Felsefe Ansiklopedisi                                                       Kurtuluş Cephesi İnternet Sayfası


e-posta:
Kurtuluş-Cephesi Dergisi

ALIŞKANLIK :

      (Os. İtiyat, Adet, Meleke, Mütad, Fr. Habitude, Al. Gewohnheit, İng. Habit, İt. Abitudine) Edinilmiş tutum.
      1. Etimoloji : Alışkanlık, Avrupa dillerinde, Latincenin tutmak anlamındaki habere kökünden geçmiştir.
      2. Yaşambilim : Alışkanlık, canlı bir varlığın yenilenen bir etkiyle edindiği tutum'dur. Bitkiler, hayvanlar ve insanlarda gerçekleşir. Yaşambilimsel alışkanlık, ruhbilimsel alışkanlıktan şu özellikleriyle ayrılır : Çevrenin sürekli etkisi, canlı varlığın uyma yeteneği, çevresinin değişmesi karşısında direnme... Yeri değiştirilen saksıdaki bitki, folluğu değiştiren tavuk, odası değiştirilen sanatçı bu yüzden bir süre ürün veremez. Alışkanlık, temelde yaşambilimsel bir oluşum, insansal bir düzeyde de ruhbilimsel bir davranıştır. Bu bakımdan da, yaşambilimsel bir değişimin saklanması anlamındaki yatkınlık (Os. Adet, Fr. Accoutumance)'la bir eylemi yenilemek'le kazanılan edinilmiş anıklık (Os. Müktesep istidat, Fr. Aptitude acquise)'tan ayrılır. Ünlü yaşambilimce Lamarck, ortam değişikliklerinin gereksi değişikliklerine yolaçtığını ileri sürmüştür. Lamarck'a göre ortamını değiştiren bir hayvan yeni alışkanlıklar edinir, çünkü yeni ortamda yeni ihtiyaçları belirmiştir, ne var ki bu alışkanlıklar kendilerini doğuran ihtiyaçlar varoldukça sürer. Yeni alışkanlıklar yeni davranışları gerektirir. Bu yeni davranışlarsa kimi örgenlerin çalışmalarını durdurur. Çalışması artan örgen büyür ve güçlenir, çalışması azalan ya da duran örgense küçülür ve yokolabilir. Lamarck'ın bu yasasına alışkanlık yasası denir. Yaşambilimsel fizyoloji patolojide alışkanlığın olumlu ve olumsuz etkileri de vardır. Örneğin insanlar ve hayvanlar birçok ilaçlara alışırlar, ilaçlar alışmakla etkilerini yitirirler. Alışmakla bir ilacın iyileştirici niteliği yitirildiği gibi öldürücü niteliği de yitirilir. Örneğin 1946 yılında İsveç'te sinekler öldürücü ilaçlara alışmışlar ve belli sürelerde ilacın dozu sürekli olarak arttırılmıştır. Bu anlamda alışkanlık, edinilmiş dayanıklıktır. Morfin,eroin, kokain vb. gibi keyif verici zehirlere de böylelikle alışılır.
      3. Ruhbilim : Ruhbilimsel alışkanlık, yaşambilimsel alışkanlığın insansal düzeyde gerçekleşmesidir. Yaşambilimsel alışkanlığın yukarıda sayılan özellikleri, ruhbilimsel alışkanlıkta önemli bir etken değildir. Örneğin, daha kısası varken, her gün işine alıştığı uzun bir yoldan giden insanda ne çevresel etki, ne uyma yeteneği, ne de çevrenin değişmesi halinde direnme söz konusudur. Ruhbilimsel alışkanlığın da kendine özgü üç özelliği vardır. Duyarlılığı güçsüzleştirir, çabayı azaltarak edemi hızlandırır, anlağı ve iradeyi güçlendirir... Acemilik çağında duyarlılığını korumak isteyen ressam Duffy'nin, sağ eli alıştığı için, sol eliyle resim yapmak istemesi bu yüzdendir. Usta bir piyanistin acemi bir piyanistten daha hızlı ve daha az çaba harcayarak piyano çalması bu yüzdendir. Hesap kurallarının anlağımızda bir makine düzeniyle işlemesi bu yüzdendir. Kimi davranışları düzenli ve sürekli olarak yenilemekle öğrenme, alışkanlık edinme (İng. Habit formation)'dir. Alışkanlık edinme, etkin olduğu gibi edilgen de olur. Örneğin alışmadan doğan tepki göstermeme edilgin ve alışmadan doğan tepki gösterme etkin alışkanlıktır. Pavlov'un şartlı refleksleri etkin alışkanlığın en belli örnekleridir. Davranışlar ve tepkiler, sürekli yenileme sonucu olarak otomatik bir duruma gelir. Hayvan alışkanlıklarının bilinçdışı olamsına karşılık insanların anlaksal alışkanlıkları da vardır. Anlaksal alışkanlıklar insanların yaratıcı faaliyetlerinde çok önemli ber etkendirler. Özellikle erken bunamalarda rastlanan insansal alışkanlıkların unutulması ve bırakılması bir hastalıktır, buna psiko-patolojide alışkanlık çöküntüsü (İng. Habit deterioration) denir, bu gibi hastalarda insanca davranışların yerini hayvanca davranışlar alır.
      4. Doğabilim : Cansız nesnelerde de alışkanlığın gerçekleşebileceği ileri sürülmüştür. Bir giyitin giyenin vücuduna gittikçe yatması, bir aletin kulanıldıkça kullananı eline alışması gibi olular alışkanlığa yorulmuştur. Oysa yaşambilimsel ve ruhbilimsel alışkanlıklardaki özelliklerin hiç biri olgularda gerçekleşmez... Örneğin Arap düşünürü Gazali, Tanrıbilimsel açıdan bu düşünceyi savunanlardan biridir. Bk. Adet-Allah.
      5. Mantık : Antikçağ Yunan düşünürü Aristoteles nitelik ulamı'nın dört türlü gerçekleşebileceğini ileri sürmüştür : Doğal, duyusal, biçimsel, alışkanlık... Aristoteles'e göre bilim, erdem, güzel konuşma yeteneği gibi nitelikler, alışkanlık nitelikleri'dir. Bk. Yatkınlık, Alışma, Edinilmiş, Anıklık, Edinilmiş.




Ana sayfaya dönüş