KURTULUŞ CEPHESİ - Ocak-Şubat 1996
Nihayet ÖD Partisi de Kuruldu !
Ocak ayının son günlerine doğru, büyük gazetelerin sayfalarında özel bir yer verilen olay ÖD Partisinin kurulmasına ilişkindi. Özellikle Hürriyet-Milliyet ÖD Partisinin kuruluşunu haber yaparken, sanki tüm solu bu yöne yönlendirmek istermişcesine bir tutum sergilemiştir. Ancak, ÖD Partisinin kuruluşu ilan edilirken yapılan haberler, sürekli olarak "eski tüfekler" in, "aşkları, biraları ve nostaljileri" ile "geldikleri" üzerine olmuştur. Belki de, ÖD Partisi en özlü biçimde açıklayan da bu sözlerdir. Üstelik, kendilerine "eski tüfek" ya da "eski solcu" diyen bu kesimlerin "gelişleri", aynı zamanda geçen tüm yıllar içinde neler yaptıklarının da bir özeti gibidir.
Ağırlıklı olarak bir zamanların tüyü yolunmuş "yol"cularının içinde yer aldığı ÖD Partisi, yine bir zamanların KSD'si, TSİP'i, TİP'i, TKP'si ve TKEP'i ile, "aşk-meşk" içinde geçirdikleri on yılı aşkın sürenin yeni arayışıdır.
Evet, yeni bir arayıştır ÖD Partisi. 1980' lerde tümüyle devrim mücadelesiyle ilişkisini kesmiş, kendi küçük dünyalarında, düzenin en geri ilişkileri içinde yaşamış ve 80'lerin sonlarına doğru SHP'nin yerel seçimlerde kazandığı belediyeler yoluyla paraya kavuşmuş ve nihayet DYP-SHP iktidarı ile her türlü rüşvet, yolsuzluk vb. içinde kendilerine "yol" bulmuş kesimlerin yeni bir arayışıdır. Çünkü SHP, kendi içersinde erimiş ve 25 Mart 1994 yerel seçimlerinde açıkca görüldüğü gibi, hiçbir gelecek vaad etmeyen bir parti haline gelmiştir. Bunun anlamı, SHP kanalıyla, belediyeler ve devlet kuruluşları aracılığıyla kendi yaşamlarını ve parasal kaynaklarını sürdürebilen "eski solcular" için suyun bitimesidir. Şimdi kendilerine başka bir kapı bulmak zorundadırlar. Ve bu amaçla, "yeni parti" arayışları, "Yeniden"le başlatılmıştır.
Ancak "can çıkmayınca, huy da çıkmaz". Yeni arayışlara yönelen bu yozlaşmış, çürümüş eski "solcu"lar, 24 Aralık seçimlerinin sonucunu beklemişler ve CHP'nin hiçbir biçimde iktidar olamayacağını gördüklerinde yeni partilerini, yani ÖD'ü kurmuşlardır.
ÖD Partisinin birinci özelliği, bugüne kadar SHP (CHP) içinde "politika" yapmayı "solculuk" olarak sunan, gerçekte ise, SHP aracılığıyla kendilerine kişisel çıkarlar sağlayan kesimlerin SHP'den sağlayabilecekleri hiçbir çıkarın kalmamış olmasıdır.
İkinci özelliği, 12 Eylül'den günümüze kadar geçen sürede, ÖD Partisinde toplanan kişilerin, kendi kişisel çıkarları yanında, kişisel yozlaşmalarının, çürümüşlüklerinin açık bir ifadesi olmasıdır. Öyle ki, "kuruluş" toplantısına Haydarpaşa'dan Ankara'ya trenle giden "eski tüfekler"in, bol biralı "nostaljik" sohbetleri (ki bunlar "geyik muabbeti"dir), günlük gazetelere yansıyacak kadar aleni yapılabilmektedir. "Yaşasın aşk, Yaşasın Devrim" sloganlarında ifadesini bulduğu gibi, ÖD Partisinin önde gelenleri, tüm zamanların en ahlâk tanımaz kesimleri durumundadırlar. Bol bira içmeleri, bir rastlantı değildir. Şöyle yakın çevresine bakan herkesin kolayca görebileceği gibi, pekçok şehirdeki "Ada" başlıklı birahaneler bu kesimlerin "yolcuları"nın simgesi durumundadır. Bir de bunlara "Kardelen" birahanelerini (ki bu daha çok KSD'li "eski tüfeklerin" mekanlarıdır) ekleyecek olursanız, onların alkolle ilişkilerini anlamak olanaklıdır. İçki sofralarında "devrim anıları" nı anlatan, yani "nostaljik takılan", kimi zaman alkolü fazla kaçırıp ağlayan bu kesimler için, içki, kadın ve devrim anıları bir yaşam ifadesi durumundadır. İşte bu ahlâksızların, kendi ahlâksızlıklarını bir ahlâkmışcasına sunarak kendilerini aklamalarının yeni adı ÖD Partisi olmaktadır.
