Bu buluştan önce, temel olarak alınan düşünüş tarzı, "saptanımcılık"tı. Türler birbirlerine yabancı olarak düşünülüyordu. Üstelik, hayvanlar dünyası bir yanda, bitkiler dünyası da öbür yanda, kesin olarak birbirlerinden ayrı tutuluyorlardı.
Hücrenin bulunuşu, 18. yüzyılın bilginlerinin ve düşünürlerinin daha önce de ortaya attıkları "evrim" fikrinin belginlik kazanmasına yolaçıyor. Bu buluş, yaşamın, ölümlerin ve doğuşların ardarda sıralanarak oluştuğunu ve her canlı varlığın benzer hücreleri olduğunu anlamaya olanak sağladı. Bu gerçeğin ortaya çıkarılmış olması, hayvanlarla bitkiler arasında herhangi bir sınırın varlığına artık izin vermez ve metafizik anlayışı kovup atar.
[53] F. Engels, Ludwig Feuerbach ve Klasik Alman Felsefesinin Sonu, s. 43-44. [54] F. Engels, Ludwig Feuerbach ve Klasik Alman Felsefesinin Sonu, s. 43. [55] F. Engels, Ludwig Feuerbach ve Klasik Alman Felsefesinin Sonu, s. 44. [56] Organik hücre ile birlikte çoğalma ve başkalaşma (farklılaşma) yoluyla bütün bitkisel ve hayvansal organizmanın gelişmesinin başladığı birimi bularak, canlı doğanın iki büyük aleminin (bitkiler ve hayvanlar aleminin) birbirine bağlılığını, sürekliliğini ortaya koyan Schwann ile Schleiden olmuştur.