Bir Öykü Parçası
Kıtlığın artması ve tüm canlı yaratıkların feryatlarının duyulmaya başlamasıyla
birlikte tanrılar giderek endişeye düştüler. O kadar çok yakınma vardı
ki, yoklukların had safhada olduğu bir yerde tanrı korkusundan eser kalmayabilirdi.
Ve dediler ki: “Yaratması bunca çabaya mal olan dünyayı degiştirmemiz
mi gerekiyor, bunun sonu bir karmaşadır. Bu yüzden, eğer kıtlık zamanlarında
inancına sadık kalan ve yoksulluğa rağmen bizim emirlerimizi yerine getiren
insanlar bulabilirsek o zaman dünya olduğu gibi kalacak ve dünya üstünde
hiçbir düzensizlik olmayacaktır.”
Bunun üzerine en yücelerden üçü, emirlerini yerine getirebilecek ve kıtlık
zamanında direnç gösterebilecek, tanrı korkusuna sahip insanları bulmak
için yola koyuldular.
Ve Sezuan şehrine geldiler. Orada tanrılardan korkan bir su satıcısı
buldular; su satıcısı onlara barınacak bir yer bulmak için etrafı dolaştı.
Ve bütün bir gün boyunca şehrin çevresinde onlar adına arandı durdu ve
bir tek barınak bulamadı.
Ve dedi ki: “Kolay olacağını düşünmüştüm çünkü bunlar tanrıların en yüce
olanlarından ve yalnızca bir gece kalacaklar. Ama Sezuan’da onlara barınak
sağlayacak tek bir ev yok”.
Ve onların yanına döndü ve onları avuttu ve tekrar onlardan ayrıldı ve
barınacak yer sormak üzere Mi Lung adında bir kıza gitti.(1)
Ve tanrılar onun su satarken kullandığı ölçü tasının dibinin hileli bir
tabanı olduğunu gördüler.
Basın Bildirisi
Sezuan eyaletinden tuhaf bir öykü rapor edilmiştir. Eyalet başkentinde
tütün ürünleri imalatçısı olan Bay Lao Go, kuzeni Bayan Li Gung’un katili
olarak yargılanmaktadır. Tanıklara göre Li Gung isimli şahıs, kenar mahalle
meydanlarının sıradan ayak takımı arasında “iyi bir insan” olarak biliniyordu.
Hatta kendisine ‘kenar mahallelerin meleği’ şeklinde romantik bir lakap
da takılmıştı. Basit bir sokak kadını olarak işe başlamasından sonra,
ona tanrılar tarafından bağışlandığı iddia edilen küçük miktarda bir sermayenin
sahibi haline gelmişti. Bir tütün dükkânı almış, ama orayı öylesine fedakâr
bir tutumla yönetmiştir ki birkaç gün sonra iflasın eşiğine gelmiştir.
Son derece yoksul ve çok kalabalık olan komşuları arasından pek çok kişiyi
beslemek ve onlara bakmakla kalmamış, uzaktan tanıdığı dokuz kişilik bir
aileyi küçük dükkânında misafir etmeyi reddetmeye gönlünün elvermediğini
de göstermiştir. Yıkımdan hemen önce genç bir adam Bayan Li Gung’un birçok
çanak yalayıcısına kendisini onun kuzeni olarak tanıtarak ortaya çıkmış
ve Bayan Li Gung’un karışık ilişkileri nispeten daha iyi bir düzene sokmak
üzere çok şiddetli bir şekilde olup bitene müdahele etmiştir. Aşağıdaki
olay onun yöntemlerinin bir örneğini vermektedir. Aile yeniyetme bir delikanlıyı
komşunun kapısının eşiğinden süt dolu şişeleri çalmaya yolladı. Kuzen
hiçbir itirazda bulunmadı ama dükkâna bir polis çağırdı ve delikanlı çalıntı
sütlerle geri dönene kadar onunla gevezelik etti. Misafirler derhal polis
karakoluna götürüldüler ve Bayan Li Gung onlardan kurtuldu. Kuzeni onun
adına işini kurtarırken, genç bayan uzakta kaldı.
Kuzeni Bay Lao Go’nun ayrılışından ve kendisinin geri dönüşünden sonra
Bayan Li Gung, yardımsever hareketlerini sürdürdü, ama eskiye göre bir
hayli azalmış bir biçimde. Bunun yerine Yü Schan adında işsiz bir hava
posta pilotu ile samimi bir ilişkiye girdi; ortalıkta Yü Schan’ı bir intihar
girişiminden kurtardığı söylentileri dolaşıyordu. Dükkânının, böyle küçük
işlerin, insanların genelde hayal ettikleri gibi küçük bir altın madeni
olmadığı anlaşıldığında, Bayan Li Gung’un Yü Schari a Pekin’de bir posta
pilotu mevkii elde etmesini garantileyecek miktarda borç verme umutları
ne yazık ki suya düştü. Bayan Li Gung’un dükkânına daha ileri düzeyde
bir tehdit, ‘Sezuan’ın Tütün Kralı’ olarak bilinen ve pek fazla insani
kaygılar taşımayan Bay Feh Pung’un kullandığı yöntemler biçiminde geldi.