Üçüncü özelliği, SHP ya da CHP kanalıyla elde ettikleri "arpalıkları" yitirmek durumunda olanların, yeni bir parti bayrağı altında yeni "arpalıklar" için "mücadeleye" girmeleridir. Özellikle sömürücü sınıfların kendi içindeki parçalanmışlıklarının bir ürünü olarak düzen partilerinin % 1'lik bir oy potansiyeline sahip olanlarla "ittifak" yapmaları, ÖD Partisinin kurucuları için bulunmaz bir ortam yaratmaktadır. Kendi deyimleri ile, olabildiğince çok niceliğe sahip olmak, onlar için böyle bir pazarlıkta kendilerine büyük bir avantaj getirecektir. Bu nedenle, ÖD Partisine, hangi nedenle olursa olsun katılan her kişi, yeni "arpalıklar" için düzen partilerine satılacak bir oy demektir.
ÖD Partisinin dördüncü niteliği, cezaevinde kaldıkları sürece kendi kitlesini oyalayan, ancak dışarı çıktıkları koşullarda bunu aynı kolaylıkla başaramayan DY oportünist-kariyerist şeflerinin, "alttan gelen baskı"ya karşı buldukları bir çıkıştır. ÖD Partisi aracılığıyla, "alttaki" DY'liler, oportünistlikleri, pasifistlikleri ve devrim karşıtlıkları yıllar önce açığa çıkmış kesimlere peşkeş çekilmektedir. "ADA" birahane sahiplerinin bundan elde edecekleri kâr, kendi mesleklerini "meyhanecilik" türü tanımlamadan kurtarmaksa da, DY'nin şeflerinin kârı, "arpalıklar"dan elde ettikleri paralarla sürdürdükleri yaşamı sürdürebilmektir.
ÖD Partisi, ideolojisiz, politikasız bir parti olarak kendini tanımladığı gibi, gerçekte de öyle olduklarında, herhangi bir ideolojik ve politik eleştirinin muhatabı da olmak durumunda değildir. Zaten, böylesine belirsiz, amorf bir insan kitlesini, belli bir ideolojik boyutla eleştirmek de anlamsız ve gereksizdir. Bu da, ÖD Partisinin beşinci özelliğidir.
İşte tüm bu özellikleri ile ÖD Partisi, 12 Eylül sonrasında solda meydana gelen tüm yozlaşmanın, çürümenin, ahlâksızlığın bir bileşimi durumundadır. Eğer bu bileşim, şu ya da bu biçimde kendisini gizleyebilmiş diğer tüm ahlaksızları, yozları, çürümüşleri kendi bünyesinde toplayabilirse, bundan en çok devrimciler memnun olacaktır. 12 Eylül'ün üzerinden 15 yıl geçmesine rağmen, devrimcilerin kendilerini bu yozlaşmış, çürümüş ve ahlâksızlaşmış "eski solcular"dan ve onların pisliklerinden arındıramamış ve kendi arasındaki sınır çizgilerini çekememiş olması düşünülecek olursa, ÖD Partisinin göreceği tek toplumsal ve insani işlevinde ne olacağı kolayca anlaşılacaktır. Bütün sorun, bunların kendilerini gizlemek için kullanacakları yol ve yöntemlerin samimi unsurları etkilemesini engellemektir. Onların, ahlâksızların, kendi ahlâksızlıklarını bir ahlâk olarak sunarak, kendi ahlâksızlıklarını bir yaşam biçimi haline getirmek istediklerini kitlelere göstermek zorunludur. Bu yapılabilindiği oranda, ÖD Partisi, sadece bir çürümüşlerin mekanı olacaktır.