Bir Belge
THKP-C/HDÖ-İstanbul İl Komitesi'nin 11.1.1981 tarihli kararını [*] tarihsel bir belge olarak yayınlıyoruz. Bu belgede yer alan ihraç edilen kişi adları, THKP-C/HDÖ-Genel Komitesi' nin kararı ile sadece baş harfleriyle yazılmıştır.
Ülkemizin mevcut durumuna bakıldığında, gördüğümüz tablo, Marksist-Leninistler tarafından iyi tahlil edilip, hedefler doğru tespit edilip ve ezilen halkların kurtuluş mücadelesine de gerçekten önderlik yapma kararlılığına sahipsek, mevcut durumun lehimize olduğunu söylemek mümkündür.
Hareket olarak, askeri politik formasyondan geçmiş (asgari de olsa) azımsanmıyacak bir enerjiye sahip olduğumuz gerçeği görülecektir. Var olan kadroların Politikleşmiş Askeri Savaş Stratejisi'ni hayata geçirebilmesi için lojistik destek sağlayabilecek ve nicel olarak büyük bir potansiyel teşkil edecek kararlı unsurlara sahiptir. Politik savaşın devamı için gerekli olan teknik olanaklar mevcut duruma tavır alabilmemiz için yeterli sayılabilir.
Hakim sınıfların ezilen sınıflar üzerinde uyguladığı siyasi zor, tekelci burjuvazinin içine düştüğü iktisadi-siyasi çıkmaz sonucu, 12 Eylül'den sonra, siyasal zorunu askeri zor biçiminde maddeleştirmek zorunda kalmıştır. Silahlı propagandayı hayata geçirip, ürünlerinin toparlanabilmesi için, gördüğümüz gibi, objektif durum lehimizedir.
Kısaca özetlersek, ülkemiz hakim sınıflarının hırçınlaşması, saldırgan yüzünü iyice göstermesi objektif şartların (iktisadi ve siyasi kriz içinde oluşunun maddi temelini oluşturur) silahlı propaganda için tam olgunlaştığını gösterir. Lehimize olan objektif durumu teorik olarak değerlendirilip, teorik değerlendirmeleri pratiğe geçiremiyorsak (olanaklar olduğu halde) pasifizmin batağına düştüğümüzü somut olarak görmüş oluruz. Günümüzde hareketimizin tepesine çöreklenmiş pasifistlerin vardığı sonuç budur.
Hareketimizin tarihsel gelişimine bir göz attığımızda, hareketin temelinden günümüze kadar, ihtilâlci, politik ve askeri kadroların sürekli olduğunu görmemiz mümkün olacaktır. Günümüz şartlarını değerlendirebilen, bunun karşısında komünist sorumluluğu duyan yoldaşlarımızın bu gidişe dur demeyi (pasifizme), ezilen sınıflar üzerinde uygulanan iktisadi ve siyasi zor karşısında devrimci sorumluluk duyduklarından, görev bilmişlerdir. Örgütsel gücümüzü halkımızın çıkarları için kullanmada engel teşkil eden, pasifist, hizipçi ve var olan ihtilâlci kadroları yok etmek isteyen, hareketin tepesine çöreklenmiş, tekkeci, kariyer şaşkını M...., S.... adlı kişilerin anlayışlarını savunan içerdeki pasifist, sağ ekonomist çizgi izlemeye karar verenlerle hiçbir örgütsel ilişki kalmamış; yetkileri, sorumlulukları süresiz olarak ellerinden alınarak ihraçlarına karar verilmiştir.
Bu kararın alınışına bilinçli olarak gelmediklerinden (toplantı ve randevu verilmesine rağmen) karar gıyaplarında alınmıştır.
Örgütümüzün 77 Ağustos'undan günümüze kadar olan bölümü incelendiğinde, bu pasifistlerin hep mücadeleden kaçtıkları, kişisel çıkarlarını örgütsel çıkarlardan daha ön plana aldıkları, sorumluluktan uzak, devrimci olmayan, demagoji ve Marksistlere yakışmayan fırsatçı zekâsı ile ve diğer pasifistlerin de yardımıyla hareketin tepesine kadar gelebilmeyi başardıkları görülecektir.
Harekete girdiğinden bugüne kadar işlediği suç ve hatalar somut olarak görülmüştür.