Bay Feh Pung’un dükkânlarından birinin Bayan Li Gung’un çok yakın çevresinde
açılması ve onunkinin yarı fiyatına tütün satması ile birlikte, Bayan
Li Gung bir kez daha dış tavsiyelere boyun eğdi ve kuzenini yardıma çağırdı.
Ve kuzen gerçekten de yardım etti... (2)
Kuzen küçük tütüncülere yaptığı ilk ziyaretinde, daha dükkânın açılış
gününde Feh Pung tarafından savrulan tehditleri onlara anlatmaktan kasten
kaçındı; aksi takdirde onların karşılıklı yardım birliklerine kabul edilmeyebilirdi.
Bir yandan direnmesine yardım etmek için küçük tütüncülerin verdikleri
tütünleri kabul ederken, öte yandan da Feh Pung’la görüşmüş ve diğer üyelerin
aleyhine olacak bir biçimde, tütün kralını dükkân için özel bir fiyat
teklif etmeye ikna etmişti. Bununla beraber, dükkânın satışı onu böyle
bir şeyi yapabilecek bir konuma getirmiş olmasına rağmen; kuzeninin (Li
Gung) aşığı Yü Schan için arzulanan mevkii satın alma işini gerçekleştirmek
niyetinde değildi. Açıkçası Yü Schan, aslında Li Gung’un parasının peşinde
olduğunu çok net bir biçimde ona göstermişti. Yü Schan’ın isteklerini
tatmin etmektense, vicdan sahibi kuzen, zengin bir berber olan Bay Kau
ile Bayan Li Gung arasında bir mantık evliliği ayarladı. Ama görünen o
ki Yü Schan’ın, kuzeni üstündeki gücünün boyutlarını küçümsemişti. Her
halükârda, pilot kızın tam güvenini kazanmayı ve onu kendisiyle bir aşk
evliliği yapmaya ikna etmeyi başardı. Bu evlilik komşular arasında çok
tartışıldı çünkü hiçbir zaman gerçekleşmedi. Küçük tütüncüler Bay Lao
Go’nun, ancak kendilerinin ortak çabalarıyla ayakta kalabilmiş olan Li
Gung’un dükkânını tütün kralına devretme planını duyduklarında Li Gung’u
bu planı iptal etmeye razı etmekte fazla zorluk çekmediler. Burada, aşığının
Li Gung üstündeki gücünün epey etkisiz olduğu ortaya çıktı. Aşığı tarafından,
kuzeni Li Gung’u ‘yola getirmesi’ için gönderilen Bay Lao Go ortalıkta
görünmedi; ardından Li Gung, Schan’ın davranışının kendisini nasıl incitmiş
olduğunu anladı ve kuzeninin Shan’ı kötü bir insan ve fırsat avcısı olarak
gördüğü gerçeğini saklamadı; bu noktada tüm evlilik planı suya düştü.
Belki de tüm mahalle ‘kenar mahallelerin meleği’ne böylesine hayran olmasaydı,
varolan durumun altında yatan çarpıcı gerçeği çoktan anlamış olacaktı:
Bay Lao Go, Bayan Li Gung’un kendisinden başkası değildi. Bayan Li Gung,
bazen gizemli hileleri sayesinde, insanların takdirini toplayan pek çok
iyiliğin gerçekleşmesini mümkün kılmış olan vicdan sahibi kuzendi. Ne
var ki Sezuan’ın bunu anlaması için uzun bir süre geçecekti. Ne yazık
ki, diğer tütüncüler Li Gung’un kendini feda edişinden yararlanamamışlardı.
Evlenme çabaları için harcadığı o kısa süre, sadakatinden şüphe duymaları
için yeterli olmuştu. Birbirlerinin fiyatlarını kırarak, ‘altta kalanın
canı çıksın’ misali dükkânlarını bir tabak içinde tütün kralına sundular.
Bu arada Li Gung eski arkadaşı su satıcısı Sun’a, hamile olduğunu düşündüğünü
itiraf etmek zorunda kalmıştı. Durum umutsuzdu. Dükkân tam bir iflasın
eşiğindeydi. Üçüncü kez (ve bu sonuncu oldu) kuzeni ortaya çıktı. Görevi,
şimdi genç kızın bütün sevgisinin yöneldiği tek varlık olan doğacak çocuk
yararına dükkânı kurtarmaktı. Seçtiği yöntemler bütünüyle acımasızdı.
Hem berberin ‘kuzenine’ duyduğu hayranlığın, hem de birçok küçük insanın
sahip olduğu ‘kenar mahallelerin meleği’ inancının bütün mali avantajlarından
yararlanarak, eski arkadaşlarının ve kendisine bağlı olanların boğaz tokluğuna
tütün işledikleri, çalışma koşulları had safhada kötü olan bir fabrika
kurdu. Keza çocuğun babası Yü Schan da hızla büyüyen iş yerine bağlanmıştı.
