İkili İktidarın Sonu
Haziran'ın son günlerinde Geçici Hükümet, İtilaf Kuvvetlerinin baskısıyla Galiçya bölgesinde büyük bir saldırı başlattı. O güne kadar savaşa karşı tutumlarını açık bir biçimde ortaya koymuş olan kitleler, bu saldırıya büyük bir tepki gösterdiler. Ve tarihler 3 Temmuz gününü gösterirken, kızgın kitleler sokaklara döküldüler.
Petrograd'ın ayrı ayrı semtlerinde kendiliğinden başlayan gösteriler birleşerek genel bir ayaklanmaya dönüştü. "Bütün İktidar Sovyetlere!", "Kahrolsun Savaş!" gibi Bolşevik sloganların egemen olduğu bu ayaklanma, devrimci durumun olgunlaşmadığı bir evrede kendiliğinden ortaya çıkmıştı. Bolşevik Partisi'ne göre, devrimci buhran olgunlaşmadığı gibi, ordu ve diğer şehirler henüz böyle bir ayaklanmayı desteklemeye hazır değildi; başkentteki zamansız bir ayaklanma, ancak devrimin öncüsünü ezmekte karşı-devrimin işini kolaylaştırabilirdi. Ama kitleleri gösteri yapmaktan alıkoymanan olanaksızlığı belli olunca, Parti, gösteriye katılma, gösteriye barışçı ve örgütlü bir nitelik kazandırma kararı aldı. Ama yine de Geçici Hükümet, bu kitle hareketini ezmekte kararlıydı.
4 Temmuz günü Petrograd-Nevski bulvarında gösteri yapan kitlelerin üzerine askeri birlikler ateş açtı. Onlarca kişi katledildi.
İşçi ve askerlerin gösterileri bastırıldıktan sonra, Menşevikler ve Sosyalist-Devrimciler, burjuvaziyle ve Beyaz Muhafızlarla birleşerek Bolşevik Partisine saldırdılar. Pravda merkezi basıldı ve tahrip edildi. Pravda, Soldatskaya Pravda ve diğer Bolşevik gazeteler kapatıldı. Bir işçi, Pravda sattığı için sokak ortasında öldürüldü.
7 Temmuz günü Lenin, Kamanev ve Zinovyev'in tutuklanması için karar çıkartıldı. Kamanev tutuklandı. Lenin, bir süre gizlendikten sonra, Finlandiya'ya geçti.
Böyleci ikili iktidar sona erdi.
Lenin şöyle yazmaktadır:
"Rus devriminin barışçı bir yolla gelişmesi üzerine kurulan umutlar geri dönmemek üzere sönmüştür. Nesnel durum şöyle görünmektedir: Ya askeri diktatörlüğün tam zaferi, ya da işçilerin silahlı ayaklanmasının zaferi! Bu zafer, ancak, ayaklanma, iktisadi yıkım ve savaşın uzaması sonucu, yığınların, hükümete ve burjuvaziye karşı derin bir kaynaşmasıyla birlikte olduğu zaman olanaklı olacaktır.
"Bütün İktidar Sovyetlere" sloganı, Nisan, Mayıs, Haziran aylarında ve 4-7 Temmuza kadar, yani gerçek iktidarın askeri diktatörlüğe geçtiği ana kadar mümkün olmuş olan devrimin barışçıl gelişmesinin sloganı oldu. Ne askeri diktatörlüğün, ne de sosyalist-devrimcilerin ve menşeviklerin, tam, fiili ihanetini hesaba katmadığına göre, bu slogan artık bugün doğru değildir. Serüvenlerin, kargaşalıkların, kısmi direnmelerin, gericiliğe karşı bölük pörçük, umutsuz çarpışma girişimlerinin davamızı hiçbir yararı olamazdı. Öncü işçi, durum konusunda açık bir bilince varmalı, bu konuda bir sağlamlık ve yetenek örneği vermeli, bütün kuvvetlerini, zaferin çok güçleştiği, ama yukarıda gösterilen etmenler ve akımlar biraraya geldiği takdirde olanaksız olmadığı bu kesin savaş hedefine göre hazırlamalıdır. Meşrutiyetçiler ya da cumhuriyetçiler hakkında hayale kapılmak yok, barışçıl yollar hakkında hayale kapılmak yok, dağınık eylemler yok, şu anda yüz-karaların ve Kozakların kışkırtmalarına yanıt vermek yok; güçlerin biraraya toplanması ve yeniden örgütlenmesi, kesin savaşa sıkı bir şekilde hazırlanma, eğer bunalımın evrimi izin verirse, yığınları, bütün halkı bu savaşa gerçekten katmak."
26 Temmuz günü Bolşevik Parti'nin VI. Kongresi başladı. Yarı-legal bir Kongre olarak 3 Ağustos'a kadar sürdü. İlk toplantılar, Vıborg semtinde yapıldı.Son topantılar bir başka semtteki okul bunasında yapıldı. Burjuva basını, Kongre'ye katılanların tutuklanmasını istiyordu. Ancak Okrahana ajanları Kongre yerini bulmak için çok çalışmalarına rağmen bulamadılar.
Böylece, Çarlığın devrilmesinden beş ay sonra Bolşevikler, yeniden gizli toplanmak zorunda kalmışlardı. Bu sırada Lenin, tutuklama kararı nedeniyle Razliv istasyonu yakınlarında bir evde gizleniyordu. Kongre'yi buradan takip etti.
Kongre'ye oy sahibi 157 delege katılmıştı ve tüm Rusya'da Parti üyelerinin sayısı 240 bine ulaşmıştı.
Bolşevik Parti Kongresi, Troçki'nin başını çektiği Mejrayonka grubunun Partiye katılmasını kabul etti.