Oligarşinin Zor Güçleri
Bertaraf Edilmelidir!





      "Mevcut durumda: Devrimci taktiğimizin ana hedefi oligarşidir ve anti-oligarşik mücadele öndedir. Anti-oligarşik mücadelenin önde olması eklektik bir seçmecilik değil, sınıfsal mücadelenin ulusal mücadeleye göre önde olması demektir.
      Anti-oligarşik mücadelenin belirleyicileri de, oligarşinin siyasal zorunu kırma, sınıfsal olarak tecrit etme, emperyalizmin uzantısı olduğunu açığa çıkarma ve kitlelere aksiyonunu götürmedir.
      Anti-oligarşik mücadelenin bu unsurları tek tek ele alınarak birbirinden soyutlanamaz. Bu unsurlar, birbirleriyle bağlantılıdırlar. Ve bu anlamda anti-oligarşik mücadele, karmaşık bir görevler bütünüdür.
      Oligarşinin siyasal zorunu kırma ve niteliğini açığa çıkarma görevi, direnme, siyasal zorun askeri ve oligarşik devlet aygıtına bağlılığını açığa çıkarmadan geçer. Direnme, en geniş anlamıyla, kitlelerin kitle pasifikasyonuna karşı durmasıdır. Direnme, mekanik anlamda bir karşı duruş, sadece bir savunma değildir. Direnme, oligarşinin siyasal zor araçlarına vurma ve işlemez hale sokma anlamı kazanır. Siyasal zora karşı verilen savaş, her türlü yıpratma ve tahribi içerir. Bu görev, kitlelerin tepkilerinin somutlaştırılması ve maddi bir güç haline getirilmesini gerçekleştirir. Sınıf mücadeleleri temeline dayanır ve kitleseldir. Siyasal zorun uygulanışına uygun düşen biçimde, çok yönlüdür. Ve diğer görevlerle bağıntılıdır. Bu görev ve hedefler, kitlenin ajite edilmesini sağlar. Karşı-devrimin niteliğini açığa çıkarması bakımından da, propaganda niteliği taşır.
      Oligarşinin siyasal zorunu bertaraf etme görevi, oligarşinin kitlelerden tecrit edilmesi görevini de beraberinde getirir. Oligarşinin kitlelerden tecrit edilmesi ve işçi-köylü ittifakı üzerinde Kurtuluş Cephesinin maddi bir güç olarak inşa edilmesi, devrimimizin en önemli sorunudur. Devrimimizde sınıflar mevzilenmesinin temelini oluşturan bu görev, diğer görevlerle bağıntılıdır ve politik hedeflerin başında gelir.
      Oligarşinin emperyalizmin uzantısı olduğu gerçeği, gerek emperyalizmin ülkemizdeki açık politika ve hedeflerine, gerekse askeri varlığına tavır almakla açığa çıkarılmalı, ülkemizdeki hakim sınıfların emperyalizmin ülkemizdeki temsilcileri olduğu ve onun sömürü mekanizması açıklanmalıdır. Bütün bu görevler, devrimci mücadelenin politik hedeflerini meydana getirir.
      Anti-oligarşik mücadelenin siyasi özü, demokrasi ve siyasi özgürlüklerin mücadelesidir. Devrimimizin anti-oligarşik içeriği aynı zamanda devrimin demokratik içeriğini de oluşturur.
      Tespit edilen politik hedeflere yönelik olarak yürütülecek devrimci savaş yanında, en yaygın demokratik muhalefetin yürütülmesi gereklidir. Demokratik muhalefet ve kitle direnişleri, oligarşinin tecrit edilmesinde önemli araçlardır. Ancak, çözücü (tayin edici) değillerdir.
      Gerek demokratik muhalefet, gerekse devrimci savaş içersinde kitlelere götürülecek temel propaganda siyasi özgürlüklerin elde edilmesi olmalıdır.
      Devrimin demokratik niteliğinin başında, oligarşinin siyasal zorunun bertaraf edilmesi ve kitlelerin siyasi özgürlüklerine kavuşması gelir.
      Bizim siyasal yolumuz, gündemdeki anti-oligarşik mücadeleyi, tespit ettiğimiz politik hedeflere yönelik olarak, politikleşmiş askeri savaş temel, demokratik muhalefet tali olmak üzere, her yerde, işçi-köylü ittifakı temeli üzerinde maddi ve fiili örgütlenmemizi, halkın kurtuluş cephesini inşa ederek yürütmek olacaktır." (İlker Akman: Mevcut Durum ve Devrimci Taktiğimiz)


Türkiye Halk Kurtuluş Cephesi
Halkın Devrimci Öncüleri
Merkez Bülteni
CEPHE

1990

Sayfa başına gidiş