Üçüncü kez ortadan kaybolmadan önce Li Gung, Yü Schan’ın annesine, ona
“dürüst bir çalışmayla yükselebileceği” bir mevki bulacağına söz vermişti.
Yü Schan, Bay Lao Go’nun katı yönetimi altında yeni fabrikada ustabaşı
yapılmıştı. Böyle bir istihdamın amacı onu Bay Lao Go ile sürekli yakın
ilişki halinde tutmaktı. Sonunda bu, Bay Lao Go’nun çöküşü olacaktı. Küçük
özel bir hediye, tesadüfen, Yü Schan’ın Bay Lao Go’nun kuzenini dükkânın
arkasında bir odada kilitli tuttuğuna inanmasına yol açtı. Tütüncünün
doğal olarak reddettiği bir şantaj girişiminde bulundu. İsteğini yaptıramayınca,
sonunda polis çağırdı; bu olay üzerine arka odada Li Gung’un tüm giysilerinin
ve kişisel eşyalarının bulunduğu ortaya çıktı. Bay Lao Go’nun cinayet
ithamını yanıtlaması için tek yol gerçek olayları, yani kendisi ile Bayan
Li Gung’un tek ve aynı kişi olduğunu bütünüyle itiraf etmekti. Yargıçların
şaşkın bakışları önünde, Lao Go, yeniden Li Gung’a dönüştü: Kenar mahallenin
başbelası ile kenar mahallenin meleği özdeşti. Kötülük yalnızca iyiliğin
öteki yüzüydü, iyilikler ancak kötülükler sayesinde mümkün kılınmıştı
-bu dünyanın mutsuz koşullarının şaşırtıcı bir tanıklığı.
Li Gung’un başlangıç sermayesinin, kendisine Sezuan’a iyi bir insan aramak
için geldiklerini söyleyen ve hatta iyi insanın gidişatını sormak için
düşlerinde birden çok defa görünen üç tanrının bir hediyesi olduğunu iddia
eden bir su satıcısının ifadesiyle, Sezuan’ın son derece mizahi, bulduğu
episodun üstüne şiirsel bir ışık tutulur. Su satıcısı, sonunda karşılarında
sırrın maskesinin düşürüldüğü üç yargıcın, bu tanrıların ta kendisi olduğunu
iddia eder.
Söz konusu tanrıların gerçek doğası ne olursa olsun, iyi bir insan olmanın
Sezuan da nasıl ele alındığını keşfetmek şüphesiz onları bir miktar şaşırtacaktı.(3)
Çalışma Planı
1. batık
tanrılar tarafından hediye edilen küçük kayık bir anda ala-bora olmasına
yol açacak kadar çok sayıda bahtsızla dolar / bir aileye mesken ve-rilir
/ eski ev sahipleri gözetilir / eskiden arzedenler şimdi taleplerle gelir
/ mal sahibi kadın bir kefil ister /
2. kriz ve reklam
kuzen olayları çözmeye gelir / aile polise teslim edilir / arzcılara alacakları
ödenir / mal sahibi kadın yatıştırılır / ama iğrençlik ne sermayenin yerini
tutacak bir şey ne de güçlülere karşı bir kalkan olduğundan, li gung’a
hali vakti yerinde bir koca bulmaya yarayacak bir reklam tasarlanmalıdır.
3. aşk
Li Gung’un mesleği üzerine tartışma / Li Gung hali vakti yerinde bir taliple
bir randevuya gitmektedir / kendisini asmak üzere olan işsiz pilot Schan’a
rastlar/onu avutur / ona aşık olur ve ona su satıcısı Sun’dan bir bardak
su alır /
4. pilot uçmalıdır
Sun’un eli kırılmıştır / Li Gung aşkını anlatır ve bir şal satın alır
/ berber umutsuzca ona aşık olur / ama Li Gung Sun’un yarasını fark eder
ve tanıklar bulmaya çalışır / başaramaz / yalan yere yemin etmeyi önerir
/ halı tüccarı ve karısı onun Schan’ın annesiyle Schan için 400 yene malolacak
bir iş hakkında konuşmasına kulak misafiri olurlar / dükkâna kefil olmayı
önerirler / pilot uçmalıdır /
5. aşk zaferleri
kuzen Schan’a parayı bulur / halihazırda ipotekte olan işi mal sahibi
kadına satar / Schan’ı tanımaya başlar ve onun aklından geçen sahtekârlıkları
fark eder / berberle olan bitenler üstüne konuşur / sun hayal kırıklığına
uğrar / Li Gung’un iyilik yapabilmesi için bir şansı olmalıdır / Schan
ve berber seyirciye hitap ederler / Li Gung Schan lehine karar verir /
6. düğün
Schan evlenmek ve herşeyi satmak ister / herkes kuzeni beklemektedir /
halı tüccarları telaş içinde gelirler ve Li Gung tarafından sakinleştirilirler
/ ne zaman Li Gung ortada olsa, kuzeni yoktur /
7. annelik zevkleri
