İşçiler,
Köylüler,
İlerici, Yurtsever ve Demokrat Tüm Halkımıza!
Hepinizin bildiği gibi, ülkemiz alt yapısından üst yapısına kadar tam bir keşmekeş içerisindedir. Yıllardır başta Amerikan emperyalizmi olmak üzere, tüm emperyalist ülkelerin yaptıkları talanlar, bir yandan ülkemizin her türlü varlığını tüketirken, diğer yandan tüm çalışanlar, emek verenler gittikçe daha da yoksullaşmaktadır.
Her türlü baskı, zulüm ve katliamlar yaşantımızın neredeyse ayrılmaz bir parçası olmuştur.
Yıllar boyu bizlerin ürettikleri ile varedilen KİT'ler, "özelleştirme" söylemiyle el çabukluğuyla bir avuç zengini daha da zengin etmek ve emperyalist tekellere yeni kârlar sağlamak amacıyla satılmaya çalışılmaktadır. Binlerce KİT işçisi, işsizlikle, açlıkla yüz yüze bulunmaktadır.
Kürt halkı, küçük-burjuva milliyetçiliğinin tasfiyesiyle yüzyüzeyken, kendi ulusal haklarından söz edemeyecek hale getirilmek istenmektedir.
Binlerce devrimci, yurtsever, demokrat cezaevlerine atılmakta ve en zor koşullar altında yaşamaya zorlanmakta ve en insani talepleri için vahşice öldürülmektedirler.
Bütün bunları biliyorsunuz.
Bu düzen hep böyle sürüp gitmeyecektir. Emperyalistlerin ve oligarşinin sömürü ve baskı düzeni yıkılacaktır. Ve bunun tek yolu, devrimci mücadeleden geçmektedir.
Bu devrim mücadelesi, emperyalizm ve oligarşinin her türlü saldırısına karşı, devrimci ilkelere bağlı ve devrimci bir stratejiye dayanarak, yaşamın her alanında sürdürülmek durumundadır.
Onlar, emperyalistler ve onun yerli işbirlikçileri, bugün ellerinde tuttukları siyasal iktidar aracılığıyla her türlü araca sahiptirler.
Onlar, dünyanın en gelişmiş silahlarını istedikleri gibi almakta ve kullanmaktadırlar.
Onlar, en gelişmiş propaganda aygıtlarına milyarlarca dolar verebilmektedirler.
Onlar, kendilerine kiralık katiller tutabilmek için trilyonlar harcayabilmektedirler.
Onlar, trilyonlar harcayarak, istedikleri yalanı yazabilecekleri, istedikleri yalanı söyleyebilecekleri, istedikleri görüntüleri gösterebilecekleri onlarca gazete, televizyon kurabilmektedirler.
Onların, binlerce tankına, topuna, askerine, gazetelerine, televizyonlarına karşı, bizlerin, sadece devrime olan bağlılığımız ve devrimci bilincimiz vardır.
Bizler, işçilerin, köylülerin, emekçilerin mücadelesiyiz.
Bizler, ezilenlerin, sömürülenlerin, baskıya uğrayanların, işkenceye tabi tutulanların, yıllarca tutsak edilenlerin sesiyiz.
Bizlerin mücadelesi, hepinizin, hepimizin mücadelesi olarak, yoksulun mücadelesidir.
Bizler, onlar gibi, milyarlarca dolara, silaha sahip değiliz. Elimizdeki her türlü araçla, onlara karşı savaşmanın gerekli olduğunun bilincindeyiz ve bu amaçla mücadele ediyoruz.
Binlerce silahımız, milyonlar satan gazetelerimiz yok, ama onların tüm zenginliklerini ve güçlerini alacak olan yine bizleriz.
Bizler, yoksulun hakkını almak için mücadele ediyoruz. Ve bu mücadelemizde, sizlerden başka dayanağımız bulunmamaktadır.
Bizler, işçiyiz; bizler, köylüyüz; bizler, emekçiyiz. Ve mücadelemiz devrime kadar, kurtuluşa kadar sürecektir.
Bugün sizleri Türkiye devrimci mücadelesinin geliştirilmesi ve yükseltilmesi için, maddi ve manevi her türlü desteğinizi ve katkınızı vermeye çağırıyoruz.
Bu zorlu mücadelede, hepinizin, hepimizin küçük büyük demeden yapacağı çok şey vardır.