1) 77-Ağustos darbesinden sonra oluşturulan yapılanmada, bilinçli olarak yer almayarak mücadeleden kaçmak;
2) Kariyerine, kişisel çıkarlarına, pasifist amaçlarına ulaşmak için FELEK yoldaşın ihracında önemli rol almak;
3) HDÖ-Acil ayrımından sonra Merkez Komiteye girip, birbuçuk yıl mevzilenme yapıyoruz paravanası ile kadroları oyalamak;
4) Feodal bir ilişkinin önünde toplantı yaparak, bir kadronun yakalanmasına, onun çözülmesi ile, askeri ve politik olarak birer bölge sayılan yoldaşların düşmesine sebebiyet vermek;
5) Hareketin motoru olan, ekonomik-demokratik alanı ve Cephe platformunu mücadele biçimi saymayarak görev almamak;
6) Daha sonra Cephe'yi üstlenmiş gözükerek, bu mekanizmanın işletilmesi yerine hizip çalışmalarına devam etmek;
a) Kadro bağlarını kesmek,
b) Kadro gelişimini engellemek,
c) İstihbarat ağlarını çalıştırmamak,
d) Temel mücadelenin sürmesi için Cephe' nin yerine getirmesi gereken teknik eksiklikleri temin etmemek,
e) Dolayısıyla en basit eylemden en karmaşığına kadar tümünü önder kadroların omuzlarına yıkmak ve Ziya Erdönmez yoldaşın düşmesine neden olmak;
7) Hareketin tepesine kadar gelen bir haini, namussuzluklarını görmesine rağmen, gereken komünist tavrı koymamak ve önder kadroların yok edilmesine fırsat vermek;
8) İçeride ve dışarıda, kadroları politik olmak-askeri olmak gibi kamplara ayırarak, kadrolar arasında güvensizlik yaratarak, hizip çalışmalarına devam etmek;
9) Mevcut duruma ve şehit yoldaşların anısına tavır alınması yerine, hayali istihbarat raporları ile aylarca kadroları uyutmak;
10)Kariyerini korumak, pasifist anlayışını hayata geçirebilmek için, hizip çalışmalarını daha rahat devam ettirebilmek için, kafa yapısı aynı olan bir haine hareketin herşeyini teslim etmek (K....);
11)Kadroların eleştiri ve özeleştiri haklarını ellerinden almak, hesap vermeye çağrıldığı toplantıya ve randevulara gelmemek vb.
THKP-C/HDÖ-İstanbul İl Komitesi, bu suçları somut olarak görülmüş M.... ve S....'nin (aynı suçları ortak işledikleri tespit edildiğinden) her ikisinin de örgütten ihracına karar vermiştir.
THKP-C/HDÖ
İSTANBUL İL KOMİTESİ
11. 1. 1981
Türkiye Halk Kurtuluş Partisi
Halkın Devrimci Öncüleri
Merkez Yayın Organı
KURTULUŞ
5. Sayı - 1991
Dipnotlar
(*) THKP-C/HDÖ-İstanbul İl Komitesi'nin bu kararı, daha sonra Genel Komite tarafından Şubat 1981 de ele alınmıştır. O tarihte cezaevinde bulunan ve kararda adları geçen kişilerle, gerek organik ilişkisi bulunan, gerekse onların bu tutumlarına çeşitli nedenlerle de olsa katıtan ve sürdüren unsurların da ihraç kararında bilinen adları ile yazılarak yayınlanmasına karar verilmiştir. Ayrıca metne, "pratikte sağ-ekonomist düşünceyi hareketimize hakim kılmaya çalışan küçük-burjuva entellektüelleri" cümlesinin eklenmesi uygun görülmüştür. Böylece yukarda adları yazılı iki kişi ile birlikte, C.... , S.... , T.... ve O.... adlı kişilerin de örgütten ihraç edildikleri duyrulmuştur.
1986 ve 1988 yıllarında bu ihraç kararları Genel Komite'nin bir gündemine alınmış; ancak yeniden değerlendirme yapabilmek için gerekli koşulların var olmadığı ve adı geçen kişilerin tek tek herhangi bir olumluluk göstermediği tespit edilerek, gündemden çıkartılmıştır.