annelik zevkleri / Schan’ın annesi / teminat / çöp kovası / marangoz /
Li Gung’un küçük oğluna kuzeni bakacaktır /
8. tütün fabrikası
marangozun çocukları tütün balyaları taşıyorlar / Schan bir iş sahibi
olur ve ustabaşı olarak kendisini diğerlerinden ayırır / tütün işçilerinin
şarkısı /
9. söylenti
yağmur / malsahibi kadın / Schan bir keşif yapar / monarklar tütün içer
ayak takımı tütünü toplar / polis harekatı /
10. mahkeme
tanrılar yargıç rolünde ortaya çıkar / tütün kralı korkmuştur / mahkeme
/ final / tanrılar bir bulutun üstünde oradan ayrılır / (4)
Tarihsiz Notlar
1. “Sezuan’ın İyi İnsanı”nın Öğeleri
Tanrıların araştırrna komisyonu 0,10
Bir kişinin tek dostu: kendisi. Çifte rol 4a
İyi olan denetimi ele geçirir, kötü olan denetimi ele geçirir 1,2/4,5/5,6/7/8
Kötülük ortaya çıkmalıdır ki ondan iyilik çıkabilsin 1,2/4,5/5,6/7/8
Her zaman ‘kuzen’in, sadece bir an için ya da bir kez daha geleceği düşünülür
ama o sadece finalde tek bir kişidir. 1,4,7
Tanrılar iyi bir insan bulamaz, bulabildiklerinin en iyisi budur. 9/10
Lao Go’nun Schan’ın kötülüğünü fark etmesi, Li Gung’un ona olan aşkını
dindirmeyi başaramaz. 5
Küçük insanların tarzı: bir aşağı bir yukarı. 10
İyi insan mahkemede: tanrılar iz peşinde 10
2. “Sezuan’ın İyi İnsanı”nın Sahne Öğeleri
İnanan biri için tanrılara istediklerini vermek ne kadar zordur. 0
İyilik bir yaşamı ne kadar çabuk mahveder 1
Sertlik bir yaşamı ne kadar çabuk yeniden kurar 2
İyi insan bir yardımcı arar ama yardım edilebilecek birini bulur 3
Ne yazık ki aşık olunan kişiye sadece kuzen yardım edebilir 4
Ama kuzen aşık olunan kişinin kötü yanını açığa çıkarır. Tabii ki
bunun aşığa hiçbir yararı yoktur. 5
Li Gung’un gittiği yere Lao Go gidemez 6
Kuzen, Li Gung’un küçük yavrusuna yardım etmek için birçok
insanın küçük yavrusunu feda etmek zorundadır. 7
Li Gung bir söz verdiğinde, Lao Go sözünü tutar. 8
Lao Go kuzeni Li Gung’u öldürmüş müdür? 9
Tanrılar iyi insanlarının katilini sorguya çekerler 10
3. Li Gung’un iyilikleri
(i) Bir aileye barınak sunmak
(ii) Çaresiz bir adamı kurtarmak
(iii) Bir kurban için yalancı şahitlik yapmak
(iv) Âşık olunan kişiye duyulan güven
(v) Güven hayal kırıklığına uğramaz
(vii) Tutkuya kefil olmak
(viii) Her şey çocuk için
4. Lao Go’nun Kötülükleri
(ii) Bir aileyi hapse attırmak
(iv) Kurbanı kötülemek
(v) Kefilleri yarı yolda bırakmak
(vi) Bir ‘çıkar evliliği’ planlamak
(vii) Ucuz emlak elde etmek
(viii) Çocukları sömürmek
(ix) Âşık olunan kişiyi sömürmek (Tütün Kraliçesi)
5. Bunlar Kötüdür
öldürmek 8. çocukları
şantaj yapmak 7. Schan’a
suistimal etmek 5. yaşlı çifti 9 Schan’ı
yarı yolda bırakmak 5. yaşlı çifti 5 Sun’u
çökertmek 2. aileyi 7 marangozu, yaşlı çifti
kötü yola sevketmek 2. aileyi
sömürmek 8. bütün yardıma muhtaçları
baskı altına almak 9. Schan’ı
yalan söylemek
güvenmemek 9. Sun’a
hor görmek 5. Schan’i
kafasını karıştırmak 5. Sun’un
üretimsiz hale getirmek 7. marangozu 8. Schan’ı
beter hale sokmak
kendini ihmal etmek 5. (5)
Brecht’in Günlüğünden
İyi İnsan’ın sahnelerini yazmak için kaç gün harcadıysam, küçük düzeltilerini
yapmak için de o kadar hafta harcıyorum. Kesin amacı belirlenmiş küçücük
alt-sahnelere, ‘yaşam dediğimiz sorumsuzluk, kaza, geçicilik öğesiyle
renk katmak kolay değil. Dahası, finalde çözülmesi gereken temel bir soru
var: Li Gung - lao go sorununu nasıl ele almalı ya a)tanrılar-Li Gung-lao
go gibi doğrudan bir çatışmayı ele almak üzere kıssa yönü genişletilebilir
-ki bu herşeyi ahlaksal bir düzlemde tutacak ve çatışan iki ilkenin (‘iki
ruhun’ ) ayrı ayrı görünmesine izin verecektir- ya da b) Li Gung’un nasıl
kuzeninin kılığına girdiği ve finale kadar, yoksul yaşamının onda oluşturduğu
deneyim ve nitelikleri nasıl kullandığı hakkında sade bir öykü anlatılabilir.
