TÜRKİYE HALK KURTULUŞ PARTİSİ-CEPHESİ
HALKIN DEVRİMCİ ÖNCÜLERİ
GENEL KOMİTE ÜYESİ VE SAVAŞÇISI
MUNİS ÖZGÜL
1958-2021
Antakya Lisesi'ndeyken THKP-C/HDÖ'nün bölgesel düzeyde harekâtı olan "Beylerderesi"nin politik etkisiyle THKP-C/HDÖ'nün saflarında yer aldı.
1976-77 yıllarında, Güney bölgesinde, oligarşinin faşist milis güçlerine karşı gerçekleştirilen silahlı eylemlere katıldı.
1977 yılı sonunda, Ankara'daki bir kamulaştırma eylemi başlangıcında, yoldaşlarıyla birlikte enterne edilerek tutsak edildi.
Ankara Ulucanlar Cezaevinde yaklaşık bir yıl kaldıktan sonra, 78 Aralık sonunda, oligarşinin organize ettiği, faşist MHP ve islamcı şeriatçılar eliyle gerçekleştirilen Maraş Katliamında ilan edilen sıkıyönetim sonrası Mamak Askeri Cezaevine nakledildi.
Hapihanelerdeki "Karıştır-Barıştır" politikasına tavır alıp direnişlere katıldı; açlık grevlerinde bulundu. 12 Eylül açık faşizm döneminin baskı ve terörünü burada yaşadı.
1983 yılında, tahliye olduktan sonra, Hacettepe Üniversitesi Sosyoloji bölümüne girdi ve yoldaşlarıyla yeniden temas kurarak örgütsel faaliyetini yeniden sürdürmeye başladı.
90'lı yılların ilk yarısında gerçekleştirilen harekâtlarda yönetici ve eylemci olarak yer aldı.
26 Ocak 1993 tarihinde yapılan operasyonda yeniden tutsak düştü. Ankara Ulucanlar, Bursa Özel Tip ve son olarak da Edirne F Tipi Cezaevlerinde yattı.
19 Aralık 2000 tarihinde oligarşinin silahlı kuvvetlerinin, 20 cezaevinde birden devrimci tutsaklara saldırmasıyla, Edirne F Tipine (hücre tipi cezaevi) nakledildi. 1999-2002 tarihleri arasında kurulmuş olan hükümetin "Adalet Bakanı" Hikmet Sami Türk eliyle hunharca işlettirdiği katliamı ve gerekse F tipi politikasını protesto etmek amacıyla yoldaşlarıyla birlikte süresiz açlık grevine girdi. Kesintisiz 50 gün süren süresiz açlık grevinin hemen sonrasında, ölüm orucuna girmiş olan tutsakların yaşamlarını birer ikişer kaybetmesi üzerine sürdürdüğü destek açlık gervleriyle birlikte toplam 100 günü bulan açlık grevini sonlandırdıktan sonra sağlığını yitirmesi üzerine, diğer tutsakların tahliye edildiği gibi kendisi de "sağlık gerekçesiyle" tahliye edildi.
Dışarıda bir süre tedavi görüp sağlığına kavuştuktan sonra yeniden örgütüyle bağlantı kurarak üzerine düşen görev ve sorumluluğun bilinciyle hareket etti.
THKP-C/HDÖ'lü olmanın bilinci ve gayretiyle, 1990 yılından itibaren sürdürdüğü Genel Komite ve Merkez Komitesi görevini 2017 yılında yakalandığı kanser hastalığı sonucu 2021 yılında yaşamını yitirdiği ana dek sürdürdü.
"O"nun için "başlayan iş, biten iş" vardı hep!
