Sanatı, s: 78
(17*) Giap: Halk Savaşı-Halk Ordusu, s: 13
(18*) Mao Zedung: Seçme Eserler, C: I, s: 78
(19*) Clausewitz: Savaş Üzerine, s: 64
(20*) Engels: Anti-Dühring, s: 277
(21*) Giap: Halk Ordusunun Kuruluşu, s: 140-141