Bayan shin’in keşfi (7.Sahne), onun hamile lao go ile sohbeti ve bu hamileliğin
ikili oyunun sürmesini nasıl imkansızlaştırdığı temasının bütünü terk
edilmedikçe gerçekte sadece (b) mümkündür. Perdenin önündeki dönüşüm sahnesi
(4a) hiçbir şekilde mistik değildir; sadece, mim ve bir şarkıya başvurularak
oluşturulan teknik bir çözümdür. Sorunun bariz hale geldiği yer şudur:
lao go doğrudan seyirciye hitap ettiği zaman Li Gung’un sesini ve dolaysıyla
onun tavırlarını kullanmalı mıdır yoksa kullanmamalı mıdır. Aslında bu
tamamen beşinci sahnenin nasıl ele alındığına bağlıdır. Burada lao go
tavır değişikliğini açıklamak için bir şeyler söylemek zorundadır. Ne
var ki, tek sırdaş yoktur, ne de seyirciyi sırdaş yapabilir -lao go olarak
hiç değil. Dahası, eğer benimsenen çözüm (a) dan ziyade (b) ise, Li Gung’un
bu sahnenin sonundaki çöküşünün anlaşılması daha zordur. Olası tek açıklama
burada da onun Li Gung olarak ele alınmış olmasıdır. Bu noktaya geldiğinizde
iyilik ve kötülük öğeleri gerçekçi bir kılık değiştirme oyununa göre çok
fazla birbirinden ayrılmıştır. Seyrek gerçekleşen bir sızma kaçınılmaz
olacaktır. Bu açıdan bakıldığında en gerçekçi sahne dokuzuncu sahnedir.
Tasavvur edilebilecek diğer bir nokta da Li Gung’un lao go’nun rolünü
oynamak için yoğun çaba harcamak zorunda olması ve artık kendi giysileri
içindeyken ve onu Li Gung olarak bilen ve öyle hitap eden insanların önünde
huysuz görünememesidir. Burada önemli bir ders yatar: onun için iyi olmak
ne kadar kolay, kötü olmaksa ne kadar zordur.(6)
Sezuan’ın İyi İnsanı
Önoyun
Üç tanrı Sezuan şehrine gelir. Bu dünyada iyi olmanın zorlaştığı yolunda
bir söylenti duymuşlardır ve iyi bir insan aramaktadırlar. Yardımsever
bir su satıcısının yardımıyla iyi bir insanla tanışırlar, yani yoksul
fahişe Shen Te ile. Ne var ki o bile tanrıların tüm emirlerine uymayı
neredeyse imkânsız bulduğundan yakınır, çünkü çok yoksuldur. Tanrılar
ona bir şans vermek için para hediye eder, en iyi dileklerini iletir ve
onu terk ederler.
1
İyi Shen Te tanrıların hediye ettiği parayı küçük bir tütün dükkânını
donatmak için kullanır. Başından beri tanrıların emirlerine uymaya, komşularına
yardım etmeye, kendi çıkarlarını ikinci plana atmaya ve hiç de o kadar
iyi tabiatlı olmayan arkadaşlarının, ne kadar zor olursa olsun, tüm isteklerini
karşılamaya çabalaması sonucunda, dükkânını, açıldığı günün hemen ertesi
akşamında iflasın eşiğinde bulur. Sekiz kişilik bir aile oraya kapağı
atmaya karar vermişlerdir. Daha başka otlakçıların gelmesini engellemek
için, “misafirleri”, kinik bir biçimde bir kuzen icat etmesini önerirler
ve bu kuzen durum gereği acımasız bir insan ve dükkânın gerçek sahibi
olacaktır. Yatma vakti geldiğinde, Shen Te için kendi dükkânında yer kalmamıştır
ve gitmek zorundadır.
2
Ertesi sabah “misafirlerin” alabildiğine şaşkın bakışları altında, kapı
açılır ve dükkâna son derece sert görünüşlü genç bir işadamı girer. Kendini
Shen Te’nin kuzeni olarak tanıtır. Aileyi nazik ama kararlı bir biçimde
binayı terk etmeye davet eder, çünkü burası kuzeninin işini yürütmesi
gereken yerdir. Gitmek için isteksizlik gösterdiklerinde, hemen, aile
üyelerinin bir ya da ikisini önemsiz suçlamalarla içeri atacak olan polisi
çağırtır. Olayı izleyenlere kendisini haklı çıkarmak için onların kötü
insanlar olduğunu kanıtlar: ailenin geride bıraktığı torbaların bazılarında
afyon bulunmaktadır. -Kuzen ve polis arasında gelişen dostane ilişkiler
hemen meyvesini verir. Müteşekkir bir polis kuzenin dikkatini yolun karşısındaki
zengin berber Shu Fu’nun sevimli kuzenine (Shen Te) duyduğu gurur okşayıcı
ilgiye çeker. Umumi parkta gizli bir randevu ayarlamak için yardım etmeye
hazırdır. Kuzen ilgi gösterir: Shen Te bir parça koruma olmadan dükkânını
tek başına yürütecek ehliyetten yoksundur ve kuzenin kendisi tekrar uzaklara
gitmek zorundadır ve muhtemelen geri dönemeyecektir.
3
Shen Te’yi zengin berberle parktaki randevusuna giderken görürüz. Bir
ağacın altında dehşetle irkilerek kendini asmak üzere olan üstü başı perişan
genç bir adam görür. Adam ona işsiz bir pilot olduğunu ve Pekin’de bir
pilotluk işi alabilmesi için gereken 500 doları toplayamadığını söyler.
Sağanak bir yağmur Shen Te’yi, genç adamın bulunduğu ağacın altına sığınmak
zorunda bırakır. Bunu sıcak bir konuşma izler. Shen Te ilk kez maddi çıkarlarla
gölgelenmemiş bir kadın-erkek ilişkisinin zevkini tadar. Ve eve gitmeden
önce pilota Pekin işini alması için ona yardım edeceğine söz verir. Bir
ihtimal kuzeninin 500 doları temin edebileceğini düşünür. Zevkten dört-köşe
olmuş bir halde sırdaşı su satıcısına kendisine yardım edebilecek bir
adamla buluşmayı planlarken kendisinin yardım edebileceği bir adamla karşılaştığını
anlatır.
Ara Oyun
Seyircinin gözleri önünde Shen Te kuzeni Shui Ta’nın kılığına bürünür.
Sertliğe ve kuvvete başvurmaksızın iyilik yapmanın nasıl imkansız olduğunu
açıklayan bir şarkı söylerken aynı zamanda kötü Shui Ta’nın kostümünü
ve maskesini giyer.
4
Shen Te arkadaşı pilot Sun’dan dükkânına gelmesini istemiştir. Sun dükkâna
gittiğinde kızın yerine kuzeni Shui Ta’yı bulur. Shui Ta, Sun ve Shen
Te için sağlam bir parasal dayanak gözüyle baktığı Pekin işi için 500
dolar vermeye hazır olduğunu söyler. Bir keresinde dükkân için 300 dolar
teklif eden tütün toptancısı bayan Mi Tzu’dan dükkâna gelmesini istemiştir.
Sun’un hiçbir açık tereddütü olmadığından teklif üzerinde hemen anlaşmaya
varılır. 300 doları cebine indirirken keyfi yerindedir. Kabul etmek gerekir
ki kalan 200 doları bulma sorunu vardır. Kuzenin biraz vicdansız çözümü
ise sekiz kişilik ailenin Shen Te’nin dükkânında bıraktığı afyondan para
kazanmaktır. Az çok tesadüfi bir soru sonucunda, pilotun kızı beraberinde
Pekin’e götürmeyi düşünmediği ortaya çıkınca Shui Ta dehşetini -ama şaşkınlığını
belirtmeyerek- resmeder. Tabii ki bundan sonra tüm görüşmeleri keser.
Pilotla başa çıkmak o kadar kolay değildir. Pilot yalnızca kendisine verilmiş
300 doları geri ödeyememekle kalmaz, ayrıca, kız ona körü körüne tutkun
olduğundan paranın geri kalan bölümünü de kızdan alacağından emin olduğunu
rahatlıkla ifade eder. Zafer kazanmış bir edayla, kızı dışarda beklemek
üzere dükkânı terk eder. Kızgınlık ve umutsuzluğun çılgınlığa sürüklediği
Shui Ta berber Shu Fu’yu çağırtır ve ona kuzeninin sınırsız iyiliklerinin
onun felaketine yol açtığını ve bu yüzden hemen güçlü bir koruyucuya ihtiyacı
olduğunu söyler. Aşktan deli divane olmuş berber ‘iki kişilik küçük bir
akşam yemeği esnasında’ genç bayanın sorunlarını tartışmaya hazırdır.
Shui Ta ‘kuzenini haberdar etmek’ üzere sahne dışına çıktığında pilot
Sun belanın kokusunu alır ve tekrar dükkânda belirir. Shen Te berberle
yemeğe çıkmak üzere arka odadan çıktığında Sun ile karşılaşır. Sun ona
aşklarını anımsatır; ilk karşılaştıkları parktaki o yağmurlu akşamı hatırlatır.
Zavallı Shen Te! Shui Ta’nın pilotun yüzsüz egoizmine dair keşfettiği
her şey Shen Te’nin aşk duygularıyla eriyip gitmiştir. Akıllı kuzeninin
seçtiği berberle değil, sevdiği adamla çıkar.
5
Aşk dolu bir geceyi izleyen günün ilk ışıklarıyla birlikte, mutlu Shen
Te bir semt çayevinin önünde görülür. Pilotunun uçmasını sağlamak için
gerekli olan ek 200 doları toplamak için satmayı düşündüğü küçük bir torba
afyon taşımaktadır. O ve biz, müzik eşliğinde bir tür mim tarzında, afyon
bağımlılarını bir alem gecesinden sonra yalnız, harap, bitap ve titrek
bir halde çayevini terk ederken görürüz. Bu çökmüş insanların görüntüsü
onun duyularını harekete geçirir. Böyle öldürücü bir zehrin dağıtıcılığını
yaparak kendisine mutluluk satın alacak gücü gerçekten yoktur. Sun muhakkak
anlayışlı davranacaktır. Eli boş döndüğü zaman onu reddetmeyecektir. Bu
umutla dolu olarak hızla oradan uzaklaşır.
6
Shen Te’nin umudu gerçekleşmemiştir. Sun onu terk etmiştir. Dükkânın
satılışından ele geçen paranın tümünü adi batakhanelerde içkiye yatırmaktadır.
Ardından Shen Te’yi avluda, az miktardaki malını bir at arabasına yüklerken
görürüz. Tanrıların hediyesi olan küçük dükkânını kaybetmiştir. Çamaşırlarını
indirirken başı döner ve bir komşu kadın alaycı bir ifadeyle yakışıklı
ve namuslu aşığının muhakkak onu hamile bıraktığını söyler. Bu keşif Shen
Te’yi tarif edilemez bir sevinçle doldurur. Pilotun oğlunu, geleceğin
pilotu olarak selamlar. Arkasını dönüp bir komşu çocuğunun çöplükte yemek
artıkları aradığını gördüğünde gözlerine inanamaz; çocuk açtır. Bu manzara
onda tam bir dönüşüme yol açar. Seyirciye, rahmindeki çocuk uğruna kendisini
dişi bir kaplana dönüştürme kararını duyuran uzun bir konuşma yapar. Ona
göre bu, çocuğu yoksulluktan ve yozlaşmaktan korumanın tek yoludur. Ona
yardım edebilecek tek kişi de kuzenidir.
Ara oyun
Su satıcısı seyirciye Shen Te’yi görüp görmediklerini sorar.
Ortadan kaybolduğundan bu yana beş ay geçmiştir. Kuzeni zengin olmuştur
ve artık Tütün Kralı olarak tanınmaktadır. Ne var ki ortalıkta dolaşan
söylentilere göre, serveti karanlık işlerinden ileri gelmektedir. Su satıcısı
onun afyon sattığından emindir.
7
Tütün Kralı Shui Ta, Shen Te’nin eski, ama yeniden çeki düzen verilmiş
dükkânında tek başına oturmaktadır. Şişmanlamıştır. Nedenini yalnızca
kâhya kadın bilmektedir. Güz yağmuru onu melankoliye meylettirmiş gibidir.
Kâhya kadın onunla alay eder. Patron acaba parktaki o yağmurlu akşamı
mı düşünmektedir? Hâlâ pilotun yeniden ortaya çıkmasını mı beklemektedir?
Dükkân kapısı açılır ve bitkin biri içeri girer; bu Sun’dur. Shui Ta adamakıllı
altüst olmuştur ve pilota onun için ne yapabileceğini sorar. Sabık-pilot
yiyecek ve giyeceği kabaca reddeder. Bir tek şey istemektedir: Afyon.
Su satıcısı Wang’ın, Shen Te’nin nerede olduğu konusundaki düzenli aylık
soruşturmasını yapmak üzere ortaya çıkmasından hemen önce, Shui Ta unutamadığı
sevgilisinin kişiliğinde kendi karanlık ticaretinin bir kurbanını görerek,
Sun’a bir tür intihar olan bu alışkanlığı bırakması için yalvarmıştır.
Wang sitem dolu bir biçimde Shui Ta’ya Shen Te’nin hamile olduğunu kendisine
söylediğini haber verir ve iyi insanlar hem az oldukları hem de kendilerine
çaresizce ihtiyaç duyulduğu için, Shen Te’nin dostlarının onun ne durumda
olduğunu soruşturmayı kesinlikle bırakmayacaklarına yemin eder. Shui Ta
buna dayanamaz. Tek bir kelime etmeden arka odaya geçer. Sun, Shen Te’nin
bir çocuk beklediğine kulak misafiri olmuştur. Hemen şantaj için açık
bir kapı bulduğunu düşünür. Derken arka odadan hıçkırıklar duyar; hiç
kuşkusuz bu Shen Te’nin sesidir. Shui Ta dükkâna tekrar girdiğinde Sun
bir kez daha afyon ister ve Shui Ta afyon vermeyi reddettiği için tehditler
savurarak oradan ayrılır. Shui Ta’nın sırrı keşfedilmenin eşiğindedir.
Oradan uzaklaşmalıdır. Sun polisle birlikte geri döndüğünde Shui Ta dükkânı
ve Sezuan’ı terk etmek üzeredir. Tez elden bir arama Shen Te’nin giysilerini
açığa çıkarır. Tütün Kralı cinayet zannıyla alıkonur.
8
Su satıcısı bir düş görür. Üç tanrı ona görünür ve Shen Te’yi sorarlar.
Onlara kuzeni tarafından öldürüldüğünü söylemek zorunda kalır. Tanrılar
dehşete düşmüştür. Eyalet çapındaki yolculukları boyunca Shen Te dışında
tek bir iyi insan bulamamışlardır. Bir an önce geri döneceklerdir.
9
Tütün Kralı Shui Ta’nın tüm yöreyi ayağa kaldıran mahkemesinde,
üç tanrı yargıç olarak ortaya çıkarlar. Mahkeme ilerledikçe Shen Te’nin
iyilikleri herkes tarafından övülür ve Shui Ta’nın kötülükleri mahkum
edilir. Shui Ta sertliğini, dünyevi işlerle ilgisi olmayan kuzenine yardım
etme arzusuyla haklılaştırmak zorunda kalır. Kendini Shen Te’nin gerçekten
kendi çıkarını gözetmeyen tek dostu olarak görür. Onun şu an nerede bulunduğu
sorulduğunda hiçbir yanıtı yoktur. Köşeye sıkıştığında, mahkeme salonu
boşaltılırsa bir açıklama yapacağına söz verir. Bir kez daha, bu kez yargıçlarının
önünde kılık değiştirir: O Shen Te dır. Tanrılar dehşete düşmüştür. Buldukları
tek iyi insan tüm şehirde en çok nefret edilen adamdır. Bu doğru olamaz.
Bu gerçekle yüzleşecek güçleri olmadığından pembe bir bulut çağırırlar
ve cennetlerine geri dönüş yolculuğuna çıkmak üzere alelacele buluta binerler.
Shen Te yardım etmeleri ve öneride bulunmaları için onlara yalvararak
diz çöker. “Kuzenim olmadan nasıl hem iyi olup hem de yaşamayı sürdürebilirim,
ey Ermiş Kişiler?” - “O halde, elinden ne geliyorsa onu yap”tır tanrıların
mahçup cevabı, - “Ama kuzenime ihtiyacım var, ey Ermiş Kişiler!” - “Ayda
bir kez, yeterli. Ve Shen Te tanrılarının el sallayarak ve gülümseyerek”
gökyüzüne doğru uzaklaşıp gözden kayboluşunu çaresizce seyreder.
Mahkeme salonunun kapıları bir kez daha açıldığında, kalabalık sevinç
içinde Sezuan’ın iyi insanının dönüşünü selamlar.(7)
NOTLAR
(1) Werner Hecht’den (ed.); Materialien zu Brechts Der Gute Mensch von
Sezuan : Frankfurt Suhrkamp, 1968. s. 95. Burada ‘muhtemelen çok erken
bir tarihte yazılmış’ diye betimlenir. Mi Lung adı bir daha asla kullanılmaz.
(2) Daktilo edilmiş nüshanın bu bölümünde bir kopukluk vardır, bu kesilen
bölümde muhtemelen diğer küçük tütüncülere ve onların birleşme kararlarına
değinilmektedir.
(3) GW Schriften Zum Theater, s:1157-61. Yazı 15 Eylül 1939 tarihlidir
ve Brecht Cesaret Ana’yı yazmak üzere bu çalışmayı bıraktığında, öykünün
son hali budur.
(4) Werner Hecht’den (ed.); Materialien zu Brecht’s Dergute Mensch von
Sezuan’, Frankfurt, Suhrkcımp, 1968, s.22-23. Bu, yaklaşık 1940 yazından
kalma ve geniş bir kağıt parçası boyunca on düşey sütun halinde dizilmiş
on sahneyle beraber oyun üstüne ana çalışma için kullanılmış tipik büyük
yapısal bir plandır. Brecht her sütunun altına, Hecht’in fotoğrafik bir
reprodüksiyonunu ve transkripsiyonunu yaptığı ek notlar ve öneriler yazmıştır.
(5) Werner Hecht’den(ed.); Materialien zu Brechts Der gute Mensch von
Sezuan’. Surkamp, Frankfurt, 1968, s. 88-88
(6) Bertolt Brecht Arbeitsjournal, cilt 1, 1938-42, Frankfurt, Suhrkamp,
1973, s.144-5. 9 Ağustos 1940 kaydından, ilk senaryonun bitiminden yaklaşık
yedi hafta sonra ve (açıktır ki) karakterlerin isimlerinin degiştirilmesinden
önce. ‘İki Ruh’ aynı zamanda Mezbahaların Azize Yuhannası’nda da zikredilen
Faustyen kavramdır.
(7) Werner Hecht’den (ed.); Materialien zu Brechts Der Gute Mensch von
Sezuan’, Frankfurt, Suhrkamp, 1968, s.100-106. Bu özet, kuşkusuz Kurt
Weil için yapılmıştır, oyunun ‘Santa Monica 1943’ versiyonuna tekabül
eder, s.131.
Çeviren: Hülya BAHÇECİ, "Mimesis" adlı derginin 6. sayısında yayınlanmıştır.
|